Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sultan Poyraz Çiçek

111 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Esra Kahya; bir kitap kulübü vasıtasıyla tanıdığım, ardından Kambur( bu kitabını temin edip okumayı çok istiyorum fakat piyasada yok.)adlı kitabıyla 2021 Tanpınar Edebiyat Ödülünün aldığını öğrendiğim ve niye bilmem kendime çok yakın hissettiğim bir yazar… Belki de yazarımızın aynı zamanda öğretmen olmasıdır sebep ve tabii yazarımızın samimiyeti, mütevazılığı… Benim Rüyalarım Hep Çıkar kitabını keyifle okudum. Kitapta birbirinden farklı 12 hikaye var. Bu hikayelerde evimize, sokağımıza ve dahi rüyalarımıza dek yer etmiş kimi batıl inançları, baskıları, kız çocuklarının maruz kaldığı istismarları, hastalıkları, hasta eden insanları ve onların hayatlarını okuyorsunuz. Yazar sizi kimi zaman veba salgınının olduğu uzak geçmişe, kimi zaman günümüzde de yaşanmamasını dilediğimiz bir çok acıya götürüyor. Pembe, Saniye, Hürü, Sevim, Hasret, Mercan, Fırat, Selim ve daha nice karakterleri unutmak imkansız… Yazarın hikayeleri bana Latife Tekin’in “ Sevgili Arsız Ölüm” adlı kitabını anımsattı. Çocukluğunuzdan, geçmişinizden izler bulacağınız bir kitap. Tavsiye edilir. Sevgili Esra Kahya; daha nice hikayelerini okumak dileğiyle….
Benim Rüyalarım Hep Çıkar
Benim Rüyalarım Hep ÇıkarEsra Kahya · İletişim Yayınları · 2023219 okunma
Reklam
296 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
19 saatte okudu
Mustafa Kutlu’nun çoğu kitabını okumuş biri olarak bu kitabını diğerlerinden farklı bir yere koyduğumu söyleyebilirim. Yazarımız temelde muhafazakar bir bakış açısıyla yazdığı hikayesini edebiyatla, şiirlerle ve Tanpınar ile zenginleştirerek, eğer edebiyata meraklıysanız keyifle okuyacağınız bir hikaye yazmış diyebilirim. Kitabın karakterlerinden Elif, Suna güçlü kadın kimliğiyle karşımıza çıkıyor. Bu gücü ise dine yaklaşarak kazanıyorlar. İnsanın anlam arayışı kitabın temel dayanağı… İnançlı biri için ise bu kolay gibi görünen zorlu bir yola baş koymaya dayanıyor. Yazar ara sıra diğer öykülerinde de olduğu gibi araya giriyor ama bunlar kitaba ayrı bir hava katıyor diyebilirim. Köy- kent sorunsalı gibi birçok konuya değinen yazarımız ; hızla gelişen teknoloji ile yalnızlaşan ve kendine yabancılaşan insanı Ali Balkan karakteri ile ortaya koyuyor. Kimi yerlerde eleştirsem de sonuç itibari ile çizgisi bellidir yazarımızın ve hikayelerini de bu minvalde kaleme almasından daha doğal ne olabilir ki… Kimi yerleri okurken kendinizi sorgulayacağınız bir kitap “Sevincini Bulmak”…. Hele hele İstanbul aşığı iseniz; keşke bu kitabı okurken İstanbul sokaklarında gezintiye çıksam diyebileceğiniz kadar da size rehberlik edebilecek bir kitap. Okunmalı derim…
Sevincini Bulmak
Sevincini BulmakMustafa Kutlu · Dergah Yayınları · 20181,807 okunma
624 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Okuduğum en iyi klasiklerden biri olabilir… Bu roman aşk romanı, tarih romanı, savaş romanı gibi birçok isimle anılabilir. Yazar hepsini öyle güzel harmanlamış ki kitabı elinizden bırakamıyorsunuz. Karakterlerin her biri sizi başka bir açıdan bakmaya zorluyor. Robert Jordan Amerikalı bir Cumhuriyetçi… İspanya’ya köprü patlatmaya geliyor, burada
