Korkuyu Beklerken Oğuz Atay'ın 7 öyküsünün ve babasına yazdığı mektubun yer aldığı kitabı. Tahta At ve Demiryolu Hikayecileri- bir rüya öyküleri en beğendiklerim oldu. Tahta At öyküsünde sisteme yönelik eleştirileri okunmaya değer, Demiryolu hikayecilerinde ise imgeleme ile yazarların (belki de kendinin) yaşadığı ilgisizlik, okurlara büyük bir sitem var. Öykü zaten "Ben buradayım sevgili okuyucum sen neredesin acaba" cümlesi ile bitmiyor. Babama mektup ise Oğuz Atay'ın babası ile ilişkisi ve iç dünyasından bir çok ipucu veriyor bize.
Resimden, edebiyattan, şiirden bahsederken Malraux, Sartre, Camus, Kafka, Marquez, Picasso, Cézanne, Abidin, Turgut Uyar, Melih Cevdet, Fikret Mualla'yı kendi gönlü ve kalemince öyle etkileyici anlatmış ki, bu değerli kişilerin sanat ve edebiyatı hakkında çok şey öğrenirken, Ferit Edgü'nün de iç dünyasını ve bakış açısını çok iyi analiz ediyorsunuz. Bir sanat sever ve okurun başucu niteliğinde bir kitap diyebilirim.
Şimdi Saat KaçFerit Edgü · Sel Yayıncılık · 2018110 okunma
Dağın Öte Yüzü serisinin ikinci romanı, birincisi olan Ortadirek daha güzel ve sürükleyiciydi, zaten kitap olsun, film olsun 2. de birincinin tadı ve güzelliği olmuyor nedense. Konu ve dil açısından da Ortadireğe göre daha yavan, Yaşar Kemal de olsan bir şeyi tadında bırakmak gerekiyor demek ki. Şimdi 3. roman olan Ölmez Otu' nu okuyacağım inşallah bundan iyidir.
Kitabın her satırını yaşamak, acıyı, korkuyu, sevinci, umudu, çaresizliği, nefreti, sevgiyi... Karakterlerin tüm duygu ve düşüncelerini görmek, taa içinde hissetmek, işte Yaşar Kemal'in kalemi bu. Güçlü, etkili, akıcı ve sade. Yaşar Kemal Türk edebiyatının Dostoyevskisi, Tolstoyu demeyeceğim Yaşar Kemal Türkiye'nin Yaşar Kemal'idir...
OrtadirekYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 20182,652 okunma
Cumhuriyet öncesi Türk toplumunda kadın, kadın erkek ilişkileri, toplumun genel yapısı üzerine yazılmış güzel bir roman. Pervin adlı genç kızın, İzmir'den İstanbul'a misafirliğe gelmesi ile yaşadığı duygu ve düşüncelerini anlattığı günlükten oluşuyor. Pervin çağına göre ileri görüşlü bir kız ve eleştiri ve istekleri ile o dönemin toplumu üzerine yaptığı analizler Mehmet Rauf'un akıcı ve derin anlatımı ile can bulmuş. Herkesin mutlaka kendini bulacağı bir kitap. Sonunda üzen ve 120 yıldır değişmeyen bir şeyin olmadığını gördüğümüz ilişkiler. Eskiye yönelik olarak, sslında hiç bir şey bildiğimiz gibi değil. Örneğin kitapta çarşafın şekli bile sorun yapılıp ahlaksızlıktan dem vuruluyor burda Mehmet Rauf ahlakın giyimle olmayacağına dikkat çekiyor
Genç Kız KalbiMehmet Rauf · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20197,2bin okunma
Daha 9. sayfadayım ama bence bitince de düşüncem değişmeyecek. Mükemmel bir kitap çünkü Sunay Akın ve yine küçük ama dopdolu, hayatlardan alınmış kesitler. Usta bir anlatım ve birbirine harika bağlanmış hayatlar. Mesela Japonya'da ki bir doktoru Van Gogh'a nasıl bağlarsın. Okuyun ve görün.
