Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İpek

128 syf.
·
Puan vermedi
·
17 saatte okudu
Herkes kendi aynasını kırsın Herkes kendi aynasını kırsın. Peki neden kitapta böyle bir bölüm var ? Onu açıklayalım. Mine Söğüt Türkiye için değinilmesi çok güç bir konuyu kaleme almış.. Cinperi olayı kimine göre gerçek, kimine göre saçma sapan, kimine göre de dile getirilmesi bile korku yaratan bir durum. Ben bu olayların dışında bir şeyle
Beş Sevim Apartmanı
Beş Sevim ApartmanıMine Söğüt · Yapı Kredi Yayınları · 20196,7bin okunma
Reklam
160 syf.
·
Puan vermedi
·
27 saatte okudu
Tezer Özlü ile yolu kesişen ve onun düşünceleri içinde kaybolan her okurun Cesare Pavese kitaplarını da okumalıyım demesi kaçınılmaz bence. Sanatın her dalında melonkolik sanatçıların hep ayrı bir yeri olmuştur bende.Derin, yoğun duygular içinde gerçekliğe dokunurlar bana göre. Vincent Van Gogh ve ya Evgeny Grinko ya da Cesare Pavese. Eserlerine göz attığınız da kendi içinizde de bir şeyler kıpırdanıp duruyor. Kitaba gelecek olursak olabildiğince sade bir kurgu ve sanki hiçbir heyecanı yokmuş gibi. Ama kitaptaki kadınların ruh hali oldukça yoğun ve heyecan verici. Pavese'nin kendini öldürme düşüncesini bu kitapta bir kadın aracılığı, hatta bir kadın bakış açısı ile yansıtmış olduğunu görüyoruz. Ki bu kolay bir şey değil. Belki farklı nedenler, ama bu hayatın yararsızlığına dair düşünce aynı. Belki kitap hakkında çok fazla bir şey yazamadım. Belki de herkesin kendisinin okuyup hissetmesi gereken bir kitaptır.
Yalnız Kadınlar Arasında
Yalnız Kadınlar ArasındaCesare Pavese · Sia Kitap · 20211,611 okunma
368 syf.
8/10 puan verdi
·
33 saatte okudu
İnsanlık barışabilir mi? Savaşsız bir dünya mümkün mü? Hakan Günday kitabın tanıtımında da bu soru ile yola çıkmış. Verdiği cevap ise çoğu insanı tatmin etmeyecek. Bence bunu kendisi de biliyor. :) Neden Zamir diye soracak olursanız, aşağıdaki alıntı pek çok şeyi özetler: "O ana kadar savaşta gördüğümüz her şeye dayanmıştık ama Zamir bize
Zamir
ZamirHakan Günday · Doğan Kitap · 20214,591 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
160 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Var-kalma çabası içinde yaşayan tüm varlıklara...
Spinoza'nın Ehica kitabı ile Spinoza'nın Sevinci Nereden Geliyor? kitabını okuduğun zaman bir aydınlanış, büyük bir kavrayış duyarsın. Bence bu gerçekten Çetin Balanuye'nin belirttiği gibi "Reddedilemeyecek Bir Felsefi Teklif" Kitap, adeta Spinoza'nın tanımlar, açıklamalar, aksiyomlar ve önermeler ile kurulı Ethica kitabını muhteşem bir
Spinoza'nın Sevinci Nereden Geliyor?
Spinoza'nın Sevinci Nereden Geliyor?Çetin Balanuye · Ayrıntı Yayınları · 2017833 okunma
170 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Güzel bir şatodan kovulup pek çok talihsiz olay yaşamış bir yolcu düşünelim. Bu yolculuk esnasında ana karakterimiz Candide, bana göre oldukça inatçı bir karakter. Düşünün bir masa etrafında tahttan indirilen padişahlar ve krallar ile oturuyor, yamyamlar ile karşılaşıyor ve daha pek şey. Ama dediğim gibi karakterimiz inatçı. Çünkü gördüğü her şeye rağmen dünyanın iyi bir yer olduğunu savunuyor. 107.sayfaya geldiğinizde ise bunun nedenini çok iyi anlıyorsunuz. İnsanların hepsi kötü değil ya da hepsi aynı değil. Bunun altında yatan neden "özgür irade" Kitabın en beğendiğim yerine gelecek olursam Martin ile Candide arasında geçen şu muhabbet olurdu kuşkusuz; "Görüyorsunuz," dedi Candide, Martin'e, "demek, kimi zaman suçlar cezasız kalmıyor. Bu rezil Hollandalı korsan layığını buldu." "Evet," dedi Martin, "ama gemisinde bulunan yolcular da mi ölmeliydi? Tanrı bu dolandırıcıyı cezalandırdı, şeytan ise geri kalanları boğdu." Yazar aslında kitap içinde ana karakterimizin tezlerine bir antitez üretiyor. Oldukça akıcı dilde yazılan bu kitapta benim değindiğim konular dışında pek çok fikri de görüp tadacaksınız.
