Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kübra uğurlu

331 syf.
·
Puan vermedi
Jose Samarago - Körlük
Aracınızla trafik ışıklarında duruyorsunuz ve sadece bekliyorsunuz. Nihayet tam yola koyulacakken bir anda her yer beyazlaşıyor. Ve tek diyebildiğiniz kör oldum cümlesi oluyor. Sonrası ise tam bir kaos. Kitap okuyan okumayan herkesin ister istemez karşılaştığı kitaplar vardır. Sosyal medyada, yan masada, kütüphanede illaki bazı kitaplar
Körlük
KörlükJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 2022104,3bin okunma
Reklam
352 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Marjane Satrapi - Persepolis
Bayıldım, bayıldım ve bin beş yüz kez yine bayıldım. Arkadaşlar okuyun, okutun. Bu nasıl bir kitap. Valla abartalım biraz bu kitabı, lütfen. İran’daki İslam devrimini küçük bir kız çocuğunun gözünden okuduğumuz bu çizgi roman hakkında söylenecek, araştırılacak, düşünülecek o kadar çok şey var ki anlatamam. Öncelikle ilk kez bir çizgi roman okudum ve o kadar ilgimi çekti ki. Hayal edebilme özgürlüğünüz yine kısmen de olsa var ve bununla beraber film izler gibi kitap okuyorsunuz. Kitabı elimden bırakamadım, nöbetlerimde dahi boş zaman oldukça kitabımı okudum. Ben o zaman biraz çizgi roman araştırayım kendime Konusu hakkında konuşmamız gerekirse, bu denli ciddi, gerçek bir olayın büyümekte olan bir kız çocuğunun bakış açısıyla yazılması ( ki yazarın gerçekten yaşayıp yazdığını biliyorum ) çok başarılı. Küçük bir çocuğun tepkilerini görüyoruz, onu anlıyoruz. Ergenliğine böyle bir sürecin içinde girmesini, ailesinin onu koruma davranışlarını, birey olma sürecini… Hepsini, hepsini konuşmak isterim ancak okuyun ve siz de hayran kalın istiyorum. Kitabımızın filmi de mevcuttur ancak ne yapıyoruz ilk okuyoruz sonra filme ışınlanıyoruz. Yani sanki bence öyle yapsak daha güzel olur gibi, gibi Herkese keyifli okumalar dilerim
Persepolis
PersepolisMarjane Satrapi · Panama Yayıncılık · 20171,938 okunma
280 syf.
·
Puan vermedi
·
25 günde okudu
Jean-Christophe Grange – Küllerin Günü
“Ben kendi türümü buldum yiaaaa…” cümlesini bana kurduran en sevdiğim yazar Jean-Christophe’dir. Lisede başlayan serüvenimiz hız kesmeden devam ediyor. Hayatımı yeniden yoluna koyarken (ya da koyduğumuz zannederken) elbette bana onun iyi geleceğini düşündüm. Kitapçıda gezerken de Küllerin Günü’nü aldım. Ancak demek ki sevdiğimiz yazarların öyle her kitabı çok da şahane olmayabiliyormuş! Küllerin Günü, ortalama bir haftada okuyabileceğiniz klasik bir polisiye romanı. Ortada bir ölü var ilk başta bunun bir cinayet olup olmadığı araştırılıyor ve sonra bam bam bam. Bütün kitabı bu kadarla özetlemek doğru mu bilmiyorum. Ben bu türde belki de çok fazla okuma yaptığım için özellikle de yazarın çoğu kitabını okuduğum için bu kitabı görece daha basit buldum. Elbette kurmacasını, arkasındaki hikayenin daha anlamlı olmasını seviyorum. Ancak bu zaten Grange kalemi, öyle olacak zaten. Sevdiğim insanlar, eşyalar, filmler vs vs genelde eleştirmeyi sevmem. Eleştirileri de çok kabul etmem. Ancak bu bir kitap yorumuysa mecburen en sevdiğim yazarı da biraz eleştirdim. Bununla birlikte ne yazarsa yazsın yine okurum, yine okurum. Bu bir bağımlılık cümlesidir Kitaba dair bir de şöyle bir eleştirim var. Bölümler arası sayfalar o kadar kısa ki bakın iki, üç maksimum (ki hatırlamıyorum şu an) dört sayfa anca sürüyor. Bir konuya kendimi vermeden yeni bölüme geçiyoruz ki bölüm aslında devam ediyor. Evet bir önceki bölümü merak edilecek bir yerde bitirdin ve polisiye anladık ama biraz bizim orada kalmamıza onu yaşamamıza da izin vermeliydi sevgili yazarım diyorum ve daha fazla bir şey söylemek istemiyorum. Herkese keyifli okumalar dilerim
Küllerin Günü
Küllerin GünüJean-Christophe Grangé · Doğan Kitap Yayınları · 20212,626 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
384 syf.
