Oscar Wilde Oscar Wilde ın tek romanı olan DORİAN GRAY İN PORTRESİ kitabını açıkçası pek akıcı bulmadım ben çünkü Gray in etrafında sanki tüm dünya. Bu akış hoşuma gitmedi onun dışında güzellikle ilgili fikirleri de yanıldığı, zıt düştüğümüz konular vardı yani.
Ama okunması gereken bir kitap olarak görüyorum bu kitabı sanki sadece güzellikle ilgili değil de insanların bazı konularda kesin çizgileri varsa o çizgileri geçemeyip hayatına öyle devam ediyorsa bu kitapta bunun kötü sonuçlarını okuyacaksınız.
Hemde bu sonuç epey zengin epey yakışıklı bir insanın hayatını bitiren bir sonuç :(
280 Sayfalık kısa bir klasik öneriyorum herkese
İYİ OKUMALAR :)
İvan Gonçarov Bu kitabı okurken dikkat edin her an içinizden hayat enerjiniz, ruhunuz çekilebilir. Bir kitap okurken hiç bu kadar kitabın içine girip değiştirmek istememiştim en azından kitabın ortalarında kendi kendime lütfen kalk artık oblomov diyordum. Üşengeçliği, tembelliği sanat haline getiren bir felsefe olarak yaşayan oblomov u okucaksınız kitapta. Okurken sıkıldığınız yerler olabilir bekleyin zorlayın kendinizi çünkü sonunu, kitabın nasıl bittiğini görmenizi isterim. Bu derece tembelliğin sonucunda zengin bir adamın hayatı, gençliği, evi ne derece değişiyor o kadar güzel bir dille anlatılmış ki çevirisine de bayıldım çok güzeldi. Okurken zorlanıp da bittikten sonra süper bir klasikti dediğim bir kitap olarak hafızamda kalacak oblomov.
İYİ OKUMALAR :)
Yaşar Kemal
Tek kanatlı bir kuş ismini okuduğumda çok farklı tahminlerde bulunmuştum kendi kendime. Bu kitabı kütüphane de gördüm ve Yaşar Kemal gibi bir Usta'dan bu kısacık ama içi dopdolu olan romanı hemen okumak istedim. Başlar başlamaz beni içine çekti çünkü akıcı dili, gündelik sohbeti, karmaşık olmayan anlatışı var. Bu yazarın İnce Mehmet kitabını okuduktan sonra zaten bütün romanlarını okumak isticeksiniz. Bu kitap ta da uydurmasyon olan bir dedikodunun aslında koskoca bir köyü nasıl korkuttuğunu o korku sonucunda halkın nasıl da görmeden duymadan direkt endişeyle hayatını devam ettirdiklerini anlatıyor. Ben biraz Türkiye hakkında gönderme olarak düşündüm Yaşar Kemal çok güzel bir şekilde anlatmış bence halkımızın galeyana gelmemesi gerektiğini araştırıp, okuyup, anlayıp, korkmadan öyle yaşaması gerektiğini.
Posta müdürünün başka bir köye atandıktan sonra ki başına gelenleri çok kısa bir şekilde Yaşar Kemal in elinden okumanızı tavsiye ediyorum.
İyi okumalar:)
Zoran Zivkoviç
Sırp yazar Zoran zivkoviç'in 2003 yılında Dünya Fantezi Ödüllü kitabından sonra bu kitabında da fanteziyi ilmek ilmek işliyor. Normalde fantezi çok okumadığım için kendimi denemek isteyip bu kitaba başladım. Kitap biraz kopuk geldi bana şöyle ki 6 bölümü var her bölümde karakter farklı bir yerde güne başlıyor mesela en küçük kütüphane bölümünde kitabın kapağı her kapandığında içi değişiyor farklı kitaba dönüşüyor. Sanal kütüphane bölümünde yazarın haberi olmayan bir sürü kitabı internette oluyor her bilgiyi içeriyor gibi olaylar etrafında yazılmış küçük bir kitap. Değişiklik olsun farklı tür okumak istiyorum derseniz eğer bu kitap diğerlerine göre baya farklı eğlenceli bi tarafı da var gerçekten olayları gözününüzde canlandırınca bir kitabın intihar etmesi, attıkça geri gelmesi, canlanması vs bir yandan ilgiyle okuttu kendini bana.
