Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.24
Tgb
Tgb
@Jiyan_tgb
Notre Dame'ın Kamburunda ki çingenenin etek kırmızısı kadar canlı huzursuzluğum
anitsayac.com
Kafası karışık bir mühendis
Lisans
657 okur puanı
Şubat 2020 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Yeni Dünyanın Eski Kaderi
Yeni dünya=ispanya yolcusu kalmasın eee tabi yolda başımıza titanikvari bir şeyler gelmese :). Kitap mekansal olarak tek bir yerde geçse bile zengin bir anlatım parçadan bütüne gidecek şekilde kurgulanmış. Sınıfsal olarak geniş yelpazede bulundurduğu bütün karakterlerin iç dünyalarını duygularını yalın bir dille okuyunca sunmayı başarmış. Üst, orta ve alt sınıf sorunsuz bir yolculuğu okyanus ortasında beklemesi çılgınca gelebilir bir şekilde bu gidaşatan rahatız olup işsizlik çekip :) düşünenler sorgulayanlar elbette olacaktır tamda yolculuğun sorunsuz geçeceği fikir burda rafa kaldırılır. Titaniğin sonunu bilmeyen yoktur. son kısmı titanik kadar üzülerek değilde bir miktar keyiflenerek okunacak gibi
İmkansiz Olasılıklar Dünyası
Uyarıyla başlamak isterim :) heveslendim okuyayımlık bir kitap değil. Beli bir fizyoko alt yapısı olanların okuya bileceği bir kitap. #sıdıs ve dehası kuram hakkında apayrı bir zihinsel sorguya itiyor. Kuramlar, teoremler gibi çürütmek ve yeniden kurma olasılığını içinde taşıdığından hep cezbedicidir. Termodinağim üç güçlü yasasından biri olan 2.yasa burda her yönüyle irdeleniyor. Yasa ya yeniden kurulmalı yada bağlantılı olduğu yasalardan birinden vazgeçmeli doğruluğu kanıtlamak adına. Canlı ve cansız sorgulaması kanunun yeniden denetlemesi için açıklar veririyor. Anlacağımız üzere, termodinamiğin 2. Yasası, gelecekte bir sonsuzluk için doğru olsa bile, sonsuz bir geçmiş için doğru olamaz. Olasılıklar evreninde tersinir bir durum sizi olasılıksız bir gerçeğe götüre bilir. #sıdıs
İnsan Özgürdür ama Yetmez
Severek okudum çok düşündüğüm ve bol not aldığım bir kitap oldu yazara sonsuz teşekkür.
Sevginin bağlı-bağımlı olduğu konular geniş bir sarmal model ile ele alınmış. Çok bildiğimiz az bildiğimiz yazarlar, fikir hocaları ve bilir kişiler (flaubert, proust, levinas, hegel, Henry James... ) tanık gösterilmiş. Tanık gösterilen yazarlar eserlerinde var olan karektere üzerinde sentez-antisentez çıkarımlarda bulunarak zengin bir anlatıma hizmet etmiş. Kimi zaman bir yüz ile erotizimi sorgularken kimi zamanda devrim ile bağlılığı yada kader ile aşkı ilişkikendirmeye çalışırsınız. Totiler bakış açısısdan yumuşak humanist bakış açısına; yönetimlerin ve kitlelerin dayatma olarak oluşturduğu koşullarda insanın önemsiz bir varlık olduğu bu varlığın aciziyet bağlarını "Ben" ve "Başka" sı üzerinden bellenmeye çalışılmaktadır. Bildik tranvatik olaylar ve kitleri imha eden savaşlarda sorumsuz ve sorumluktan doğan yaralar sonuçlarıda bir hayli irdelenmiş. Dünya yönetimindeki teoriler saptamalar insanları bunu kabul edip yada etmemesi sonuçu değiştirmeyek her bir birey sistemin kurbanı yada destekçisi olabir zaman zaman fanatikciside olabilir. Sevgi özgürleştirim mi? Sanırım herkes kendi fikrini biçeçek bu kitapla.
Okur Takip Önerileri
İplerdeki düğümler bir şekilde çözülür
asıl mesele boğazdakiler.
Hepi topu dört anlaşma cennetin kapısını açmış :) dönüp dolaşıp sevginin başına konmuş.