·
Puan vermedi
·
31 günde okudu
Gülseren Budayıcıoğlu - Kral Kaybederse
Günümüzün en tanınmış psikiyatristlerinden Gülseren Hanım’ın bir başka seans kitabı, “Kral Kaybederse”… İtirafımı bu yazıda öne aldım çünkü aslında deli gibi kaybedip kaybetmediğini söylemek istiyorum. Bariz değil mi derseniz aşırı bariz ama olsun Benim Gülseren Budayıcıoğlu’nın kalemi ile ilk tanışma kitabım oldu kendisi. Çok zengin, aşırı
Kral Kaybederse
Kral KaybederseGülseren Budayıcıoğlu · Remzi Kitabevi · 201516,9bin okunma
320 syf.
·
Puan vermedi
DOĞAN CÜCELOĞLU - VAR MISIN
Okumak her daim insana bir şey katar, bunu savunuyorum. Ancak böyle kıymetli akademisyenlerimizle yapılan söyleşilerden öğreneceğimiz konular bambaşka oluyor diye düşünüyorum. Ben maalesef ki Doğan Hoca ile vefatından sonra tanıştım. Tabii ki yüz yüze bir tanışmayı kastetmiyorum. Kalemini tanımak bu dediğim ancak bununla beraber bu bahsettiğim
Var mısın?
Var mısın?Doğan Cüceloğlu · Kronik Kitap Yayınları · 202127,2bin okunma
Reklam
384 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
Nefret Oyunu
Nefret Oyunu; aynı şirkette çalışan iki baş asistanın oynadığı oyunlardan herhangi biri zira o kadar çok oyun oynuyorlar ki her birini kitaba başlık yapamazlardı. Doğal olarak içeriğimiz onların kavgaları, hayatları, aralarında çekim ile ilerliyor. Çok kitap okuyan, çok romantik komedi okuyan kişilerin daha arka kapak yazasından neyin ne olduğunu anlayacağı kitaplardan biri. Bahsettiğim de tam olarak buydu. Yormuyor sizi, eğlendiriyor, güldürüyor. Elinize ne zaman alsanız hatırlayabiliyorsunuz. Aşırı karakter karmaşası yok. Kaba tabirler çerezlik bile denebilir. Kendi kulvarında harika diyemem ama benim için zamanlaması doğruydu. Eleştiri noktasında ise aynı tarz yazımlar arasında ayrılacağı bir nokta, kendine has bir özelliği yok. Çok tahmin edilebilirdi bana kalırsa. Ayrıca ben sonunda iki karakter arasındaki ilişkinin gidişatından çok iş mülakatını merak etmiştim. Benim gibi baygın romantizim sevmeyenler oraya takılırdı bence Şans verilebilir bir kitap mı, evet. Okumalı mıyız, neden olmasın. Görürsek alalım mı, ucuz ise tabii ki Herkese keyifli okumalar dilerim.