Candide
CandideVoltaire · Alfa Yayıncılık · 20205,1bin okunma
Reklam
104 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
10 saatte okudu
Bana hangi felsefi görüş içindesin diye sorsanız, cevap vermem oldukça zordur.Ancak stoacı felsefenin hayata dokunması - belki basit bir tanım olacak ama-bana göre oldukça naif bir yaklaşım. Öncelikle "talih" kavramı üzerinde durmak istiyorum. Stoacı felsefe içinde talih kavramı dışarıdan kendisine lütuf olarak sunulan her şeyin
Mutlu Yaşam Üzerine – Yaşamın Kısalığı Üzerine
Mutlu Yaşam Üzerine – Yaşamın Kısalığı ÜzerineSeneca · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20217,6bin okunma
342 syf.
8/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Anlaşılması en zor filozoflardan birisi Spinoza. Kendimce aktarmaya çalışacağım. Kitaba gelecek olursak 5 bölümden oluşuyor. 1)Tanrı 2)İnsan Zihni 3)Duygular Üzerine 4)Duyguların Kuvveti 5) Aklın Kudreti Aslında birinci bölüm, diğer bölümlerin ön hazırlığı diyebiliriz. Birinci bölümü anlamadan diğer bölümleri okuduğumuz anda havada kalır. Bu yüzden en basit tanımı ile birinci bölümde Spinoza ;Tanrı, doğa, evren (ne olarak algıladığınız size kalmış) başka hiçbir töz olmadığını ve sınırsız olduğuna, ancak tüm sınırlı şeylerin sadece yer kaplayan ve düşünen Tanrı'nın sıfatları olarak tanımlar. İnsan Zihni bölümünde ise insan zihninin Tanrı' nın sonsuz aklın bir parçası olduğundan bahseder. En önemli önermesi de bana göre özgür iradeden yoksun olduğumuz düşüncesidir. Çünkü yine birinci bölümle bağlantılı olarak sadece Tanrının tezahürü olduğumuz için özgür irade dediğimiz şeyi biz seçmiyoruz. (Deteylar için mutlaka kitap okunmalıdır.) Üçüncü bölüm diğer bölümlere kıyasla daha anlaşılır. Tüm duyguları kendince tanımlamıştır. Ancak şuna dikkat etmek gerekir. Spinoza'ya göre tüm duyguların aslında sevinç, keder ve ya arzu taşıdığını her sayfada dile getirir. Ve bu bölümde yer kaplayan sıfatı olduğumuza vurgu yapar. Dördüncü bölümde ise arzu kavramının ve bunun beraberinde erdem kavramını aktarmıştır. Ancak erdem dediğimiz şeyi Spinoza çok farklı yorumlar. Ona göre erdem, insanın kendisi için en iyisini istemesidir. Son bölümde ise insanın şeylerin zorunlu olduğunu kabul ederse ve bunu tekil şeylere uygulsrsa zihin duygular üzerinde daha hakim olacağından bahseder.
Etika
EtikaBaruch Spinoza · Dost Kitabevi Yayınları · 20191,604 okunma
304 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Bir hikaye, hayatın gerçekleri...
Momo kitabı son zamanlarda oldukça popüler bir kitaptı ve çevremde çok fazla kişinin tavsiye ettiği bir kitaptı. Kitap bir oturuşta bitiyor. Ama benim asıl merak ettiğim bu kitabı okuyanların ders çıkarıp çıkarmadığı. Çünkü bu hikaye aslında bizim içinde bulunduğumuz çağı çok çok güzel bir dille anlatmış durumda. 'Önceleri pek farkına varılmaz. Günün birinde insanın canı artık hiçbir şey yapmak istemez. Hiçbir şeyle ilgilenmez ve kurur gider. Üstelik bu isteksizlik geçici değildir, hatta giderek de artar. İnsan kendinden hoşlanmaz, sanki içi bomboştur ve dünyayla bağdaşmaz. Sonraları bu hisler de kalmaz ve hiçbir şey hissetmez olur. ' Şuan çevremize baktığımız zaman insanlar koşuşturma içerisinde, sürekli daha fazla daha fazla derken hayatın güzelliklerini ve insanlarla bağımızı koparmış durumdayız ve işte kitabın ana noktası da burada yatıyor. Kitabı sadece okumayın, anlayın ve yaşatın...