İyi okumalar :)
Mustafa Kutlu
Bu kitap bittikten sonra kendime gelmem uzun sürdü ama şöyle inceleme yapmak istiyorum kısaca
Baba mesleği olarak ciltçilik yapan Tahir Sami'nin isminin nasıl koyulduğundan, çocukluğunda başına neler geldiğinden itibaren meslek hayatında ki iniş çıkışları o kadar akıcı o kadar narin bir anlatımla aktarmış ki yazar bayıldımmm
Özellikle kitaplara gönülden bağlı olan, hayatında okumayı amaç edinmiş insanlara böyle bir insanın hayatını okumasını kesinlikle tavsiye ediyorum.
.
Kitabın sonunda o kadar üzüldüm ki hayallerine kavuşmasını çok isterdim Tahir Sami'nin. Çok ta spoiler vermek istemediğim için zorlanıyorum incelemem de :( Ayrıca altını çizdiğim cümleleri dönüp dönüp tekrardan okumak bile çok güzel olucak.
Herkese iyi okumalar
John Steinbeck Öncelikle böyle bir kitabı bu zamana kadar nasıl okumadım bilmiyorum. Irkçılığı, işçi sınıfının zorluğunu, arkadaşlığı, vefayı, güveni güzel, akıcı bir dille anlatıyor kitap. Zaten kitap nobel edebiyat ödülü almış. Yazar çok başarılı bir yazar. Kitabın sonu beni çok üzdü ya aslında herkese göre olması gereken olmuş olabilir. Ama bence böyle olmamalı arkadaşlık ta bir yere kadar olmamalı. Kitapta başından sonuna kadar iki arkadaşın yolculuğu, başına gelenler anlatılıyor aslında ikisi de işçi ve kendilerine uygun çiftliklerde iş bulup para biriktirip hayallerini gerçekleştirmek istiyorlar. Ben bu hayalleri o kadar sevdim saydım ki George anlatırken bende Lennie kadar mutlu oluyordum. Ya gerçekten her şeyi kenara koyalım bir insanın sadece kendine ait arsası olup kimseye minnet eylemeden iki tavşan iki inek iki tavukla geçinip gitmek istemesi o kadar normal o kadar doğal ki... Lennie sadece bu hayal için yaşayan bir adam. Ama tabi bu amacını gerçekleştirirken neler oluyoru öğrenmeniz için George ile Lennie hayallerine nasıl ulaşıyor öğrenmeniz kitabı okumanızı şiddetle tavsiye ederim. Ben bir gecede bitirdim 2-3 saatte biticek akıcı, heyecanlı, dersler veren güzel bir yolculuktu...
Keyifli okumalar herkese :)
Öncelikle bu kitapla aynı isimde olduğum için çok mutluyum.Memleketim balkanlarda çok kullanılan bir isimdir 'Mihriye' bu kitaptaki mihriye ile o kadar çok ortak noktam var ki okurken ağladığım o kadar sayfa oldu ki...
Yazar
Arif Soysal hüznü,hasreti,özlemi,bir babanın kızına olan hislerini o kadar iyi işledi ki içime okurken bırakamıcaksınız kitabı her sayfa sizi içine çekicek şimdiden uyarmam lazım.
Kitaba gelince de
Mihriye kitapta ikinci dünya savaşı zamanında Rumeli de baba ile kızın yaşadıkları dram anlatılıyor.Bu anlatılırken başlarına gelen her engelde her hüzün de sizde o hüznü yaşıyorsunuz.
Özellikle de bu kitapta ki öykü gerçek yaşanmış bir öykü olduğunu öğrendiğinizde gözünüzde artık harika ötesinde bir roman oluyor.
