Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Jevera

Jevera
@Jevera
Ay ve güneş; su ve ateş...
öğrenci
7 Ağustos
29 okur puanı
Haziran 2023 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Sanat adamı işte içinden gelen o sesi duyar, onun için eser yaratır; kimseyi aydınlatsın, bir faydası olsun diye değil...
Reklam
İnsanoğlunun kederindedir: bir kere tattığı zavkten, hazdan gene tatmak ister; ilk tadışını bir nevi sevinçle, zafer gururiyle hatırlar, fakat bu hatıra onu susatır; hem öyle bir susuzluk verir ki bunu artık hiçbir pınar bütün serinliğini muhafaza etmiş olsa dahi, dindiremez.
Dostlarınızın, kendilerini görmediğiniz zamanlar da sizi anmalarını, sözünüzü etmelerini istiyor musunuz? Onlara bazı kusurlarınızı belli edin, yanlarında ufak tefek birkaç münasebetsizlikten, budalalıktan çekinmeyin, yoksa sizi hatırlasalar bile sözünüzü etmeğe vesile bulamazlar.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Evet, gösteriş bir zaaftır gerçekten. Ama gurur... gerçek bir akıl üstünlüğü varsa gurur her zaman emin ellerde olacaktır."
Bir Bene Gesserit atasözü şöyle söyler:
Din ile siyaset aynı arabada gittiğinde, sürücüler karşılarında hiçbir şeyin duramayacağını sanır. Dümdüz gider, hızlandıkça hızlanırlar. Engelleri tamamen göz ardı eder, körlemesine gidenlerin uçurumu çok geç fark edeceğini unuturlar.
Reklam
Elde etmenin de vakti vardır, yitirmenin de. Elde tutmanın da vakti vardır, bırakmanın da; sevginin de vakti vardır, nefretin de; savaşın da vakti vardır, barışın da.
Düşlerle mi boğuşuyorsun? Gölgelerle mi yarışıyorsun? Uyurgezer gibi mi hareket ediyorsun? Zaman geçip gitti. Hayatın çalındı. Boş işlerle uğraştın, Aptallığın kurbanı oldun.
"Dilekler balık olsa hepimiz ağ atardık."
"Azrail'e koz vermek istemiyorsan, sevdiklerinin sayısını az tutacaksın bu dünyada."
Kendime sakladığım bir olaydı. Unutmak istediğim bir anı... Ama olmuyor işte, geçmiş adım adım takip ediyor insanı. Vakti, saati gelince de sen hazır mısın değil misin diye sormadan çıkıyor karşına. Evet, iki gündür bu cümleyi duyuyorum " Beyoğlu'nun En Güzel Abisi." Çünkü olay mahalline geri döndüm, kurbanını bir kez daha görmek için yanıp tutuşan aptal bir katil gibi.
Reklam
"İnsan en nihayetinde sınırları olan, her şeyi genelleyen, otomatik pilotta yaşayan, zihnindeki dolambaçlı yolları düzleştiren bir yaratıktı ve tabii ki bu yüzden sürekli kaybolup duruyordu."
Hayvanların arasından bir tek biz "gelecekte bitmiş zaman" kipinin acısını çekeriz
"Gerçek Tanrı bir serçenin düşüşüyle bile ilgilenir; ama insan kibrinin yarattığı Tanrı, bir kartal ile bir serçe arasında hiçbir fark görmez."
Herkeste olan o duygu:
Birkaç gün önce faytonda giderken Brauer yanından geçen faytona bakmıştı. İçinde iki yolcunun oturduğu faytonu iki at çekiyordu. Ama faytonun sürücüsü yoktu. Hayalet fayton! Yüreği korkuyla dolmuş, ter basmıştı. Sonra fayton sürücüsü görüş alanına girdi: O sırada botlarını bağlamak için eğilmişti. Brauer önce bu aptalca tepkisine güldü. Ama üzerinde düşününce rasyonel düşünen biri olmasına rağmen zihninin içinde doğaüstü korkular bulunduğunu fark etti. O kadar da derinde değillerdi üstelik: Yüzeyden yanlızca saniyeler uzaklığında "göreve çağrılmayı" bekliyorlardı. Keşke bu korkuları kökleriyle söküp atabilseydi.
"Nasıl ki kemikler, et parçaları, bağırsaklar ve kan damarları derinin altına gömülü olduğu için insan görüntüsü çekilir bir hal alıyorsa, ruhun heyecanları ve tutkuları da aynı şekilde hiçliğe gömülüdür; hiçlik, ruhun derisidir."
"Mükemmel olsa onu sevmezdiniz ki zaten. Kadınlar biz erkekleri kusurlarımızdan dolayı severler. Yeterince kusurumuz varsa her şeyimizi mazur görürler; hatta zekamızı bile."
Reklam
"Yalnızım ama bir kente inen ordu gibi yürüyorum"
Hayır, tek güzel şey, var olmamaktı; eğer var olunuyorsa da ağaç olmak, taş olmak, daha bile az bir şey, yoldan geçenlerin topukları altında zedelenmeyecek bir kum tanesi olmaktı.
"Bu dünyada herkes ölmüş, sadece o kalmış olsa ben hâla böyle olmaya devam edeceğim ve yine herkes kalmış, sadece o yok olmuş olsa o zaman dünya benim için çok güçlü bir yabancıya dönüşecek ve ben onun bir parçası olmayacağım."
"Müslümanlar maddi yönden fakir olabilir lakin her Müslüman inanır ki en hayırlı azık takvadır, en hayırlı sanat edeptir. İbadet en hayırlı sermaye; salih amel en hayırlı rehberdir. Güzel ahlakı, en hayırlı yakın dostumuz; yumuşak başlılığı, en hayırlı yardımcımız biliriz. Fakir zannettiğin Müslümanlar zenginliğin en hayırlısını kanaatte bulurlar."
"Peki, aynı zamanda iki genç kızı sevmek ve bunları severken de evli olmak ne demekti?"