Momo
MomoMichael Ende · Pegasus Yayınları · 201766,1bin okunma
463 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
Kimi zaman yaşanmamış hikayeleri okuyoruz, kimi zaman hiç yaşanmayacakları. Ama yaşanmış hikayelerin çarpıcılığı çok başka. Büyük Ekonomik Buhran zamanlarında İrlanda'nın küçük odalı İtalyasında ailesi ile beraber yaşam mücadelesi veren ve sorgulamaktan asla vazgeçmeyen bir çocuk. Annesi bir şekilde hayatlarını ikame ettirmek için çabalarken, babasının sürekli bunu nasıl yıktığını okuyorsun ve her seferinde sanki bir mucize çıkıp bu aileyi kurtaracağını düşünüyorsun. Tabi ki konu sadece bununla sınırlı değil, ana karakterimiz sürekli olarak bir mücadelenin içinde. Aslında yazarımız da sanırım o dönem umuda tutunmuş durumda. Ve umut ile hayatın gerçekleri arasında gelip giden bir çocuğun hikayesini muhteşem bir akıcılıkla okuyorsun.
Angela'nın Külleri
Angela'nın Külleri
Angela'nın Külleri
Angela'nın KülleriFrank Mccourt · Epsilon Yayınları · 20083,973 okunma
460 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 günde okudu
Uzun zaman sonra okuduğum en sürükleyici kitaptı. 460 sayfa nasıl geçti anlamadım. Zweig'in betimlemeleri o kadar güçlü ki. Kitabı okurken baş karakter ile beraber hikayenin içinde kaybolup gidiyorsun. Zweig okurken hep aynı his içinde oluyorum. İnsan beyni saniyede o kadar çok şeyi düşünüyor ki. O düşünce içinde kayboluyor, bocalıyor, deliye dönüyorsun. Karmaşık Duygular kitabından sonra bu durumu en çok yansıttığı kitap olduğunu söyleyebilirim. Romanın içeriğine gelecek olursak, olay örgüsü birbirinden kopmadan sürekleyici bir şekilde ilerliyor. Baş karakter Anton Hofmiller 'in yine monoton geçen bir gününde kendisini bu monotonluktan kurtardığını düşündüğü bir ortama girmesi ile başlıyor. Ve o andan sonra kitabın ana düşüncesini oluşturan acıma duygusu sonucunda ortaya çıkan durumları okuyoruz. Kitabı okurken sadece zaman geçirmek için okuyamıyorsun. Çünkü ana karakterle beraber psikolojik bir serüvenin içine de giriyorsun. Karakter acıma duygusu içinde iken bir anda bundan nasıl kurtulacağının iç muhakemesi içine giriyor. Zweig aynı psikolojik duyguyu diğer karakterlere de o kadar güzel oturtmuş ki, baş karakterden kopmadan yan karakterlerinde hikayelerini tanıklık ettiriyor. Bundan sonra söylenecek her şey spoiler olur bence :) Bu tarz romanla bütünleşen psikolojik tahlilleri seven herkesi sadece bu kitabını değil tüm Zweig kitaplarını öneririm.
Sabırsız Yürek
Sabırsız Yürek
Stefan Zweig
Stefan Zweig
Sabırsız Yürek
Sabırsız YürekStefan Zweig · Can Yayınları · 20166,1bin okunma
Reklam
312 syf.
·
Puan vermedi
·
19 günde okudu
Boş vaktiniz fazlaysa ve uğraşacak bir şeyiniz yoksa başından kalkmak istemeyeceğiniz bir kitap. Distopyaları sevenler için özellikle oldukça dikkat çekici bir konusu var. Yazar sadece kadınlara karşı yapılan haksızlıklara değil aynı zamanda din ve tanrı konusuna da fazlaca değinmiş ve eleştirilerini sunmuş. Özellikle baş karakterin aksine yan karakterlerin aynı konular ile ilgili düşüncelerinin farklılıkları ve baş karakteri düşünmeye sevk etmiş olması ve bununla beraber aynısını okuyucuda da hissetirmiş olması yönünden oldukça başarılıydı. Kitabı okuyacaksanız güzel bir yolculuğa hazır olun :)
Uyandığında
UyandığındaHillary Jordan · Yapı Kredi Yayınları · 2018636 okunma
144 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
15 günde okudu
Aslı Erdoğan... Seninle bu kadar geç tanıştığım için o kadar pişmanım ki. Fikirleri, fikirlerini yansıtırken kullandığı cümleler, benzetmeleri. Bu kadar da benzerlik olmaz dedim içimdem. Kendi yazdığım hikayenin bir bölümü ile Aslı Erdoğanın bu kitabındaki bir bölümü o kadar benzeşiyordu ki fikir olarak. Şok oldum. Herkes mutlaka bir kitabını okuyarak tanışmalı bu eşsiz yazar ile.