Sally Thorne
Sally Thorne
Nefret Oyunu
Nefret OyunuSally Thorne · Yabancı Yayınevi · 20182,242 okunma
184 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Afrika Edebiyatı’ndan okuduğum ilk kitap oldu Parçalanma. Ana karakterimiz Okonkwo sayesinde kabile kültürü, yaşayışlarını ve inançlarını okuma fırsatı buldum. Kitabımız Okonkwo’nun çocukluğunda babası ile ilişkisinden başlayarak yetişkinlik hayatına geçmesiyle başlayıp sürüyor. Babasının tam tersi olmak isteyen Okonkwo bunu başarıyor. Güçlü,
Parçalanma
ParçalanmaChinua Achebe · İthaki Yayınları · 2019865 okunma
280 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Gecenin içinde dolanıp duruyoruz ve ateş bizi tüketiyor. Murat Gülsoy’un okuduğum ilk kitabı oldu Ve Ateş Bizi Tüketiyor, sayesinde de diğerlerine de geçeceğime eminim. Kitabımız evinde çay yapmak üzere olan ana kahramanımızın kapısının karşı komşusu tarafından çalınmasıyla başlıyor. Yaşlı komşusu eşinin kaybolduğunu söyleyerek kendisinden
Ve Ateş Bizi Tüketiyor
Ve Ateş Bizi TüketiyorMurat Gülsoy · Can Yayınları · 2019459 okunma
236 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 günde okudu
Bazı yazarlara geç kaldığımı biliyordum ama bu kadar derinden sarsılmayı da beklemiyordum. Harika bir kitap. Aşırı değişik bir konusu olması ve bu denli ayrıntılı işlemiş olması saygı duyulması gereken bir yeteneği gösteriyor. Önünde saygıyla eğiliyorum Saramago, sana geç kaldığım için beni affet. Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş kitabının konusunu tahmin etmek zor değil zira ismi her şeyi anlatıyor. Yılbaşı gecesi saat on ikiyi vurduğundan sonra bir ülkede ölüm bitiyor. Evet doğru okudunuz. Artık bu ülkede kimse ölmüyor. Simyacıların yüzyıllar öncesinde aramaya başladığı konu gerçek oluyor hem de bir anda. Ve işte olayların devamı geliyor. Aslında çoğu insanın güzel olarak nitelendirebileceği konunun yaşanırken ne zor olduğu ortaya çıkıyor. Hayal etsem bu denli başarılı olabilir miydim bilmiyorum. O zorluğu okurken bizzat hayal ettim ve ikna oldum. O kadar ustaca kurgulanmış bir eser ki kafanızda herhangi bir soru işareti kalmıyor. Ölüm bir anda bitse neler olabilir isimli bir araştırma kitabı olarak da okunabilir. Ve tabii sonrasında yaşanan ani olay ve olayların tüm perde arkası yaşananları derken ne okudum ben derken buldum kendimi. Hayran oldum, hayran oldum ve hayran oldum. Belki distopik tarz kitapları okumayı sevdiğim için daha fazla etkilenmiş olabilirim ama beğenmeyenler var mıdır onu da bilemeyeceğim. Üstünde durup durup düşünebileceğiniz bir eser. Ben bu heyecanla Saramago’dan devam edeceğim. Okumayan, bilmeyen, duymayan varsa hemen alsın okusun. Okuyanlarda herkese haber versin ki bilmeyenler de öğrensin. :) Herkese keyifli okumalar dilerim.
Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş
Ölüm Bir Varmış Bir YokmuşJosé Saramago · Kırmızı Kedi Yayınevi · 202011,9bin okunma
120 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Barış İnce’nin ikinci kitabı, benimse okuduğum ilk kitabı Sarsıntı. Arka kapak yazısında beni epey meraklandırdı. Zaten kısacık bir kitap olması da okumam için ekstra bir şevk oldu. Birkaç saat içerisinde bitirdim kitabı. İsminin etkisinin ise son sayfalara doğru verdi. Sarsıntı ilk bakışta bir kaçışı anlatıyor gibi görünüyor. Aslında bu hem doğru hem değil. Evet fiziksel bir kaçış var, bunu okudukça anlıyoruz. Sonlara doğru ise ruhi bir kaçış olduğunu da görüyoruz. Ben bu anlamı çıkardım açıkçası. Ancak olayları bir bütün açısından değerlendirirsek de kaçıştan ziyade eksik sonlu bir hikayeyi tamamlamaya dönüş diyebiliriz. Evet buraları hep bilerek merak edin diye üstü kapalı yazdım :) İsimsiz bir adamız var ve dört arkadaş ilk sahneden itibaren bir masada diyalog halindeler. Tartışmalarla devam eden bu konuşma bölümleri dışında kitabın ara sayfalarında ana karakterimiz ve o dört arkadaştan biri olan Levent’in günlüklerinin bölümlerini okuyoruz. Eş zamanlı devam eden bu olaylar arasında ise bağlantı kurmaya çalışarak sona ulaşıyoruz. Kitapta fazlaca konu işlenmiş durumda. Cinayetler, tarikatler, aşk, dostluk, ada hayatı, deprem ve hepsiyle sarsılan hayatlar. Kitabın ilk sahnesi olarak belirttiğim masa etrafındaki sohbet sahnesi ise ben de bir film sahnesi izlemi bıraktı. Kafamda hemen kurgulayabildim ve bunu çok sevdim. Sarsıntı bir hızda okunan ve etki bırakan bir öykü, denemenizi tavsiye ederim. Herkese keyifli okumalar dilerim.
