Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Menthapiperita

243 syf.
·
Puan vermedi
·
39 günde okudu
Normalde kişisel gelişim kitabı okumayı sevmem ancak bu kitabı ayrı bir yere koyabilirim. Günümüzün büyük bir kısmını otomatik pilotta geçiriyoruz. Farkındalıkla verdiğimiz kararlardan ziyade önümüze çıkan bildirimlere, davetlere evet/hayır diyerek saniyelik düşünme gerektiren kararlar alıyoruz. Mesela okuyacağımız kitaba radyoda konuşan kişinin
Kusursuz Dikkat
Kusursuz DikkatChris Bailey · SaltOkur · 2020125 okunma
Reklam
Ekmeğimi Kazanırken
Ekmeğimi KazanırkenMaksim Gorki
8.4/10 · 6,7bin okunma
·
Puan vermedi
Serinin ilk kitabı kadar akıcı ilerlemiyor. Gorki'nin, merakı ve insanları gözlemleyip anlamlanlandırma çabası onun sağlam bir hayat felsefesine ulaşmasını sağlamış olsa gerek. İyi bir gözlemci. Bu kitapta çocukluğundan ninesinin ona hikayelerle aşıladığı insan sevgisi ve merhamete karşılık yetişkinlerin acımasız tutumları ile iyice yüz yüzedir. Çarpıklıklardan bir anlam çıkararak yolunu bulacak. Okuma sürem çok uzadığı için yarıda bıraktım. 3. kitabına devam edeceğim.
Ekmeğimi Kazanırken
Ekmeğimi KazanırkenMaksim Gorki · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20186,7bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Duygular Sözlüğü
Duygular SözlüğüTiffany Watt Smith
8.2/10 · 289 okunma
Devlette bulunması gereken 4 değer
Bilgelik, yiğitlik, ölçülülük ve doğruluk. Bilgelik, devleti yöneten küçük bir topluluğun bilgisine borçludur. Yiğitlik. Devlet yürekli olmasını belli bir parçasına borçludur. Şehirde onlardan başkaları korkak ya da yiğit olsa da, devlete korkak ya da yiğit dedirtemezler. Devlet uğruna savaşan insanlar akla gelir yiğitlik deyince. Ölçülülük ise bilgelik ve yiğitlikten farklıdır. Bu ikisi toplumun bir parçasında bulunurken ölçüyse bütün topluma yayılır. Bütün yurttaşlar arasında tam bir düzen kurar. Aşağı, orta,yukarı, güçlü, güçsüz, zengin, fakir herkes aynı ahenge uyar. Bu uyuşmaya da ölçü deriz. Doğruluk, kendi malının sahibi olmak ve kendi işini görmektir, kendine düşeni yapmaktır.
Sayfa 130140Kitabı okudu
Reklam
372 syf.
·
Puan vermedi
·
92 günde okudu
Başucu olacak bir kitap diyebilirim. Altını çizdiğim yerlere geri dönüp bakıyorum da hepsini buraya aktarıp ileride bana hatırlatıcı olmasını istiyorum. İdeal bir devlet tasavvuru yapılırken insanın gündelik yaşantısını kaliteli hale getirecek tutum ve davranışlardan bahsediliyor. Sokrates kitapta şöyle anlatır: Ruhu karanlıktan aydınlığa çevirme, yani gerçek varlığa yükseltme işi bu. Bizim gerçek felsefe dediğimizde işte budur. Müzik ve jimnastikle kurulacak dengenin öneminden bahseder. Ruhu/bedeni sadece müzikle beslemek onu tembelliğe, miskinliğe sürüklerken; müzikle beslenmemiş bir bedeni de sadece jimnastikle kuvvetlendirmek zorbaya çevirip inceliklerden bihaber biri yapacaktır. Mağara metaforu bu kitapta geçiyor. Ona ayrı bir başlık açarım. Her devlet adamı, savcı, hakim, asker, öğretmen, her danışman kısacası eğitimle ve devlet düzeniyle birşeyler yapabilme potansiyeli olan herkes bu kitabı okumalı. Okutulmalı.
Devlet
DevletPlaton (Eflatun) · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201926,7bin okunma
372 syf.
·
Puan vermedi
·
92 günde okudu
Devlet
DevletPlaton (Eflatun)
8.3/10 · 26,7bin okunma
bekçilerin/koruyucuların yaşam şekli
Şöyle yaşamalarına ne dersin? İlkin, kesin bir zorunluluk olmadıkça, hiçbiri mal mülk edinmesinin. sonra oturdukları yer yiyeceklerini sakladıkları ambar, her isteyenin girebileceği yerler olmalı. yiyecekleri de ölçülü ve yiğit savaşçılara yaraşan cinsten olsun. Bekçilik lerine karşılık, yurttaşların kendilerine verecekleri 1 yıllık yiyeceklerinden ne çok ne de az olsun. Yemeklerini birlikte yesinler, savaştaki askerler gibi hep bir arada yaşasınlar. Gümüşe ve altına gelince, diyeceğiz ki onlara içlerinde tanrının koyduğu altını, gümüşü saklayanların, insanların vereceği altında ve gümüşte gözü olmaz. Kendi altın yaradılışlarınk dünyanın altına ile kirletmek günahtır. Çünkü, dünya altını yüzünden türlü kötülükler işlenmiştir. Oysaki, içlerindeki altın tertemizdir. Şehirde yaşayanlar arasında yalnız onlar için altına, gümüşe dokunmak, onu kullanmak, ona eşyasında, evinde yer vermek, onunla süslenmek, altın yada gümüş kupalardan içmek yasaktır. Böylece hem kendilerini hem de devleti korumuş olacaklardır. Ama toprakları, evleri, paraları oldu mu, koruyucu olacak yerde kendileri de mal sahibi ve çiftçi, yurttaşlarının yardımcısı iken düşmanı, zorba efendisi olurlar. Ömürleri kötülemek ve kötülenmekle, tuzak kurmak ve tuzağa düşmekle geçer. Dışarıdaki düşmanlardan çok içerideki düşmanlardan korkarlar. Kendilerini de devleti de ölüme sürüklerler. İşte bunun için koruyucularımızın oturacakları yerleri ve yaşama yollarını önceden iyice belirtmek bunu da kanunlaştırmak gerekmez mi?