Taş Bina ve Diğerleri
Taş Bina ve DiğerleriAslı Erdoğan · Everest Yayınları · 2022827 okunma
384 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 günde okudu
Damızlık Kızın Öyküsü... Distopya sevenler için harika bir eser. Ancak diğer okuduğum distopyalardan farklı olarak çok fazla durup ne anlatmaya çalıştığını anlamaya çalışmam oldu. Kitap daha başından itibaren feminizm etkilerini göstermeye başlamıştı. Kitapta en etkilendiğim olay geçmişte yaşadığı anıları hatırlarken diğer yandan o an içinde bulunduğu umutsuzluğu yansıtıyor olmasıydı. Sadece bu geçmişe dönüşler bile feminist izleri fazlaca göstermekteydi. Lydia Teyze'nin konuşması sırasında 'Sizden sonra gelenler için daha kolay olacak. Görevlerini gönül rızasıyla kabul edeceklerdir' cümlesinden sonra Offred‘in aklından şunlar geçiyor; Söylemediği buydu: Çünkü anıları olmayacak, başka bir yaşama dair. Söylediği ise şu: Çünkü sahip olamayacakları şeyleri istemeyecekler. Bu kısım ise benim etkilendiğim ikinci nokta oldu. Feminizm'in yanında harika bir siyasi ve toplumsal eleştiri niteliği taşımakta. Kitabı okuyanlar bilir. İNANÇ ile ilgili kısımlar yer alır. Ve yazar aslında sonu belirsiz bittiği iddea edilse bile, bana göre tamamen bu konuya atıfta bulunarak bitirdiği kaanatindeyim. Kitabın her yönü farklı farklı incelemeler yapmaya müsait . Kitap kesinlikte sadece bir distopik roman şekilde değil, geniş bir perspektif ile okunmalı. İyi okumalar :)
Damızlık Kızın Öyküsü
Damızlık Kızın ÖyküsüMargaret Atwood · Doğan Kitap · 201911,1bin okunma
303 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Kitabı okurken o kadar hızlı geçti ki zaman. Peki ya Albert Camus'un olayları yansıtma biçimi? Kitabın olay örgüsü oldukça sade ayrıca sonu merak uyandırıyor olsa da asıl dikkat çeken şey olaya yaklaşma biçimiydi. Kitapta asıl anlaşılması gereken veba ne? Aslında veba'nın zaten normal insanda da var olduğunu gösterdi bize. Kitabın en dikkat çekici ve duygusal yeri, bana göre, vebaya yakalanan küçük bir çocuğun ölümüydü. Bir varoluşçuluk düşüncesi ile karşı karşıya bırakacağından emin olduğum Albert Camus. Ve yine enfes bir roman.
Veba
VebaAlbert Camus · Can Yayınları · 202020,1bin okunma
412 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
17 günde okudu
Kitaba başlarken bu kitabın bir tarih kitabı olduğunu sanabilirsiniz. Aslına bakılırsa tarihin başlangıcından geldiğimiz zamana kadar kronolojik bir sıralama izleyecek olması bu hissi uyandırması çok normal. Ama durum hiçte göründüğü gibi olmadığını okudukça anlıyorsunuz. Düz çizgide ilerlememesi, hayal gücünün sınırı ve tarihe eleştiriyi her kelimede ve her cümlede hissediyorsunuz? Kitap tarih anlatmıyorsa ne anlatıyor? Kitap tarihi yaratan bizleri anlatıyor. Bu çok geniş bir tabir. Biz ,insanlar, homo sapiens'ler neyiz? Ne hissettik? Neler yaşadık ? Neler yarattık ? Hatta neler yaratacağız? Çok geniş bir çerçevesi olduğunu ve çok geniş bir alanı aldığını söylemiştim. Desem ki yazar şu konuya değindi. Yalan söylemiş olurum. Yazar bizi içeren ne varsa hepsine değinmiş. Tarım, iklim, imparatorluk, hayvanlar,bitkiler, para,güç, teknoloji daha sayamadığım her şey. Kitabın son cümlelerinden biri belki de her şeyi özetliyor. ' Kısa süre içinde kendi isteklerimizi de şekillendirebileceğimiz, belki de bizden cevap bekleyen en önemli soru, 'Neye dönüşmek istiyoruz? değil, 'Neyi istemek istiyoruz'dur. Bu soru karşısında ürpermeyenler muhtemelen soru üzerinde yeterince düşünmemiştir.'
