Kitaba başlamadan önce bilmeniz gerek ki Nietzsche' yi anlamak için belli bir felsefe birikimi olması gerek. Çünkü kitabın her sayafasında durup dakikalarca düşünmeniz gerekecek. O yüzden günde 10 sayfa okuyarak kitabı daha iyi anlayabilirsiniz.
Gelelim kitabın içeriğine. Kitap 4 bölümden oluşmaktadır. Her bölümde kendinizi farklı dünyalarda bulacaksınız. Aslında bu dünyalar hayatımızın göremediğimiz kesitleri.
Kitap Zerdüşt karakteri üzerinden gider. Zerdüşt, bir mağarada inzivaya çekilmiştir bu İslâmiyet'teki dervişleri anımsatır. Ve Zerdüşt tam bir yetkinliğe ulaşığını düşünüp insanların arasına karışmaya karar verir ve halkın arasına karışır. Burada yazar Zerdüşt'ü peygamber gibi lanse eder. İnsanları doğru yola ulaştırmaya çalışan bir elçi.
Zerdüşt her ortamda Tanrı öldü diyerek dikkatleri üzerine çeker. Gerçekten Tanrı öldü mü? Diye düşünmeden edemiyor insan. Ama yazarın burada vurguladığı Tanrı manevi olarak kabul edilen ilah değildir. Onun vurgusu putlaştırdığımız, tanrılaştırdığımız sekülerist değerlerdir. İşte bunlar için öldü der. Değer verdiğimiz dünya mallarının ölmesi gerektiğini söyler.
Bu yüzden her gittiği yerde üst insan arar. Onunla beraber bütün insanlık üst insanı aramaya başlar. Üst insan kimdir nedir nerededir? diye sorular sorarak yola koyulurlar. Buradaki üst insan bize tasavvuftaki insanı kamili çağrıştırır. İnsanlığın en üstü insanı kamildir. Eşyalara tapılan bir çağda, ahlakın çöktüğü bir sistemde herkes üst insanı aramaya koyulur. Tıpkı bizlerin bu çağda doğru, dürüst, adaletli insan arama çabası gibi...
Böyle Söyledi ZerdüştFriedrich Nietzsche · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202038bin okunma
Bir zamanlar, insanlar düşünme işini makinelere devretmiş, böylece özgürleşmeyi umut etmişlerdir, ama bu, makinelere sahip başka insanların onları köleleştirmesine yol açtı sadece.
Yazarın kominizm düşüncesini iliklerinize kadar hissedeceğiniz alt metni mükemmel işlenmiş düşünerek okuyacağınız baş ucu bir kitap.
İnsanın aslında hiçbir mülkiyete sahip olmadığını herkesin eşit olduğunu vurgulamaktadır.
Konusuna gelince; trafikte kör olan bir adamla başlayıp daha sonra bütün ülkeye yayılan kör salgını. Kitapta bunu 'Beyaz Körlük" olarak ifade etmekte (kör olanlar sadece beyazlık görmektedir). Daha sonra bütün körler karantinaya alınır ve orada tedavi edileceğine dair söz verilir ama herhangi bir tedavi uygulanmaz sadece dışarıdan yemek gönderilir. Körler ise kendi düzenlerini kendi oluşturur. Tabi bu düzen her zaman istenildiği gibi olmaz. Ve "ahlaksız körler" diye adlandırılan körler herkese hükmetmeye başlar ve yiyeceklere el koyar...
İlginç olan ise bunca körün arasında tek bir gören vardır doktorun karısı. Onlarla yaşamısına rağmen kör olmamıştır. Bu kadının tek başına etrafındaki körleri korumaya çalışması, mücadele etmesi üzerinden giden akıcı bir kitap.
Aslında kitap görmemizin ne kadar mükemmel bir şey olduğunu, asıl körlüğün fiziksel körlük değilde beyinsel körlük olduğunu, hukukun, adaletin, demokrasinin, düzenin ne kadar kıymetli olduğundan bahsetmektedir. Ve tabiki kitabı bitirdikten sonra gördüğünüz için şükredeceksiniz :)
"Bence biz kör olmadık, biz zaten kördük, gördüğü halde görmeyen körler"
KörlükJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 2022104,4bin okunma
Çok eğitimli bir karakter olan Oblomov'un hayat hikayesiyle başlayan ve çok yakın arkadaşı Ştolsla birlikte ilerleyen heyecanlı bir roman.
Oblomov ailesi tarafından güzel ve eğitimli yetiştirilmiş fakat her şeyi yardımcıları tarafından yapıldığı için maalesefki hayatı boyunca azimli bir insan olamamış. Değişen yeni Rusya'nın sistemi sadece yöneten değil ayrıca çalışan kendi sorumluluklarını alan insanlarla devam etmekteydi. Oysa Oblomov ailesi tarafından sadece yöneten kişi olarak yetiştirildi. Bu yüzden yeni Rusya ya ayak sağlayamayarak ücra bir köşede hayatına devam etti.
Arkadaşı Ştols ise tam yeni Rusya için yetiştirilmiş bir eleman. Hayatın bütün zorluluklarını tek başına atlatabilmeyi öğrenmiş kişi.
Baş ucu kitabınız olacak bir kitap. Okuduğunuzda kendi eğitim sistemimizi ve çocuk yetiştirme tarzımızı karşılaştırıp tekrardan gözden geçireceğinize eminim iyi
okumalar
Oblomovİvan Gonçarov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202139,6bin okunma
Ne hoş bir güzelliği vardır; hafif adımlarla, dünyadan gülümseyerek geçenlerin. Kimseye bir kötülüğü dokunmadan yaşayanların, onurlu bir yaşamı seçenlerin.