Sarsıntı
SarsıntıBarış İnce · Can Yayınları · 2018787 okunma
Reklam
520 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
19 günde okudu
Martin Eden’i belli bir okuma birikiminden önce okursanız basit bir aşk romanı sanabilirsiniz. Ya da yeşilçam filmi tadında bir hikaye. Fakir oğlanın muhteşem geri dönüşü… Ancak Martin Eden bunlardan çok daha fazlası. Kitabımız Martin’in zengin bir çocuğu kavgadan kurtarması ile başlıyor. Zengin aile oğullarını kurtaran kişiyi yemeğe davet ediyor
Martin Eden
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202391,6bin okunma
304 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Kirpinin Zarafeti; içinde o kadar çok konu barındıran, size birkaç fazla duyguyu yaşatacak olan bir kitap. Daha baştan söylemeliyim ki okuyun, okutun! Kitabımız üç ana karakter üzerinden ilerliyor. İlk karakterimiz Renee Michel… Renee, Paris’in zengin bir kesiminin oturduğu bir apartman dairesinde kapıcı bir kadın. Kendi tanımlamasına bakarsanız
Kirpinin Zarafeti
Kirpinin ZarafetiMuriel Barbery · Kırmızı Kedi Yayınları · 20207,5bin okunma
216 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Şeytan ve Genç Kadın kitabını okuduğumda aslında seri olarak yazılmış bir kitap olduğunu ve bu kitabın üçüncü olduğunu öğrenmiştim. Okumadığım tek kitap ise Piedra Irmağı’nın Kıyısına Oturdum Ağladım idi. Elimde olduğu için hemen okumaya başladım. Kitabımızda çocukluk arkadaşı olan iki ana karakter var. Kadın olanın adı Pilar, erkek olanıysa bilmiyoruz. Kitabı Piedra Irmağı’nda oturan Pilar bize anlatıyor. Bir hafta öncesinin yaşanmış olaylarını kendisinden dinliyoruz. Eski arkadaşı ile tekrar karşılaşmasıyla başlıyor ve bir aşk hikayesine tanıklık ediyoruz. Ancak kitaba sadece aşkı anlatan bir hikaye demek haksızlık olur. O güne değin yaşamında olan şeyleri biri uğruna feda edebilir misin sorusuyla daha ilişkili. İşin içine dinsel konuları da alınca harmanlanmış bir hikaye çıkıyor ortaya. Üç kitaplık bir seri dense de birbiriyle bağlantısız hikayeler olduğu için her biri ayrı ayrı rahatlıkla okunuyor. Kitapların hangileri olduğunu en altta belirtirim. Sadece temasal olarak benziyolar. O yüzden belli bir sırada gitmenin anlamı yok. Ancak aralarında en az beğendiğim kitabın bu kitap olduğunu söylemeliyim. Belki de bana diğerleri daha çok hitap ettiği içindir bilemem. Çünkü bu kitap bağlamında konuşursak sonunun hızlıca bağlandığını düşünüyorum. Bir son olması için mi yazıldı bilemem ama bu tarz bir hikaye için sonu bize bırakılsa mı daha iyi olurdu yoksa uzunca bir anlatımla daha etkileyici vurgular yaparak bitirilse mi daha güzel olurdu ikileminde kaldım. Piedra Irmağı'nın Kıyısında Oturdum Ağladım Veronika Ölmek İstiyor Şeytan ve Genç Kadın Herkese keyifli okumalar dilerim.