Bir Çift AyakkabıSunay Akın · İş Bankası Kültür Yayınları · 20112,927 okunma
Kitapta her denemenin son paragraflarında düşüncem ve okuma akışım hep koptu, bunun mutlaka bir sebebi olmadı. Bazı denemelerin sonunu 2-3 kere okuduğum oldu. Ayrıca kadınlarla ilgili çok keskin ve ağır tespitler var, 100 yıl önceyi bugünün şartlarına göre eleştirmek doğru olmasa da, bu dönem yazarlarında bu kadar kadın karşıtı bir yazara henüz rastlamadım. Zira 46 yaşında evlenmiş bir yazarın kadınlarla bir sıkıntısı olabilir. Genel olarak yakalayabilirseniz güzel tahlil ve derin betimlemeler var. Bazı düşüncelerine katılmasam da Ahmet Haşim'i tanımama vesile oldu diyebilirim.
Kitabın girişinde yer alan Hüseyin Rahmi ile röportajda geçen aşağıdaki diyaloglar dikkate alınınca kitabın gerçekçi yanından çok abartılı olduğunu görüyorsunuz.
"Fakat insan içine çıkmaktan, hayatın gürültüsüne karış- maktan ne vakit hoşlanmıştır. Hiç, hiçbir zaman..."
Hüseyin Rahmi Bey'in uzletini anlattım. Eserlerinin doğrudan doğruya hayattan alınmış olduğunu da bütün okurları bilir. Şimdi şunu merak etmiyor musunuz? Acaba, bu ya- zar, yazdıklarını ne vakit, nerede gördü ve satırlara geçirdi? Bunun cevabını şöyle verdi:
- Gözlerim ve zihnim kuvvetlidir. Gördüğümü aklımda tutarım, dinlediğimi unutmam.
Anlaşılıyor ki bu yazar bir gördüğünden bin çıkarmasını, bir dinlediğine bin eklemesini bilen mahir sihirbazlardan biridir. Türk ruhuna yabancı ve uzak olmayan bir sihirbaz...
Frenk sanatının taklidinin yersizliği, sanatta ve edebiyatta toplumsal olaylarımızın önemi, cumhuriyetin kazanımlarının böyle saçma bakış açısı ile bakılmaması gerektiği gibi değinmeler ve bu konuları bir arada işleme ustalığı 27 sayfalık bir kitap için çok başarılı.
Meyhanede HanımlarHüseyin Rahmi Gürpınar · Türkiye İş Bankası Yayınları · 20222,096 okunma
Zaman kaybı. İlk bölümde aşk nedir diye, bilinen uzun kof cümleler 2. Bölümde beynin aşk ile bağlantısı beynin bölümlerinin hangi duyguları yönettiği vs. 4. Bölümde kişilik bozukluklarının aşkı yaşarken sergilediği davranışlar ki çok çelişki var bence. Kayda değer yanı, kişilik bozukluklarını sınırlı da olsa öğreniyorsunuz. Son bölümde aşk ile güven, evlilik cinsellik vs ilişkisi yine birinci bölümdeki gibi bildiğimiz cümlelerle anlatılmaya çalışılmış. Yazarının bir psikolog olduğu bir kitapta bence bunların ruhsal nedenleri üzerine daha fazla durulup en azından insanların davranışlarının temelini anlamalarına yardımcı olunabilirdi. Bu konuda zayıf kalmış.
Kitabın sonunda Aziz Nesin zaten öz eleştirisini ve eksiklerini yazmış, tam anlamıyla okurken düşündüklerim. Aziz Nesin'in ilk roman denemesi ve başarılı olmasına kendi de şaşkın. Nesin Vakf'ından roman serisi olarak almıştım. Tek artı yönü 50lerde futbolun nasıl olduğunu okuyup; Türkiye'de futbolda hala çoğu şeyin aynı olduğunu görmeniz . Okumak isterseniz bir şey diyemem ama ben bir yerden sonra göz ucuyla okuyup geçtim çabuk bitsin diye.