Don Miguel Ruiz aslında hep duyduğumuz bildiğim şeyleri anlatmış kalminden. Bildiğim ama aksiyon olan formu pratiği olmayan yani... Sade, düz bir anlatım kaynak dayatımı olmayan okurla samimi sohpet (en sevdiğim). 122 sayfalık bir nefes. Anlıyacağınız ne kadar basit o kadar anlaşır. Anlaşmalar sonucu da kurşun geçirmez olu vermişiz. Yaşamın temel formunu karmaşık kılan yaşamımız boyunca maruz kaldığımız anlaşmalar olduğunu ida eder. Söylemin saflığı, bireyin öz benimseyici olması durumu kurtarsada "yeni rüyalar" için kendinin en iyisi yapa bilmekten geçiyormuş. Cennet ve cehennem çengellerini zihninize buyurun siz atın.
Protatip Sanattan Günümüze
"Tanıdığımız şeytanın tanımadığımız şeytandan daha tehlikesiz olduğunu düşünürüz."
Kitap sanat söyleyiş şöleni :). Kalemi not defterlerini hazır tutmak gerek. Okumalı düşünmeli ama tripli bir felsefe-düşünür kitaplardan değil. Aristo, platon, hegel, descartes, marx daha bir çoğu. Yaşam ve ölüm arasındaki, geçmiş ve geleç arası ince çizgide var olan şey sanat. Hiç olup hiçlesen, başkası olarak kendisini var etme derdi üzerine netleşiyor. Sanatı oluşturan her imge dünyada geçmişte beslenir yada gelecekte belkide ince bir iptir birbirine bağlanan. Sanatın yasası olma olasığı olasılıklar evreninde karşılıksız ise o vakit sadece gereklilikleri vardır. Keyifli okumalar.
#içeriksizadam
Yüzündeki Hüzne
"incire ve zeytine andolsun ki" diye başlıyor Kuran'daki Tin süresi; "biz insanı en güzel biçimde yaratık". Yaradan'ın yarattıklarının adıyla yemin etmiş olması muhteşem bir dil eğretilemesi...
Geçmişle geleçek arasındaki bağlantıyı hep duyduğumuz ama asla tam hatırlayamadığımız hikayelerlerle kurarız. Dersimi böyle bilmezdim salt bir acısı var onu duyumsamıştım belki en çok yüzüne yerleştirilen acıda ... Hızırı andım munzurdan su içtim bese avuçladı suyu.
... "Güvercinden daha güzeli yalnızca hiçlik kara güllerden ötesi yokluk. Tavus kuşu bile ayak uydurmak için dünyaya, çirkin bir sesle ötüyor da sen beni niçin böyle yakıp kavuruyorsun?"...
Sema hanımı uzun zamandır okurum insan hiç mi tekrara düşmez dedirti :). Keyifli okumakar.
insanlığın mezarına beyaz papatyalar
Kitap da akıcı ve yalın bir dil hakim. sosyal-farkındalık yaratmak enpeti (pek gerçekleştirildiğini düşünmesemde) adına okutulması önem taşıyan bir kitap. Konu çok ilginç olmasa da hak haktır taşında hayvanında bir dünyalık hakkı vardır. İlk hükmümüzü kedilerde deneyip sıkılınca cadı ilan ettik... Biz neden böyleyiz neden bizden farklı olan herkese her şeye meteryal gibi davranırız... Benden yola çıkarak bir miktar dünya keşfederiz ancak bizim dışımızda farklı dünyalar inasanlar ve biz de olmayan farklı duygular zekalar yaşam sürüyor. En nihayetinde taşı bile yeriniden ayrıdığınızda yeni bir durum var eder. Olanı olduğu gibi kabul etmek tüm mesele belkide. Keyifli olamalar .
akşam yemeğinde kaplumbağa var
Her hikayenin bir başlangıcı var. Bir varmış bir yokmuş gibi... Kitap kendi iç dünyasında çifte kavrulmuş insanlara nasılda teğet geçiyor değil mi? Ya her gün "bu gün ne kadar insan olabildim" sancısını yaşayanlar onlar ne alemdeler Alikar, İsmail, Melih, sima... Her kareket yanızdan geçiyor kitapta. ilişkilendiğiniz bireyler sayfadan fırlıyor bu kadar açık bu kadar alan hakimiyeti kuran bireyler hucum ediyor birden nasil canlı bir dil nasıl bağlayıcı hikayeler bu kitabın başarısını taçlandırmış okuyunca anlarsınız bence :). Nesin nerilisin en çok da dünyalısın yedi kat inmeye yada yedi kat çıkmaya gerek yok bir delinin atığı taşı kırk akılı çıkartmaz hikayenin sonunda. Sema Kaygusuz derki hikayen afyonu sidik kokusu..