Çanlar Kimin İçin Çalıyor
Çanlar Kimin İçin ÇalıyorErnest Hemingway · Bilgi Yayınevi · 202312bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
424 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
19 günde okudu
Gurur ve Önyargı kitabı; okurken kendinizi bambaşka bir dünyanın içinde hissettiğiniz bir dönem romanı… Öncelikle dönem filmlerini ve kitaplarını çok sevdiğimi belirtmek isterim. O dönemin yaşayışını, sosyal hayatını gayet sade bir biçimde dile getiren yazarımız; okurken sizi hiç zorlamayacak bir üslupla kaleme almış kitabını. O dönemi düşününce bir genç kız için en önemli şey; iyi bir evlilik yapması… İyi bir evlilikten kastedilen ise zengin ve soylu bir aileye gelin olması ne yazık ki! Kitabın kahramanlarından Elizabeth ve Mr. Darcy arasındaki kıvılcım her şeyin, (kibrin, gururun, zenginliğin vb) yerine aşkı oturtuyor. Okurken kızların bir nesne gibi salt evlilikle, güzellikle ‘mükemmel’ kabul edilmesi oldukça rahatsız edici… Yazar ince ince bunu da eleştiriyor. Kahramanlarımız arasındaki diyaloglar oldukça keyifli ve zekice kurulmuş cümlelere rastlıyorsunuz. Kitapta o dönemin zengin- soyluları ile sıradan ailelerin yaşamına ve bu iki grubun birbirine bakış açısına şahit oluyorsunuz. Kitaba ismini veren gururun ve önyargının bu iki grup arasında ayrılığa sebep olduğunu görüyoruz . Bu ayrılığa son noktayı Elizabeth ve Mr. Darcy koyuyor. Tabii Mr. Bingley ile Mrs. Benet Jane arasındaki aşk da bu önyargıları ortadan kaldırıyor. Kitap mutlu sonla bitiyor. Okunmaya değer kitaplardan diyebilirim.
Gurur ve Önyargı
Gurur ve ÖnyargıJane Austen · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202375,8bin okunma
140 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Zülfü Livaneli’nin bu kitabının kurgusu, kuşkusuz Serenat, Huzursuzluk ve Kardeşimin Hikayesi’ne göre biraz zayıf kalmış diye düşünüyorum. Kitabın baş karakterleri Mustafa ve Mesude… Yazar toplumsal konulara, mültecilerin yaşadığı sıkıntılara değiniyor. Mustafa oğlu Deniz’i, balık tutmak için denize açıldığı bir gün kaybediyor. Bu acı kayıp onu ve Mesude’yi uzun zaman kendine getiremiyor. Derken balığa çıktığı bir gün küçük şişme bir bot içinde bir bebeğe rastlıyor. Bir anda her şey değişiyor. Bebeğe Deniz diye seslenip, kaybettiği yavrusu yerine koyuyor. Devamında başka olaylar vs gerçekleşiyor. Yazar hemen hemen her kitabında olduğu gibi merkezde bir olayın çevresinde güncel, toplumsal meselelere(mülteci, ormanların yok edilmesi, maden arama ve zehirli siyanür gibi…) değiniyor; ince ince eleştiriyor. Girişte Ernest Hemingway’ın “Yaşlı Adam ve Deniz” kitabına da değiniyor. Kitabın sonunda yer alan söyleşide niçin değindiğine dair ve kitaba dair cevaplar bulmanız mümkün. Fakat diğer eserlerini göz önünde bulundurunca karakterler de çok içinize işlemeyebilir; ama gerek konusu ve gerek altını çizdiği meseleleri düşününce okunması gereken kitaplardan diye düşünüyorum.