Sayfa sayısı az ama içi dopdolu bu kitabı herkese şiddetle öneriyorum.Kitap bittikten sonra uzun bir süre kendinizi toplayamıcaksınız etkisi uzun yıllar sizde kalıcak bir roman.Herkese keyifli okumalar :))
Samipaşazade Sezai Kısa bir yolculuktaysanız ve sade akıcı birbirinden farklı günlük olayların anlatıldığı öyküleri okumak isterseniz bu kitabı tavsiye ediyorum. Ben bu kitaptan şunu çıkarttım aslında kitapta bunu anlamamızı istiyor, gündelik hayatımızdaki olayları anlatış şeklimiz onu öne çıkarır onu ele alışımız, üslubun önemi bu olayları farklılaştırır.
Öncelikle kötü hissettiğiniz zamanlarda, hayatınızın yolunda gitmediği günlerde okumanızı tavsiye ETMİYORUM.
Kitaba gelecek olursam gencecik edebiyat öğrencisi bir kızın iç çöküş yaşadığı hayatında dış dünyada nasıl sürüklendiğini, tutunacak ip aradıkça kapıların suratına nasıl kapandığını, ne iş ne aşk hiç bir alanda kendini ait hissettiği yer bulamamasını, kısacası adında olduğu gibi
Sylvia Plath bir fanusun içinde tıkalı kalmış bir bebek gibi hisseden genç ESTHER in intihara adım adım gidişini okuyoruz bu kitapta.
Açıkçası kitabı okumadan önce yazarın hayatını okursanız, kitaptan kat kat etki alacaksınız. Yazar kendi hayatıyla bağdaştırarak yazmış bu romanı. Esther ile çocuklukları, çektiği sıkıntıları, intihara sürüklenişi aynı. Kitabın sonunda Esther in sonunun SYLVİA ile aynı olmasını istemezdim. SYLVİA hayata tutunacak mutlu olacak dal bulamadı ama ESTHER in bulmasını isterdim. Mutlu sonla bitsin isterdim.
Depresyonda, zorluklar içinde olan genç bir kızın günlüğü gibi hissettiren akıcı bir roman okumak isterseniz tavsiye ediyorum.
İYİ OKUMALAR
Sırça FanusSylvia Plath · Kırmızı Kedi Yayınevi · 201911,7bin okunma
Ermiş Eserde,yıllarca ömrünü geçirdiği yurdundan ayrılırken halka hitap etmesi beklenen bir "ermiş" anlatılıyor.Bu ermişe halk her konuda fikrini soruyor.Aşk,evlilik,barış,konuşmak,mutluluk,dostluk gibi konular hakkında kısa kısa fikrini anlatan ermiş,konuşması bitince onu limanda bekleyen gemisine binip halkla vedalaşıyor.
Bu kitabı bir saatte büyük bir keyifle kütüphanede görüp okudum.Kendi kitabım olsaydı her sayfada altını çizip kenara not edineceğim çok cümle vardı eserde.
Keyifle,not alarak,gülümseyerek okunabilecek kısa bir kitap tavsiye ederim.:)
Albert Camus Yazarın ödül almış en ünlü kitabı olan yabancı"yı tamamen kitap bittikten sonra bile düşünmeyi seven,kitabın verdiği mesajları anlamaya çalışmayı seven okurlara öneriyorum.Çünkü bu eser de karakterimiz,annesinin ölümü,kız arkadaşından gelen evlilik teklifi,zindana atılma gibi büyük olaylara,kayıplara bile kayıtsız kalan,hayatta hiç bir amacı,tepkisi,yaşama hevesi olmayan bir adam.
Kitapta tamamen kendine,yaşamaya,mücadeleye,topluma YABANCI bir adamın annesinin vefatından sonra başına gelen olaylar,onun tepkisizliği anlatılıyor.Biraz psikolojik biraz dram içeren bir kurgu kitap bence eğer okursanız şimdiden söyliyim okurken artık yeter bu olaya da bir tepki ver artık diyebilirsiniz her an :)