Kitabı beğendim. Önemli konularda hap bilgiler var. Kısa bilgilendirmeler, örnekler ve çözüm önerileri, öneriler, kitabı akıcı hale getiriyor. Alanım gereği bu tarz kitapları çokça okuduğum için beni şaşırtan sadece sanatla terapi kısmı oldu. Çocuklarla çalışırken ya oyun ya sanat kullanıyoruz zaten. Bence her ebeveynin evinde olup okuması gereken bir kitap. Keşke herkesin alıp okuyabileceği fiyatı da olsa.
Kitabı çok beğendim. Anadolu'nun köy çocuğuyum. Eski Türkçe yöresel kelimelere hakimdim ama zamanla unutuyor insan. Köy dilini ilk okurken zorlandım ama sonra kendimi Karataş köyünde buldum. Okurken neden yasaklandığını merak ederek okudum ve anladım. Köylünün sorunları, bir beyden kurtulup başka bir ateşe düşmeleri, cehaletleri... Hiç durmadan çalışmalarına rağmen yoksullukları... Kendilerini iyi göstermek için , kaymakamı ağırlamak için yoktan var etmeye çalışıp her şeyi günlük güneşlik gösteren muhtarı... Şimdi bakıyorum da günümüzde de pek bir şey değişmedi. Okuyun
Kitap iyileşme öyküleriyle ilerliyor. En son bölümde de hastalıklar ve travma ilişkileri var. Deneyeceğim. İşe yarayacak mı bakacağım. Dili günlük konuşma dili. Akıcı bir kitap.
"Sakın tepenize bir sırça köşk kurmayınız. Ama günün birinde nasılsa böyle bir sırça köşk kurulursa, onun yıkılmaz, devrilmez bir şey olduğunu sanmayın. En heybetlisini tuzla buz etmek için üç beş kelle fırlatmak yeter."