Balıkçı ve Oğlu
Balıkçı ve OğluZülfü Livaneli · İnkılap Kitabevi · 202126,7bin okunma
Reklam
622 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
·
20 günde okudu
İvan Gonçarov’u ‘Oblomov’ adlı kitabıyla tanıma fırsatım oldu. Kitaba başladığım ilk anlardan itibaren bambaşka bir kültür içinde yetişen bir karakter ile karşı karşıya olduğumu fark ettim. Yazar ‘Oblomov’un yetiştiği Rus toplumunu anlattıktan sonradır ki, o vakit karakterimizi anlamaya başladım diyebilirim. Kimi zaman elbette ben de Oblomov gibi hissetmiş ve hiçbir şey yapmak istememişimdir. Fakat Oblomov başlı başına bir tembellik abidesiydi. Tabii Oblomov’a haksızlık etmek istemem. O aslında sürekli düşünen, planlar yapan fakat son tahlilde bunların hiçbirini fiiliyata dökme cesareti, gayreti göstermeyen bir kişilikti. Öyle ki aşık olduğu Olga bile onu bir yere kadar hayata dahil etmeyi başardı. Kitaptaki bir diğer karakter Ştoltz ise Oblomov’un tam tersi dinamik bir karakter… Yakın arkadaşı için endişelenen onu bir şekilde hayat içinde aktif kılmaya çalışan bir karakter ve daim kullandığı bir söz var:” Ya şimdi ya hiçbir zaman, unutma!” Evet bu söz Oblomov’u tam etkileyecek, bir şeyler yapacak dediğim her an maalesef hayal kırıklığına uğradım. Bu kitap ‘oblomovluk yapma’ terimini bize kazandırdı diyebilirim. Bütün bunların yanında özünde iyi bir insan var, saf ve temiz bir insan… Diğer karakterler ve gelişen olaylara baktığınızda kimi zaman Oblomov’a hayran kalıyorsunuz. Onca pisliğin içinde temiz kalabilmek her yiğidin harcı olmasa gerek… Belki de sırf bu sebeple okunması gereken klasiklerden biri ‘Oblomov’…
Oblomov
Oblomovİvan Gonçarov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202139,3bin okunma
628 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
67 günde okudu
Yazarımız Alev Alatlı ile üniversite yıllarında, Alemdar Yalçın Hocamızın yönlendirmesiyle, serinin ikinci kitabı ‘Nuke Türkiye’yi okuyarak tanışmıştım. Viva La Muerte! bittiğinde ise muhakkak diğer kitaplarını da okumalıyım dedim. Türkiye’nin yakın tarihini, Osmanlı dönemini, Türklerin Orta Asya’dan itibaren geçirdiği süreci, Avrupa, Yunan tarihini,tarih-felsefe-sosyalizm-din… vb geniş bir yelpazede; gerçekçi bir bakış açısıyla yansıtan yazarımızın üslubuna hayran kaldım. Kitabın kahramanı Günay Rodoplu üzerinden o dönemlere, fikirlere vs o kadar çok bilgi veriyor ki, okurken sürekli araştırma yapma ihtiyacı hissediyorsunuz. Diyebilirim ki yazar kendisini romana Günay Rodoplu karakteriyle yerleştirmiş. Hatta acaba böyle bir yazar var mı diye araştırdığımı da itiraf edeyim. Yazarın fikirlerine kimi zaman katıldım kimi zaman eleştirdim. Her ne kadar Türkiye gerçeğinin bir panaromasını çizse de ; Günay Rodoplu’yu affedemedim. Şafak gibi bir karakter karşısındaki savunmasız hali canımı yaktı. Bizi biz yapan her şeyi, bütün çıplaklığıyla ortaya koyma cesaretini gösteren bir kitap olması sebebiyle kesinlikle okunmalı diyorum. Israrla dile getirdiği bir gerçek var; o da bizi biz yapan her şeyi okumamız, bilmemiz, öğrenmemiz gerektiği… Sonra doğru, özgün bir görüş oluşturabileceğimiz…İşte o zaman her şey daha adil olacak… Son olarak kitaptan bir alıntıyla bitirmek istiyorum:” Kötülüğü iyilikle karşılamak istemiyorum.”diyordu. “İstemiyorum çünkü o zaman iyiye verecek bir şey kalmıyor. İyiliği iyilik, kötülüğü adalet karşılasın istiyorum.”