Piedra Irmağı'nın Kıyısında Oturdum Ağladım
Piedra Irmağı'nın Kıyısında Oturdum AğladımPaulo Coelho · Can Yayınları · 20198,8bin okunma
184 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
21 saatte okudu
İyi ve Kötü’nün çatışması… Yüzyıllık bir serüven. Paulo’nun hangi kitabını okuduysam beğendim. Kaleminin mucizevi olduğunu düşüneceğim neredeyse. Özellikle bazı kitaplarına hayran oluyorum. Bunlardan biri de Şeytan ve Genç Kadın oldu. Düzenin hüküm sürdüğü, geleceği olmayan bir kasaba düşünün. Orada yaşayanların hepsine ilk görüşte iyi insanlar diyebilirsiniz. Sonra bir gün o kasabaya bir Yabancı gelir, bir teklifle. Teklifi kabul edip etmemeleriyse onların iyisi ve kötüsünün mücadelesi olacak. Ancak bu savaş tüm hepsini etkileyecek. Şeytan ve Genç Kadın, düz bir okuma yapıp geçebileceğiz bir kitap değil. Uzun uzun sorgulayacağınız, etkisini hayatınızda hissedeceğiniz bir kitap. Zaten bence bir kitabın da iyisi, güzeli bu şekilde ortaya çıkıyor. Kitabın üçleme olduğunu okuduktan sonra öğrendim ama birbirleriyle bağlantıları yokmuş. Yani benzer temaları işleyen üç kitap şeklinde düşünebiliriz. En alt kısma kitapları yazarım. Son kitabı da okuyunca üçleme hakkında en son yine konuşuruz. Ancak şimdiden bu üç kitabın başucu kitaplarım olduklarını söyleyebilirim. Kitaplar; Piedra Irmağı’nın Kıyısında Oturdum Ağladım Veronika Ölmek İstiyor Şeytan ve Genç Kadın Herkese keyifli okumalar dilerim.
Şeytan ve Genç Kadın
Şeytan ve Genç KadınPaulo Coelho · Can Yayınları · 20204,509 okunma
152 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
24 saatte okudu
Çok çarpıcı bir gerçek hikaye. Yazılması için on beş yıl gerektiren bir kitap. Okuyup da sarsılacak, rahatsız olacak bir insan olmamalı! Asılacak Kadın, Melek’in hikayesi. Sesini çıkaramayan bir kadının. Değeri hiç öğretilmemiş, hakkını savunması söylenmemiş, gereksiz olduğu inandırılmış bir kadın. Evet bu kadın bir idam mahkumu. Hiçbir suçu olmasa da toplumda bir el onu işaret ediyor ve boynuna urganı geçiriyorlar. Geriye de bizlere sadece ufak bir hikayesi kalmış. Melek, Hüsrev Bey(!) denen zengin, sapık ruhlu bir adamın devlet nikahlı karısı. Ancak adamın pis zihniyeti Melek’i kullanmak yönünde. Sokaktan, kahveden topladığı adamları eve getirip onlara Melek’i sunuyor. Melek ona ait olduğu için bunu kendinde hak buluyor! Kendisi ise bir yönetmen, bir senarist havasıyla yanlarında onları yönetiyor. Evet, Hüsrev Bey(!) iğrenç bir adam. Yalçın ise genç bir delikanlı. Belki bir aşık, belki bir kurtarıcı, belki de hiçbiri. Onu okuyunca siz karar verirsiniz. Pınar Kür yazdığı bu kitapla eleştirilmişse de ben haklı olduğuna inananlardanım. Sanat bunu yapmalı. Toplumdaki sorunlara ışık tutup herkese göstermeli. Cesur olmalı. Kelimeler kağıda akmalı ve kadınların hikayesi değişmeli! Herkese keyifli okumalar dilerim.
Asılacak Kadın
Asılacak KadınPınar Kür · Can Yayınları · 20184,901 okunma
73 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.