Dilara

Ve hepsinden önemlisi, Clara vardı. Bizi savaş birleştirmiş olsa da, onunla barış içinde yaşamak istiyordum. Geçmişe, saygı borcumun gerektirdiği kadar özlem duyuyordum, taparcasına sevdiğim ise gelecekti. Birlikte geçireceğimiz yıllardan örülü olan gelecek kadar, elimizi uzatsak tutabileceğimiz yakın gelecek. Artık benim adımı taşıyan kadınla birlikte atacağımız ilk adımlar. Birlikte ilk kez yapacağımız onca şey. Her seferinde ilk sefer gibi olacağını söyleyerek. Sevdalılara özgü vaatler bunlar, ama biz bütün sözlerimizi tuttuk, Clara'yı öperken, hatta elini tutarken bir kez olsun bunu daha önce de yaşadığımı, aynı yoldan çoktan geçtiğimi hissetmemişimdir. Onu seveli çok olduğunu. Aşk ilk günkü gibi kalabilir, heyecanda öyle. Aylar da geçse, yıllar da geçse. Hayat, insana bıkkınlık verecek kadar uzun değil.
Sayfa 108
Reklam
Fakat şunu aklınızda bulundurun ki önce kendi insanınıza zarar vermeden düşmana zarar veremezsiniz. Kaldı ki savaşta atılan zarların nasıl düşeceği belli değilken böyle bir talihsizliği seçmenin, çılgın bir adamın kararı olduğunu da göz önünde bulundurmanız gerekir.
İmparatorluklar bundan doğmuştur; hiçbiri insan soyunun kanını bolca dökmemiş bir milletten oluşamaz.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Nankör aileleri alınteriyle uzun süre doyuran evin öküzünün karşısında da ölçülü olunmamış, hiçbir kuş türü, hiçbir balık türü insanın elinden kurtulamamıştır; gırtlağın zorbalığı bugüne dek hiçbir hayvanın hiçbir yerde insanın zulmünden kaçamadığını ortaya koymaktadır.
Fakat insan ile insan arasında, herkes ile herkes arasında sürekli savaş vardır ve ölümlüler arasında hiçbir ittifak yeterince güçlü değildir. İnsan, doğasından uzaklaşmayagörsün, daha kötü bir türe dönüşerek yozlaşır, sanki doğa onun içine kötülüğü ekmiştir.
Reklam
Yüz binlerce vahşi hayvanın, insanların hep yaptığı üzere, birbirini parçalamak için harekete geçtiği duyulmuş şey mi?
Hatta savaş, savaşı doğurur; apaçık bir savaş sahte bir savaştan, en şiddetli savaş küçücük bir savaştan doğar ve Lerna Canavarı efsanesinin aktardığı şey, savaş söz konusu olduğunda, hiç de nadiren başa gelmez.
Doğa yumuşak et ve pütürsüz deri ile yalnızca insanı çıplak, zayıf, narin ve savunmasız yaratmıştır.
Dişlilerden sonra da, toprağı demir dişleriyle tarayan taraklar geliyordu. Tarakların ardından upuzun tohumlayıcılar... on iki tane, kıvrık, demirden penis. Ereksiyonu dökümhaneden, orgazmları şanzımandan geliyor, sistemli biçimde, hiçbir ihtiras duymaksızın ırzına geçiyorlardı toprağın.
Mal sahiplerinin kimisi yumuşak davranıyordu. Çünkü yapmakta oldukları işten nefret ediyorlardı. Bir kısmı da çok öfkeliydi. Çünkü zalim davranmaktan nefret ediyorlardı. Bazısı da soğuktu. İnsanın soğuk olmadıkça mal sahibi olamayacağını çoktan öğrenmişlerdi. Sonuç olarak her biri, kendi boylarından büyük bir kıskaca sıkışmış gibiydiler. Bir kısmı, kendilerini bu işe zorlayan matematikten iğreniyor, bir kısmı korkuyor, bir kısmı da o matematiğe tapıyordu. Düşünceden, duygudan kaçacak bir yol sağlıyor diye.
Reklam
Dolar ve yaşam karşı karşıya geldi. Dolar kazandı.
"Yoksulu daha yoksul, zengini daha zengin yapmak için daha iyi bir mekanizma zor bulunurdu." İşte TNEC raporunda tekel için söylenen sözler bunlardır.
O gece şehirde ondan söz ederlerken oraya çıkarılanların en sakin adamı olduğunu söylediler. Birçokları da onun pek kutsal bir hava taşıdığını peygambere bile benzediğini eklediler.
Sayfa 414Kitabı okudu
Belki. Belki de o muazzam insan kalabalığının telaş içinde uğuldaya uğuldaya üstlerine doğru geldiğini de göreceklerdi.
Sayfa 122Kitabı okudu
Güneş üzgün üzgün yükseldi. Kabiliyetli, duygulu olmasına rağmen bu özelliklerinden faydalanmasını bilmeyen, kendini mutluluğa kavuşturamayan, bütün bunların onu yiyip bitirmesine göz yuman adamın manzarasından daha üzüntü verici bir manzarayla karşılaşamazdı.
Sayfa 110Kitabı okudu
"Bana gelince, en büyük isteğim bu dünyanın malı olduğumu unutabilmektir. Benim için bu dünyada iyilik yok, şu şarap bir yana. Benim de bu dünyaya iyiliğim dokunmaz."
Sayfa 102Kitabı okudu
Reklam
Daima kararlı olmak aslında sık sık inatçı olmaktır. Ne zaman gevşeyeceğimiz muhakememize kalmış...
Sayfa 154Kitabı okudu
"Umutsuzluk açmaz hiçbir kapıyı, bitmeyen azimdir başarının anahtarı."
Fakat herkes bilir ki hayat, yaşanmak zahmetine değmeyen bir şeydir.
Sayfa 103
Azıcık gülümsedi, gitmeden önce bana, "Umarım bu gece köpekler havlamaz, çünkü ne zaman havlama sesi duysam, benim köpek havlıyor sanıyorum," dedi.
Sayfa 47
Yine bir süre sustuktan sonra, tuhaf biri olduğumu, beni kuşkusuz bu yüzden sevdiğini ama belki günün birinde yine aynı sebepten nefret edebileceğini mırıldandı.
Sayfa 44
"Yeter ki yatakta hiçbir şey yapmadan kalmayayım," dedi Gregor içinden.
Reklam
ROMEO: Saklar beni onlardan gecenin pelerini; Beni bulsunlar ne çıkar, yeter ki sen sev beni: Geç ölmektense senin sevginden yoksun Yaşamıma son versin kinleri daha iyi.