Viva La Muerte! - Yaşasın Ölüm!
Viva La Muerte! - Yaşasın Ölüm!Alev Alatlı · Everest Yayınları · 2013322 okunma
264 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Ayfer Tunç okumaya Suzan Defter kitabıyla başlamış, yazarın üslubunu çok beğenmiştim. Ardından Kapak Kızı ve Yeşil Peri Gecesi’ni aldım. Aslında Kapak Kızı yazarın üçlemesinin ilk romanı, üçüncüsü ise Osman… Kapak Kızı, Şebnem karakteri etrafında birçok farklı yaşama değiniyor. Bu birbirinden farklı gibi görünen hayatların serinin ikinci kitabını da okuduğunuzda bir şekilde birleştiğini görüyorsunuz. Kapak Kızı mekan olarak bir trende geçiyor ve yazar trendeki insanların da bakış açılarını da başarılı bir şekilde yansıtıyor. Bu kitapta çocukluk travmalarının kişiyi ne tür yollara sürükleyebileceğini Şebnem ile görüyorsunuz. Son olarak sevdiğim alıntılarla yazımı sonlandırıyorum. Muhakkak okunmalı diyorum. ““Hangisi daha kolaydı bunların? Hiçbir şey yokmuş gibi yapmak mı, yok olmayı göze almak mı?”, “ Düşünce mahremdi, insanın isterse koruyabileceği tek şey.”
Kapak Kızı
Kapak KızıAyfer Tunç · Can Yayınları · 20207,4bin okunma
282 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Gece Yarısı Kütüphanesi; konusu, anlatım tarzıyla kolayca okunabilecek kitaplardan… Bu kitapta Nora adındaki karakter, bir nevi paralel evrenler arası geçişler yapıyor ve farklı seçimlerine dair farklı yaşamlara gittiğinde her şeyin değiştini görüyor. Kitapta verilmek istenen mesaj güzel fakat, bu konu gerek birçok kitapta gerekse Dark vb dizi, filmlerde sık sık işlendiği için bende birçok arkadaşımdaki gibi bir etki oluşturamadı. Karakterin çok sık yaşamlara gidiyor oluşu beni yordu, bir süre sonra sıkılmaya başladığımı itiraf etmeliyim. Bilim-kurgu, fantastik roman vb sevenler için önerilebilir.
Gece Yarısı Kütüphanesi
Gece Yarısı KütüphanesiMatt Haig · Domingo Yayınevi · 202155,1bin okunma
544 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Bu kitaba başlamadan önce, pandemi döneminde instagramdan yazarımızın canlı bir söyleşisine katılmış, kitap için ciddi tarihsel araştırmalar yaptığını ve yıllar süren araştırmalar sonucu bu kitabı yazdığını öğrenmiştim. Veba Geceleri salgını iliklerinize kadar hissedeceğiniz bir anlatımla kaleme alınmış bir kitap… Bununla birlikte yoğun bir anlatıma sahip; öyle ki kitapta bahsedilen yerlere gidip gezmiş kadar oluyorsunuz. Yazar Osmanlı’ya bağlı Arzak kalesinde Minger ismiyle hayali bir ada kuruyor. Hatta kitapta buna dair bir harita da mevcut. II. Abdülhamit devrinde gelişen olaylar, V. Murat’ın kızı ki yine Orhan Pamuk’un hayali karakteri olduğunu sonradan öğrendiğimiz