Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.38
Nihal
Nihal
@MadamNihi
Zzzz
Annelik
1992
39 okur puanı
Mayıs 2018 tarihinde katıldı
"Sen de mi Brutus" repliğinden tanıdığımız kendini evlat edinen adama ihanet ettiği için hainlikle suçladığımız Brutus'e farklı bir bakış açısıyla yaklaşmamızı istemiş Shakespeare. Acaba Brutus'un Caesar'ı öldüren son darbeyi indirmesinde haklı nedenleri var mıydı? Bunu bir de onun sözlerinden dinliyor, düşünüyor ve tartıyoruz. Tabi karar yine halka ait nitekim kitapta halk Brütüs için kararının ne olduğunu gösteriyor.
William Shakespeare'in eserlerini VE EDEBİYAT yayınlarından okumanızı tavsiye ederim. Harika bir çeviri,şiirsel bir dil. Öyle ki kitabı elinizden bıraktıktan sonra siz de günlük hayatta cümleleri uyaklı kurmaya gayret ederken buluyorsunuz kendinizi. Özellikle "Hamlet" ve "Romeo ve Juliet"i bitirdikten sonra bende öyle olmuştu.
Kelimelere derinimizde hissettiğimiz duyguları bu denli güzel bu denli özenli anlattırabilen bir yazar Stefan Zweig. Kendimiz dahi kendi hislerimizi böylesine tasvir edemeyiz diye düşünüyorum. Bir misalle açıklamam gerekirse, "Sevinçli güvenin pek o kadar sevinçli olmadığını ve hareketsiz buz kütlesinin yüreğimin üzerinde hala ağırlığını duyurduğunu kabul etmemek için korkakça ve körce bir kaçıştı bu." Çok güzel bir duygu betimlemesi değil mi sizce de? Kitabın konusundan çok kendinizi o cümlenin nasıl kurulmuş olduğuna kaptırıyorsunuz. Benim için öyleydi en azından.
Kitabın ismi bu kitaba olabilecek en uygun başlık olmuş.Gayet net, kitabın tüm konusunu özümsemiş bir şekilde bizi neyin beklediğine hazırlıyor.
Kısa, öz, canınız kısa sürede polisiye okumak istediği vakit tereddütsüz o an ki polisiye açlığınızı bastıracak hap bir kitap. Yazarın kitabın sonunda polisiye yazmanın yirmi kuralını vermesi de bugüne kadar hiçbir kitapta rastlamadığım bir durum bana biz de ki Ahmet Mithat efendiyi anımsattı, anlatımını istediği herhangi bir yerde kesip okuyucu bilgilendirmesi gibi. Ama en azından S.S. Van Dine bunu kitabının sonunda hikayenin bitiminde yapmış.
Okur Takip Önerileri
·
Puan vermedi
İKİ ŞEHRİN HİKAYESİ/Charles DİCKENS
Dünya klasiklerini her zaman sevmişimdir; ruhu doyuran ve insanı düşünmeye iten hikayeleri var. Klasiklerde beni zorlayan tek şey yabancı isimleri ve karakterleri oturtmak oluyor. Bu sebeple başta ilerlemede zorlanıyorum ama sabırlı olup ilerledikçe böyle bir kurgudan mahrum kalmadığım için iyi ki diyorum, iyi
Kitabın ilk yarısı ile ikinci yarısı arasında farklı hissettiğimi düşünüyordum fakat hüsran yaşadım diyebilirim. Ahmet Ümit'in ilk okuduğum kitabı değildi fakat kendisinin yazmış olabileceği ilk kitabı mı diye düşünmeden edemedim ve araştırdım, ilk kitaplarından değil. Uslup, konunun işlenişi acemice geldi. İlk yarıda olay yok tasvir var ikinci yarıda olaylar başladı sandım yine de istediğim heyecanı yakalayamadım. Ha yazar, yazımı okusa diyebilirki ilk yarısında ki ipuçlarını görmüyor musun ben de kendi cümlesiyle cevap verebilirim."Polisiye romanlarında yazar en büyük otoritedir. Okurla sürekli oyun oynar. " Okuyucuyla oyun oynayarak ipuçlarını ancak son sayfaları okuttuktan sonra akılda bir ampul yanmasını sağlamak polisiye romanın başarısı mıdır?Ben okuyucu olarak sonucu okuyucunun tahminden bu kadar uzaklaştıran romanları ve yazarları başarılı bulmuyorum. Ve bu uzaklaştırma Ahmet Ümit de genel olarak tarikatlar üzerinden oluyor. Velhasılkelam sadece son on sayfası tatmin edici geldi bana. Polisiye roman okumaya yeni başlayanlar için tavsiye edebilirim ama bu işin kurdu olmuşlar için tavsiye edebileceğim bir kitap değil.
Nazan Bekiroğlu'nun okuduğum ilk kitabı. İtiraf etmeliyim ki başlarda ilerlemede zorlandım. Betimlemeler çok fazla ve ayrıntılı geldi. Yavaş yavaş ilerledikçe bu betimlemelerin zihnimde o kadar güzel yer edindiğini gördüm ki kitaba ara verdiğimde anlatılanlar olduğu gibi zihnimden geçiyordu. Kitap iki koldan ilerliyor Zehra'nın kısımlarının beni daha çok sarmasının nedeni olay ağırlıklı olması olmalı. Setterhan'ın kısımlarında ise başta ki hareketsizlik sanırım ilgimi azalttı ama sonrasında ki olayların hızlı akışı kitabı elimden bırakmama engel olacak biçimde beni içine kattı. Kitap sıradan bir aşk hikayesi değil. Önce hepimiz HAMız aşk yolunda sonra PİŞMEliyiz ki iki kişiyken bir OLDUM diyebilmeli.