Gol KralıAziz Nesin · Nesin Yayınları · 2017775 okunma
Memduh Şevket Esendal'ın yarım kalmış romanı fakat yarım kalmış hissi vermiyor, roman kahramanlarının hayatı gönlünüze göre devam ediyor. Memduh Şevket Esendal bu eserinde de bir mahallede yaşayanların hayatlarını akıcı diyaloglarla bize aktarıyor. Okurken hissettiğim duygu, bu kadar gerçekçi şeyler bir hayal ürünü olamaz. Dili Ayaşlı ile Kiracıları romanındaki gibi içten, samimi ve hayatımızdan. Kafa dağıtmak ve öykü sevenler için güzel bir kitap.
6 bölümden oluşan kitabın Gençliğimde Tanıdığım Bazı Kişiler adlı 4. Bölümü en etkilendiğim bölüm, Orhan Veli'den Ahmet Haşim'e, Behice Boran'dan Halide Edip Adıvar'a bir çok aydın, yazar ve şairi Mina Urga'nın kaleminden okumak muhteşem. Siyasi hayatını anlattığı 5. Bölüm ise Türkiye siyasi hayatını öğrenmek ve nelerden geçtiğimizi görmek açısından güzel bir özet niteliğinde. Fazla lafa gerek yok mutlaka okuyunuz.
Kitap Atina devletlerinde yönetim, yargı ve siyasal tarih üzerine bir çok bilgi içeriyor. Demokrasinin doğduğu Atina'da M.Ö. 300 lü yıllarda bile demokrasinin nasıl egemen olduğunu, gelip geçen yönetimlerin halkın ve devletin çıkarlarına ters düşünce nasıl yönetimden azledildikleri ve yargı sisteminin seçim ve işleyişinin ne kadar adil olduğunu gösteriyor. Ben okurken hep çağımızla karşılaştırma yaptım ve insanlığın ileri değil neden geri gittiğini bir türlü anlayamadım. Belki de nüfus bir etkendir. Adaletin işleyişi ve devlet adamları halktan seçildiği halde adalet duygusunun ve bilgi düzeyinin yüksekliği beni çok etkiledi. Yargıçlar bile halktan seçiliyor ve bu kişiler adalet duygusu yüksek insanlar. Gerçekten insanların asırlar önce bu kadar dürüst olması şaşırtıcı. İnsanlık çok şey kaybetmiş. Yunan demokrasi ve adaleti hakkında bilginin bu kitapla sınırlı kalmayacağı kesin, listeye bir konu daha eklendi. Az sayfalı bilgi dolu bir kitap. Okumanızı şiddetle öneririm.
Oğuz Atay'ın okuduğum ilk kitabı ve tüm kitaplarını okumak için sabırsızlanıyorum. Muhteşem bir anlatım, çözümleme. Yine geç kalmışlık hissi, yine buruk bir sevinç. Kitap büyük ihtimalle kendinin üniversitede öğretim üyesi iken yaşadıklarını da içeriyor. Hem o döneme ışık tutuyor hem de sizi düşünmeye itiyor. Oğuz Atay her şeyin yanında bize benimsemtilen sayısalcı, sözelci anlayışını yıkıyor ve bir mühendisin edebiyatta nasıl başarılı olabileceğini gösteriyor. Belki de edebiyatta bir matematiktir keşke daha çok eser bırakacak kadar ömrü olsaydı. Mutlaka okunması gereken bir yazar.
Yusuf Atılgan'ın okuduğun ilk kitabı. Dili farklı, insan çözümlemeleri, psikolojisini çok güzel anlatmış. Ben okurken bazı yerlerde kendimi buldum. Toplumda kim bilir kaç Zebercet var. Okunası bir kitap derin, edebi, psikolojik, sosyolojik....
Anayurt OteliYusuf Atılgan · Can Yayınları · 202330bin okunma