Pakize Sultan, eşi Doktor Damat Nuri, Bonkowski Paşa ve Kolağası Kamil, eşi Zeynep, Vali Paşa ve sevgilisi Marika gibi karakterler çevresinde gelişiyor. Orhan Pamuk farklı bir anlatım tarzıyla sık sık göndermeler yapıyor, II. Abdülhamit dönemini eleştiriyor. A slında kitapta monarşiden demokrasiye doğru giden bir süreç de var ki, günümüze yönelik göndermeler de içeriyor. Bu bölümler güzel ve sizi içine çeken bir kurguya sahip .Minber adasında Müslümanlar, Rumlar ve Hıristiyanlar bir arada yaşıyorlar. Veba sürecinde yazar ne yazık ki çoğu zaman karantinaya uymayanlar, cahiller olarak tarikat şeyhlerini, kimi müslümanları hedef gösteriyor. Açıkçası bu yönlerini düşününce kurguyu yanlı bulmadığımı söyleyemeyeceğim. Yazarın diğer kitaplarını keyifle okumuş biri olarak bu kitabı okurken aynı hisleri paylaşamadım. Yine de okunacak kitaplardan…
Veba Geceleri
Veba GeceleriOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 20216,7bin okunma
Reklam
114 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Nezih Meriç; şimdiye dek okuduğum öykülere hiç benzemeyen, sıra dışı bir anlatımla çıkıyor karşıma… Yazarın gerçeğiyle kurgusu iç içe geçmiş bu kitabında… Sizi çoğu zaman kıyı kasabaları, son öykülerinde ise İstanbul mekan olarak içine çekiyor. Bazen de bu 19 farklı öykünün birbiriyle bağlantılı olduğunu fark ediyorsunuz. Kimi cümlelerde bildiğiniz şiirlerin farklı bir anlatımla cümlelere döküldüğünü fark edip, içinizi bir gülümseme alıyor. Demem o ki; okunası bir kitap…
Çisenti
ÇisentiNezihe Meriç · Yapı Kredi Yayınları · 200595 okunma
171 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Füruzan/ Parasız Yatılı
Füruzan’ın Parasız Yatılı kitabını, içim hüzünle dolarak okudum. Yazarın oluşturduğu karakterlerin sık sık iç konuşmaya dayalı anlatımı; incinmiş, hırpalanmış, unutulmuş insanların yaşamına dair öyküleri; çoğu zaman beni çocukluğuma götürdü. Bu kitap 12 öyküden oluşuyor. Beni en çok etkileyenler ise; Edirne’nin Köprüleri, Parasız Yatılı, Haraç ve Su Ustası Miraç oldu. Yazar genellikle köyden kente göç etmiş, Balkanlar’dan İstanbul’a göç etmek zorunda kalmış, yoksullukla mücadele etmiş insanların yaşamına değiniyor. Kahramanların çoğu ya çocuk ya da çocukluk travmalarını unutamayan, Servet gibi “Konakta bana herkes sen derdi, ben herkese siz demeyi öğrenmiştim./ Hayır demenin gerekliliğini bilmezdim ki. / Ben herkesi dinlemeyi biliyordum, yedi ya da on yaşından beri.” içinize işleyen sözlerin kahramanları… Son olarak kitaptaki bir cümleyle yazımı sonlandırıyorum: “ Her sözcüğün getirdiği iyileştirici güç, hüznü bilen ama acıyı bilmeyen bize bile ulaşıyordu.”
