Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Melike

Melike
@Me_lki
13 okur puanı
Haziran 2022 tarihinde katıldı
; bilgi edinmenin ne kadar tehlikeli olduğunu ve büyüdüğü şehrin dünya olduğuna inanan adamın, kendi doğasının izin verdiğinden daha büyük bir şey olmaya göz dikenden daha mutlu olduğunu öğren.
Reklam
Koca Süleyman: hep öyle oldu, dedi. Ali gitti,Veli geldi. Deden gitti baban geldi, baban gitti sen geldin, sen gideceksin oğlun gelecek... -öyleyse niye uğraşıyoruz, canımızı dişimize takmışız , sen, ben Ali, yel Mustafa? - uğraşıyoruz, dedi güvenli. Uğraşmak haktır.
-beni azarlama... o kadar sıkıntı çektim ki. Ben hiç de fena bir şey yapmadım; seni sadece güzel buldum. Niçin bu kadar güzelleştin?.. - bir zihinde yaşayanlar daima güzeldirler.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Talihimizin en hazin tarafı neresidir biliyor musun Mümtaz? İnsanın yalnız insanla meşgul olması ....kinimiz,garezimiz, büyüklük arzumuz, aşkımız,yeisimiz ümidimiz hep onunla, insanoğlu insana yüklenerek yaşıyor.
Çabuk vazgeçiyoruz. Müslüman şarkın en büyük hususiyeti budur. Şark vazgeçer. Sade güçlüğün karşısında değil , zamanın tabii zamanın karşısında vazgeçer
Reklam
Kim bilir? Bazı kapıların bize kapalı görünmesi önünde değil arkasında olduğumuz içindir. Büyük şeylerin hepsi böyledir. Bir formüle hapsetmek için yakalamaya çalıştın mi senden uzaklaşırlar. Küçük sefaletlere inersin! Birisinde akla, mantığa, şüpheye,inkâra; oburinde imkansızlığa acze isyana gidersin. Halbuki kendinde arasan bulursun. Bu bir disiplin, hatta bir metot meselesidir.
Birtakım mekteplerimiz var; birçok şeyler öğretiyoruz. Fakat hep eksik olan bir memur kadrosunu doldurmak için uğraşıyoruz. Bu kadro dolduğu gün ne yapacağız? Çocuklarımız muayyen yaşlara kadar okutmayı adet edindik. Bu çok güzel bir şey! Fakat günün birinde bu mektepler sadece işsiz adam çıkaracak, bir yığın yarı münevver hayatı kaplayacak.. o zaman ne olacak?Kriz...
Aşk... dedi. Hayatın içimizde gülümseyen yüzü.
Hiçbir meselede Nuran, Mümtaz 'in hayatını tasarrufa kalmamıştı. Sevginin insan hürriyetine bir tecavüz olmamasını istiyordu. Mümtaz ömrünü ve hayatını ona hediye ettikçe, o tıpkı eski ve cömert Abbasi halifeleri gibi hepsini birden kabul ediyor sonra yine ona iade ediyordu."Benimdir, fakat sende kalsın"
Ben insanı seviyorum. Onunla şartlarıyla dövüşme kudretini seviyorum. Kaderini bile bile hayata yüklenmesini, o cesareti seviyorum. Hangimiz yıldızlı bir gecede kâinatı bütün ağırlığıyla sırtımızda taşımayız. Hiçbir şey insanoğlunun cesareti kadar güzel olamaz
Reklam
Hayat bizimdir; ona istediğimiz şekli vereceğiz. Ve o şeklini alırken, kendi şarkısını yapacak
Hulâsa çoğumuz seyahat eder gibi benliğimizden kaçar gibi okuyoruz.Mesele burada.
Yan yana birbirlerine kapalı fakat gündelik işlerde açık iki tesadüf mahkûmu gibi yaşamışlardı
Hakiki ölüm ıstırap değildi kurtuluştu, hepsini hepsini bırakıyorum sonsuzluğa karışıyorum. Aklın bittiği yerde parlayan büyük incinin kendisi oldum
İstanbul ya hiç sevilmez; yahut çok sevilmiş bir kadın gibi sevilir
Butun hilkat, genis ve essiz kudretinde cani sikilan bir tanrinin kendi kendini eglendirmek icin icap ettigi bir oyundur. Hayat nimetlerinin degisikligi icinde bize yaratici isaretten kalan en buyuk miras bu can sikintisidir
Reklam
Cesaret, daha çok, umutsuzluğa rağmen ilerleyebilme yetisidir.
Vahşi hayatta bir sabır vardır, hayatın kendisi gibi yorulmak bilmez bir ısrarcilikla bir şeyin peşini bırakmayan azimdir; örümceğin bitmek bilmez saatler boyunca ağının başında beklemesini, yılanın halka halinde çöreklenip oturmasını, panterin pusuda hareketsiz durmasını sağlayan şey, bu sebattır.
Umutsuzluk, ancak ölülere mahsustur.
Sayfa 39