Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hilal Mandacı

Hilal Mandacı
@Hilall17
Muallime
68 okur puanı
Eylül 2019 tarihinde katıldı
331 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Korona günlerinde okunabilecek ennn güzel kitaplardan biri kesinlikle. Okurken ya o durumda olsaydık diye düşündüm hep. Gerçekten çok çok zor. Özellikle de akıl hastanesinde yaşananlar çok acı. Doktorun karısının durumu kesinlikle körlükten daha acı.. Bütün o vahşetin gözle görülür olması ne kadar zor olmalı.. Okurken tek sevmediğim şey ise diyalogların virgüllerle ayrılması oldu. Bu yüzden 1puanı kırarak 9 veriyorum..
Körlük
KörlükJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 2022103,6bin okunma
Reklam
331 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Körlük
KörlükJosé Saramago
8.5/10 · 103,6bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
352 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Başa, en başa, Patricia'yla Ali'yi bir bilinmeze yolculadığı günlere döndü. Kendisine bir tercih hakkı tanınsaydı ne yapardı? HASRET mi, ÖLÜM mü deseler kesinlikle ölümü seçerdi. Tereddütsüz... Hiç gözünü kırpmadan! Ama ona soran olmamıştı ki... ... Gittin... Bir yemin kaldı aramızda Yarısı senin Yarısı benim..
Hasret
HasretCanan Tan · Doğan Kitap · 20197,2bin okunma
432 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Yine bitirince niye daha önce okumadım diye üzüldüğüm bir kitap oldu. Gerçekten harika bir kitap diyebilirim. Bir gün boyunca o kadar çok okudum ki gözlerim artık yeter dediği halde kitabın kapağını meraktan kapatamadım. Katili bulmadan uyuyamazdım. Ahmet Ümit diğer kitaplarında olduğu gibi bunda da şaşırtmayı başardı ve katil hiç tahmin etmediğim biri çıktı. Mükemmel bir anlatım hiç kuşkusuz. Patasana'nın tabletlerini merakla bekledim. Aşkına kavuşmasını diledim ama sonu çok üzücüydü.. Mükemmel bir anlatım,harika bir tarih.. " Ben zalimler çağında yaşayan bir alçaktım. "
Patasana
PatasanaAhmet Ümit · Yapı Kredi Yayınları · 201924bin okunma
Reklam
...ama yine de insan kendi şehrinde başına bir şey geleceğini düşünemiyor..
"Burası özel bir mezarlıktır. Buraya gömülen insanlar mezar taşlarının üstüne gerçek yaşlarını değil, hayatta mutlu oldukları günleri yazarlar. Kimi 21 gün mutlu olmuş, kimi 37 gün. 52'yi geçen çıkmadı daha."
Ben aşkı şiirlerde, romanlarda olduğu gibi bir parlak yaz gecesinin mehtabında başlayıp sabahında biten bir rüya addedenlerden değildim. Benim için sevmek bir başka insanın vücudundan, ruhundan bir parça hükmüne girmek, onunla beraber gülüp ağlamak, ıstıraplarını paylaşmak demekti..
"Zaten küçüklüğümden beri saadeti israf etmekten korkar, bir kısmını ilerisi için saklamak isterdim… Bu hal gerçi birçok fırsatları kaçırmama sebep olurdu, fakat fazlasını isteyerek talihimi korkutmaktan her zaman çekinirdim."
"Niçin rüzgarlı sonbahar akşamlarında, sessizce yan yana yürüyerek ruhlarımızın konuştuğunu dinleyemiyoruz?"
Reklam
İskeleden uzaklaşan bir gemideki yolcu gibi,geçen her saniyenin beni arkada bıraktığım sevgilimden aslında uzaklaştırdığını bildiğim için, geçen dakikaların o kadar çok olmadığına kendimi inandırmaya çalışır,bu amaçla anlardan ve dakikalardan aklımda küçük desteler yapardım. Her saniyede her dakikada değil,ancak beş dakikada bir üzülmeliydim! Bu yöntemle beş tek dakikanın acısını son dakikaya kadar ertelemiş olurdum. İlk beş dakikanın geçtiğini inkar etmek artık imkansız olunca yani geç kalma gerçek olunca, acı çivi gibi içime batar; can havliyle, Füsun'un buluşmalarımıza hep beş on dakika geç geldiğini düşünür ondan sonraki beşlik dakika destesinin ilk dakikalarında daha az acı çeker,az sonra kapıyı çalacağını,az sonra tıpkı ikinci buluşmamızda olduğu gibi, onu birden karşımda buluvereceğimi umutla düşlerdim...
Sayfa 141Kitabı okudu
147 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.