Parasız Yatılı
Parasız YatılıFüruzan · Yapı Kredi Yayınları · 20193,682 okunma
600 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
38 günde okudu
Sus Barbatus 3
Faruk Duman’ın Sus Barbatus 3 adlı romanı tadı damağınızda kalacak bir eser olmuş, tıpkı diğerleri gibi… Yazarımız öyle cümleler kuruyor ve öyle bir kurguyla sizi başbaşa bırakıyor ki; mesela üçlemenin ilk kitabında karı hissediyor, üşüyor ve Ağrı dağı, Kars ve Çıldır gölünü etrafında şekillenen romanda Anadolu insanının yoksulluğunu, bir umuda
Sus Barbatus! - 3
Sus Barbatus! - 3Faruk Duman · Yapı Kredi Yayınları · 2021212 okunma
352 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 günde okudu
George Orwell’in 1984 adlı kitabı mutlaka okunması gereken distopik romanlardan biri... Yazar: “ Kitabın yazımını 1948 yılında tamamladığım için, 1948’in son iki rakamının yerlerini değiştirmeye karar verdim.” diyerek kitabın isminin veriliş öyküsünü açıklar. Kitapta Winston karakteri etrafında yeni bir dünya düzeni anlatılmaya çalışılır. Bu dünya
1984
1984George Orwell · Can Yayınları · 2019165,9bin okunma
202 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
“BEN BURADAYIM SEVGİLİ OKUYUCUM, SEN NEREDESİN ACABA?” cümlesiyle bitiyor bu güzel kitap ve sonu olmayan bir veda başlıyor yazarla okuyucu arasında...Kısa öyküleri seviyorsanız, okumanız gereken kitaplardan biri meşhur Tutunamayanlar’ın yazarı “Oğuz Atay”ın “Korkuyu Beklerken” kitabı olsun derim. Hikayeye ismini veren “Korkuyu Beklerken” üçüncü sırada yer alıyor ve burada yer alan karakterin “Yalnız kalmaktan korktukça yalnızlığım artıyor.” sözleri, gittikçe paranoya haline gelen korkusunu anlatan kimi cümlelerden biri.Hikayelerinde bulunan ironi insanı ara ara gülümsetiyor, düşündürüyor. Genel olarak yalnızlık, ümitsizlik ve yabancılaşma hakim hikayelere... Toplumda tabir yerindeyse içi boşaltılan birçok şeye bir eleştiri var. Altını çizmeden okuyamayacağınız kitaplardan. Kitaptan kimi alıntıları da buraya ekliyorum: “Ne zaman vaktin var? dedi. Her zaman. Ona bu sözü söylemedim tabii. Her zaman vakti olanlara saygı duyulmaz.” “Beni anlamıyorlardı. Zarar yok. Zaten beni, daha kimler anlamadı.”,”Bunu sana nasıl anlatmalı? Red red ediyorum dedikten sonra her şey bitmişti. Ne var ki bunu, yani her şeyin bittiğini senden kültürlü, senden bilimsel, senden görgülü insanlar bile neden sonra anlıyor ya da hiç anlamıyorlar.
Korkuyu Beklerken
Korkuyu BeklerkenOğuz Atay · İletişim Yayıncılık · 202226,5bin okunma
456 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Ev” deyince ne gelir aklınıza? Nermin Yıldırım ile bu sözün anlamı çoğalıyor, satırlar arasından çağlıyor adeta emin olun. İnsanın nereye giderse gitsin, dönüp sığınacağı bir evi vardır değil mi? Kitaptaki karakterin ne yazık ki böylesi bir “ev”i yok ve bu onu kimliksiz, aidiyet duygusu yeşeremeyen, bir yere kök salamayan bir hale getirmiş. Tabi bu hikaye böyle bitmiyor, karakterimizi İstanbul’dan Camino de Santiago Compestelo olarak geçen ve Hac Yolu olarak Orta Çağ’dan beri kullanılan bu yola düşürüyor. Bu yolda ona zıt kimlikte bir karakter olan arkadaşı eşlik ediyor. Bu yol etrafında yazarımız; geriye dönüş tekniğini kullanarak ve psikoloğa gittiği anları da araya serpiştirerek karakteri sık sık geçmişe götürüyor ve ortaya çok renkli bir üslup ile kaleme alınmış ve kimi zaman hüzünlenerek kimi zaman gülümseyerek okuyacağınız bir roman çıkıyor. Unutma Beni Apartmanı’nın ardından bu ikinci kitabıyla yazarımızın kalemine kuvvet deyip, diğer kitaplarını da okumayı arzuluyorum. Keyifli okumalar, kitapla kalın...