insanın mayasına göre yapacağı iş
Bir Fenike masalı olarak anlatılır. "Biz sizi bazı ilkelere göre yetiştirdik ya, bunlar bir çeşit rüyaydı. Gerçekte siz, silahlarınız, bütün eşyalarınız ile birlikte yerin altında yetiştiniz, yoğruldunuz. Toprak, Bir Ana gibi, iyice büyüttükten sonra yeryüzüne çıkarttı sizi. Üstünde yaşadığımız bu Toprak sizleri büyüten, emziren ananızdır. Ona saldıran olursa korumak boynumuzun borcudur. Yurttaşlarınız da aynı toprağın çocukları ve sizin kardeşlerinizdir. Bu toplumun birer parçası olan sizler, diyeceğim, birbirinizin kardeşisiniz. Ama sizi yaratan Tanrı aranızdan önder olarak yarattıklarının mayasına altın katmıştır. Onlar bunun için baş tacı olurlar. Yardımcı olarak yarattıklarının mayasına gümüş, çiftçiler ve öbür işçilerin mayasınına da demir ve tunç katmıştır. Aramızda bir hamur birliği olduğuna göre sizden doğan çocuklar da herhalde size benzeyeceklerdir. Ama arada bir altından gümüş, gümüşten de altın doğduğu olabilir. Bunun için Tanrı, her şeyden önce önderlere, doğan çocuklara iyi bekçilik etmelerini, içlerine bu madenlerden hangilerinin katılmış olduğunu dikkatle araştırmalarını buyurmuştur. Kendi çocukları tunçla ya da Demir ile katışık doğmuşlarsa hiç acımayıp, hamurlarına uygun işlere koyacak onları; çiftçi ya da işçi yapacak. Çiftçi ve işçi çocukları arasından mayaları altın ve gümüş ile katışık doğanlar olursa, onları gözetecek, kimini önderliğe kimini bekçiliğe yükseltecek; çünkü mayasında Demir ya da Tunç katışık olanların önderlik edeceği gün şehrin yok olacağını Tanrı buyurmuştur."
Sayfa 111Kitabı okudu
248 syf.
·
Puan vermedi
İnsani İlişkilerde İlahi Ölçü
İnsani İlişkilerde İlahi ÖlçüMuhammed Emin Yıldırım
9.2/10 · 2.006 okunma
Reklam
2021 OKUMA HEDEFİ
6/41 kitap - %15 tamamlandı
6 kitap okudu
41 kitap
1.509 sayfa
6 inceleme
6 alıntı
Önderlerin ve koruyucuların seçimi
İnsan doğru bir inanıştan ancak istemeyerek ayrılabilir. - ya aldatmalı ya büyülemeli ya da zorlamalı ki ayrılsın insan. Aldanmak dediğim, düşüncesini değiştirmek ya da unutmaktır. Biri zamanla olur, ötekisi de bir başka düşünceye kanmakla olur. Zorlamak dediğim, düşüncesini değiştirecek bir acıya, bir derde ugramaktır. Büyülenmek ise bir zevke sürüklenmek ya da bir korkuya kapılmaktır. ( Bekçileri, devleti yönetecek olan kişileri seçerken onları bu durumlara sokup test etmeyi, kolay kolay aldanmayanaları seçmeyi tavsiye eder.)
Sayfa 108
İyi yargıç olabilmek
Yargıca gelince dostum, o kafayı kafa yoluyla yönetir. Oysa, insanın genç yaşında kötüler arasında büyümesi, onlarla düşüp kalkması ve başkalarının işledikleri kötülükleri kavrayabilmesi için, kendisinin de onları denemiş olması, hekimliktekinin tersine, doğru değildir. Eğriyi doğrudan ayıracak bir yargıcın, gençliğinde kötülüklerden uzak ve temiz
Sayfa 103
Kendini hep hasta bilenin, gerçekten de bedeninde ağrılar hiç eksik olmaz. - işte asklepios bu gerçeği biliyordu. Onun içinde hekimliği yalnız bedenleri doğuştan sağlam olup da geçici bir hastalığa tutulmuş insanlar için kullandı. bu hastalıkları ilaçla, bıçakla iyi ederken, onları gündelik işlerinden, yaşayışlarından ayırmıyordu. İçini hastalık sarmış olan bedenleri kan alma, kusturma, içini temizleme gibi yollarla iyi edeceğim diye, kötü bir hayatı uzatmaya uğraşmazdı. Böylelerinin kendilerine benzeyecek çocuklar yapmasını doğru bulmazdı. Tabiatın verdiği ömrü yaşamaya gücü yetmeyen adamı iyileştirmenin, ne o adama ne de topluma fayda veremeyeceğini inanıyordu.
Sayfa 101
Eskiden olduğu gibi aşırı yemekten midelerini bozuyor ve hastalanıyorlar, sonra da birbirlerine olanca ayrıntısıyla hastalıklarının nasıl başladığını, nasıl geliştiğini anlatıyorlardı.
141 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.