Hayvanlardan Tanrılara: Sapiens
Hayvanlardan Tanrılara: SapiensYuval Noah Harari · Kolektif Kitap · 201936,5bin okunma
218 syf.
7/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Kitabın Duvar ve Herostratus hikayelerini çok beğendim. Gerçi tüm hikayeler çarpıcı bir şekilde yansıtılmış. Ama özellikle Bir Yöneticinin Çocukluğu öyküsü Jean Paul Sartre denince ilk akla gelen varoluşçuluk felsefesini çok fazla yansıttığını düşünüyorum. Bir çocuğun sil baştan kendini önce yok sayarak başlaması ve var olmaya evrilmesi çok güzel işlenmiş. Ayrıca bu öykü de fark ettirmeden ince ince eleştirilerini yapmış. Okuyanlar dikkatli okursa eleştiri yaparken eleştiriyi kimlere ve neye yaptığını anlayacağını düşünüyorum.
Duvar
DuvarJean-Paul Sartre · Can Yayınları · 20183,521 okunma
Reklam
120 syf.
·
Puan vermedi
·
25 saatte okudu
Kitabı elime aldığım saatten yaklaşık bir saat sonra bitmişti. İlk defa okuyacağım daha önce dergi yazılarını okuduğum Tarık Tufan kitap konusunda beni yanıltmadı. Bazı denemeleri inanılmaz güzeldi. Bazılarını ise okuyamadım. Ama genele bakacak olursak çerezlik niyetine okunup içinde güzel şeyler bulunabilecek bir kitap.
Bir Adam Girdi Şehre Koşarak
Bir Adam Girdi Şehre KoşarakTarık Tufan · Profil Yayıncılık · 20198bin okunma
388 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 günde okudu
Kitapta baş karakter kim diye sorsalar cevap veremem. Bana göre kitapta herkes baş karakter. Belki de bu yüzden yazar pek çok konuya değinebilmiş. Bir yandan Çernobil faciasına maruz kalan insanlar, diğer yandan sisteme maruz kalmış insanlar. Kitapta -kendim için söylüyorum- bir kaç yeni tarihi bilgiyi bile içinde barındırmış. Her karakterin içinde bulunduğu durumu kendim yaşamış gibi hissederken, kitapta en farkına vardığım ya da bildiğim bir şeyi tekrar eden düşünce ise hiç bir acıya kendimizin sebep olması bazen hiç ummadığın anda senin içinde bulunmadığın bir durumdan dolayı bunlara zorunlu olmamız. Kitapta Çernobil faciası elbette çok önemli bir konuydu ancak dikkatimi çeken nokta dünyanın başka bir yerinde de çalışma şartlarından dolayı katlanılan acılar da vardı. Kitapta sanata dair izlerde bulmak mümkün .Bana göre çok güzel işlenmiş ve sıkmayan bir kitaptı.
Katı Olan Her Şey Buharlaşıyor
Katı Olan Her Şey BuharlaşıyorDarragh McKeon · Doğan Kitap · 201731 okunma
224 syf.
8/10 puan verdi
·
13 günde okudu
Virginia Woolf okumanın ne demek olduğunu bir kere daha bana tattıran kitaplarından biri. Bilinç akışı dediğimiz şeyi tam olarak yaşatan Virginia Woolf her bir karakteri farklı ruh halleri içine sokabiliyor her duruma birden fazla benzetme yapabiliyor. Tek bir birey değil de birden fazla insanın düşüncelerini oluşturmak insana ait olan iyi kötü tüm duyguları içinde yaşatan bir roman olmuş. Romanın kendi içinde akışı tam olmasa da zaten bunu Virginia Woolf'tan beklemek hata olur.
Deniz Feneri
Deniz FeneriVirginia Woolf · İş Bankası Kültür Yayınları · 20215,9bin okunma
96 syf.
6/10 puan verdi
·
27 saatte okudu
Eğer ki benim gibi Albert Camus'un kült olmuş kitaplarını önceden okumuş ve bu kitabını okumaya karar verdiyseniz diğer kitaplarına göre daha az etkili olduğunu anlayacaksınız. Ancak tabi ki Albert Camus'un etkleyici sözlerine bu kitabında da ulaşmak mümkündür.
Yaz
YazAlbert Camus · Can Yayınları · 20211,910 okunma