Penceredeki Böcek
"Yeraltı edebiyatının yeraltı edebiyatı" :)
Fante ile yeni tanıştım. Aaaa pedro kendini sevdirtmedi ya çok üzücü. Beni şaşırttı mı biraz yeraltı edebiyatında süslemeler yoktur zaten sevenlerde bilir (yani şöyle diyeyim tuvalete, "tuvalet" denir "lavabo" denilmez burda ahahhajjj ) çok açık sözlü ve gerçekten hiç bir kaygı taşımadan yazılmış bir kitap. Benim daha önce okuduklarım da ya kurgu çok iyiydi yada dil burda bunlar yok mu var ama hissetmiyorsunuz. Kitapı yarım birakmasınız ama bitirmek içinde can atmasınız yani final önemsiz :). Kısacası " toza sor"rutininiz, rutinimiz, rutini... Keyifli okumalar.
Karar ütopya
Huxley 1. Dünya savaşının çıkmazında kendi iç halinden ve savaştan yorgun çıkmış dünya halinden antimetoforiklerle kara bir ütopya üretmeye çalışmış. Bol pembeli az düşünen ve ihtiyaca göre üretilen insan bedenleri..." cemat, özdeşlik, istikrar" hayati slogon olarak bir avuç dokunulmamış gene sahip bireyler tarafından vadedici tanrı rolünüde üstlenip sentetik bir hayatın ütopyası şekillendirmiştir. Gelecek daima parlak değil mi? Ne fark eder ki yapay olması önemli olan vaadi... Ancak ütopya hem sentezi hem de antisenteziyle birlikte onlarca örnekle son bölümlerde özelikle ruhanı ve kültler üzerine de okuyucuya sunulmuştur. Keyifli okumalar :)
"Bu küçük kitap, büyük bir savaş ilanıdır."
Şöyle başlayayım ben biraz geç okuduğum içim üzgünüm :). Nıetzsche adrese teslim eleştiriler, sınamalar ve savları bir piskoterepideki açık konuşma gibi derin bir sohpet dili hakim eserde. İç dünyadındaki savaşı kazanmış gibi ara ara sevinç çığlıklarını ara ara itiraflarına şahit olacaksınız. Geçiş dönemi eseri sayılır. Diğer eserlerinde olduğu gibi din, ahlak, felsefe, kültür ve bilim üzerine eleştirilerdir. Apollon-Dionysos ikiliği ve Almanya üzerinde yapılan eleştirileri sık şahit oluruz bu kitapta. Üstinsan ve ebedi dönüşler oluşturur aynı zamanda hakikatin nesneliği sorgular yine ve yeniden. Kendimce hadimi aşmadan öyle umuyorum :) fikrimi sundum size Nıetzsche ile keyifli sohpetler diliyorum
Putların Alacakaranlığı ya da Çekiçle Felsefe Yapmanın YollarıFriedrich Nietzsche · Can Yayınları · 20216,2bin okunma
Freire bir pencere açtı
Dünya görüşünüzü yeniden dizay edebilir güçte bir eser. Bildiğiniz bir çok konudan eleştirel bir gözlem yapmanızı sağlayacğından eminim. Kitap da felsefik ve pedogolojik bir dil kullanmakta. Sınıfsal farklılıklar, eğitimdeki başarısızlıklar ve ötekileştirme ezen-ezilenin siyasi kıskacın getirdiği nesneleşmeyi kendinizle sohpet edercesine ele alabiliyorsunuz. Sık sık geri dönüt yaratıyorsunuz kendi içinizde. Ayırdığınız zamana değecektir freire pelerinsiz süper kahraman :) bence dünyayı birlikte kurtarabiliriz. Keyifli okumalar.
Hak edilmiş benzerlikten zapt edilen farklılığa
“Cehennem acı çektiğimiz yer değil, acı çektiğimizi kimsenin duymadığı yerdir”
Hepimiz ötekiyiz bir başkasına ait olan "öteki". Bence varoluş sancısı tanımsızsa ruhda, bireyde "öteki" kendine.
Efendim Toni Morrison bu güne kadar yazdığı bütün kitap ve hikyalerinde var olan konu-karekterini analiz etmekte. öteki olmanın o mücadele sancılarını örnekleyerek aktarmış bize. Morrison kısacası bütün eserlerinin içini açmış bize.
Ve teşekürler Morrison seni tanımak çok güzel :)
