"Füsun'un fotoğrafını aşkla öptü ve ceketinin göğüs cebine dikkatle yerleştirdi. Sonra bana zaferle gülümsedi. "Herkes bilsin, çok mutlu bir hayat yaşadım."
"Hayatımın en mutlu anıymış, bilmiyordum." sözleriyle başlıyor roman.
İlk başladığımda çoğumuz gibi Kemal'e çok kızdım ama ilerledikçe Kemal'in duyguları yüreğimi acıttı.. Hele bir de o duygu dolu satırları okurken özlediğiniz biri varsa siz de Kemalle birlikte o özlemi doyasıya yaşıyorsunuz. Yazar burada aşkı elle tutulur bir şey olarak önümüze koyuyor demiştiya hani arka kapakta, tam olarak içini dolduran bir cümle diyebilirim. Okurken her satırda acaba Füsun, Kemal'e ne zaman geri dönecek diye düşünmekten kitabın kapağını zor kapattım. Kemal bütün o betimlemeleri yaparken Merhamet Apartmanında, Çukurcuma'daki evde sanki ben de vardım. Sanki Kemal o yatakta Füsun'un hayaliyle acı çekerken uzaktan ona baktım. Sanki ben de o sofrada onlar ile birlikte oturdum,yemek yedim,televizyon seyrettim. Bütün duyguları öylesine dolu yaşadım ki bu duygu yoğunluğu beni biraz da yordu.. Normalde bir kitabi bitirdikten sonra hemen bir diğerine başlarken bunu sindirebilmek için 2 3 gün bekledim ve elime başka bir kitap almadım diyebilirim...
Bütün bu duyguları en deriniyle yaşadım ve kitabın rengârenk dünyasından hiç ayrılmak istemedim... Yolum düşerse Masumiyet Müzesi'nde bu duyguları tekrar yaşamak dileğiyle...
Masumiyet MüzesiOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 202241,5bin okunma
" Tıp,hukuk,işletme,mühendislik... Bunlar asıl meşgalelerdir ve hayatı sürdürmek için gereklidir. Ama şiir,güzellik,romantizm,aşk. Bunlar hayatı, uğruna sürdürdüğümüz şeylerdir. "
Yaş fark etmeksizin herkesin mutlaka okuması gereken bir kitap...
`Hoşça git,`dedi tilki. "Vereceğim sır çok basit: İnsan ancak yüreğiyle baktığı zaman doğruyu görebilir. Gerçeğin mayası gözle görülmez. '' Küçük prens unutmamak için tekrarladı.
"Gerçeğin mayası gözle görülmez."
Küçük PrensAntoine de Saint-Exupéry · Can Çocuk Yayınları · 2015235,7bin okunma
Erkekleri askere alınan köylerde geride kalanların çektiği sıkıntılar etkileyici bir üslupla anlatılır. Eldeki yetersiz yiyeceğin muhtaç olandan başlanarak dağıtılması, dört gözle beklenen hasat zamanları, umutların hasat zamanına ertelenmesi, savaş yüzünden ürünün hemen hepsinin merkezden istenmesi, boşa çıkan umutlar, yine açlık, sefalet, bir yandan cepheden gelen ölüm haberleri, umutsuz bekleyişler, savaşın uzun sürmesi üzerine aşağı çekilen cepheye çağrılma yaşı, yine gidenler, ayrılıklar, gözyaşları... Yani tek kelimeyle ve bütün zulmetiyle; savaş.
..............Ve Aytmatov'un muhteşem anlatımı.............
Toprak AnaCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 202261,6bin okunma
Her ne kadar beklediğimi bulamasam da bir çoklarınca en güzel aşk hikâyesi olarak değerlendirilmiştir..
Benim her zaman Aytmatov favorim Selvi Boylum Al Yazmalım ve Toprak Ana'dır.. Beklediğim anlatımı üzülerek söylüyorum ki bu hikayede bulamadım..
(Asel) Asya'yı İlyas mı yoksa Cemşit(Baytemir) mi hak ediyordu ?
.
.
.
Çok güzel bir kitap olmasına rağmen filmin gölgesinde kaldığını düşünüyorum..
.
.
.
Sevgi neydi?
..Sevgi Emekti...
Yaşamlarını göçebelikle ve basit tarım ve hayvancılıkla sürdüren komünal topluluklar halinde örgütlenmiş Kırgız toplumu, aniden sökün eden Bolşevik Devrimi’nin ardından yepyeni bir dünya hayal etmeye koyulur. Başlangıçta bu hayaller sınırlı sayıda bireyin ve hatta bazı durumlarda tek bir bireyin hayalleridir. Ve dirençle karşılaşır. Ama paylaşıldıkça ve desteklendikçe tüm toplumu değiştirir ve dönüştürür. Tıpkı İlk Öğretmenim’de olduğu gibi…
İlk ÖğretmenimCengiz Aytmatov · Nora Kitap · 20187,4bin okunma
Yaşadığın şehir özgür değilse, sen de özgür kalamazsın!..
Byzantion'dan İstanbul'a uzanan heyecan yüklü, tarihsel bir serüven...
Yedi hükümdar, yedi kadim mekân, yedi gizemli olay ve yalın bir gerçek!
Romanlarında zengin arka planı polisiye kurgu içinde vermekteki ustalığı ile bilinen Ahmet Ümit'in bu romanı da yine peşpeşe işlenen cinayetlerin çevresinde kurgulanmış. Ancak bu kitabı sıradan bir polisiye romandan ayıran birçok özellik var. Her şeyden önce zengin kadrosu ile İstanbul Hatırası, çeşitli kesimlerden İstanbulluyu bir araya getirerek içinde barındırdığı alt öykülerle zengin bir yapı sunuyor. Birbirine bağlanan bu alt öyküler bir yandan gerilimin etkisini artırırken bir yandan da romanı şenlikli ve çok yönlü bir yapıya ulaştırıyor.
İstanbul HatırasıAhmet Ümit · Everest Yayınları · 201935,4bin okunma
Sevgiyi, duyarlılığı, dürüstlüğü, samimiyeti
Kızılderili mantığıyla işleyen muhteşem bir kitap...
Egemenlik ve güç tutkusu peşinde koşan Beyaz Adam'ın acımasızca yok ettiği Çeroki'lere ithaf edilen bu kitap, insanı 'umursayan', acılarını 'paylaşan', yaşamın bütünselliğini 'savunan' bir kültürün mesajı... Evrensel dostluk ve barışın hikâyesi... İnsani duyarlılığın görkemli direnişi... Yüzeysel ve mekanik ilişkilerin hâkim olduğu günümüzde, yitirilen değerlere saygı duruşunda bulunma denemesi... Heidi, Küçük Prens, Şeker Portakalı ya da Martı'daki samimiyeti, dürüstlüğü özleyenler; coşmak, sevmek, özgür olmak, hüzünlenmek, doya doya ağlamak isteyenler için... En çok da kitle iletişim araçlarının kölesi olanlar, yaratıcılığı körelten eğitimi sorgulamak isteyenler için...
Köklerin neredeyse orada çiçek açarsın…
Büyükannemin söylediği en güzel sözdü bu. Çünkü kökün ne kadar güçlü olursa vereceğin meyve de o kadar güzel olur. Ancak benim meyve verecek dallarımı daha on yedi yaşındayken kırdılar. Dün ile bugün arasında öyle çok fark var ki. Isaac ile erik ağaçlarının arasında koşturup, birlikte büyüdüğümüz küçük Alman köyüne rüzgârlı tepeden baktığımız günler çok mu geride kaldı şimdi?
Erik AğacıEllen Marie Wiseman · Arkadya Yayınları · 20162,980 okunma