Ev
EvNermin Yıldırım · Hep Kitap · 20203,480 okunma
Reklam
304 syf.
·
Puan vermedi
Murıel Barbery adlı yazarı tavsiye üzerine okudum ve çok beğendim. Bu kitap ayrıntıların, küçük şeylerin aslında hayatımızı ne denli özel kıldığını; zarifliği ve nahifliği nasıl da belli kalıplara indirgediğimizi fark ettiriyor bize. Edebiyat ve sinema tutkunu, aynı zamanda resim ve felsefe meraklısı bir kadın var ve bu kadın bir kapıcı. Yaşadığı bir travma sonucu bütün bu meziyetlerini saklamış zeki bir kadın... Ben okurken googleden ismi geçen müzikleri dinleyip, resimleri inceledim. Oldukça verimli bir okuma oldu kendi adıma. Merakla okuyacağınız kitaplardan.
Kirpinin Zarafeti
Kirpinin ZarafetiMuriel Barbery · Kırmızı Kedi Yayınları · 20207,4bin okunma
240 syf.
·
Puan vermedi
Hasan Ali Toptaş’ın hayranı olarak bu kitabı alır almaz okudum. Okurken Hilmi Yavuz’un “Hüzün ki en çok yakışandır bize...” dizesini içimden bir ses ara ara tekrar etti. İnsanların önce ululuk bahşedip, sonra her şeyi hiçe sayarak , açgözlülük ile saldırdığı minicik bir yüreğin, Güldiyar’ın hikâyesine tanık oluyoruz. “. Ben kötülük edenle kötülüğe maruz kalana aynı yüz ifadesiyle bakamam, her ikisine de gülümseyemem diyorum size. “,”Sen diyorsun ki, kötüler gelip bize kötülük edinceye kadar iyidirler, başımızın üstünde yerleri vardır.” Bu sözler misali kötülükler karşısında lal kesilmiş dudakların olduğu bir hikâye... Kendinizi sorgulayacağınız kitaplardan...
Beni Kör Kuyularda
Beni Kör KuyulardaHasan Ali Toptaş · Everest Yayınları · 202010,2bin okunma
424 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
“Senin frekansın 60 hz iken sineğin frekansı 250 hz’dir. İşte bu nedenle elinde rulo yaptığın gazeteyle bir karasineği öldürmek çok zor. Çünkü senin büyük bir hızla salladığın gazeteyi o sinek, Matrix filminde kurşunların kendisine gelişini ağır çekimde gören Neo gibi görür ve gazeteden kolayca kurtulur.”,”Bir Afrika kabilesinden şöyle bir söz vardır: "Köyü tarafından sevilmeyen çocuk, sonunda o sevgi sıcaklığını hissetmek için köyünü yakar. " Yani bugün dünyayı yakanlar, aslında zamanında ihtiyacı olan sevgiyi alamayan çocuklardır. Başka bir şey değil...” Tavsiye üzerine okuduğum romanlardan biriydi ve benim de öğrencilerime tavsiye edebileceğim kitaplar arasına girdi. Sinirbilimsel gerçeklerin karakterler eşliğinde bize sunulması ve üstelik bunu gerek olay, gerek yazarın üslubu ile merak uyandıracak bir tarzda kaleme alınması övgüye değer. Keyifle okudum. Roman koşa bölümlerden oluşuyor ve her bölüm bir düşünürün sözü veya bir romandan alıntılar ile devam ediyor. Eğer okuduğunuz kitaplara denk geldiyseniz okumalarınız daha keyifli bir hal alıyor. Kitabı okurken şaşırıp altını çizdiğim çok yer oldu. İnsan bir muamma, bu kitap bu muammayı çözmemize yardım ediyor.
Pia Mater
Pia MaterSerkan Karaismailoğlu · Elma Yayınevi · 201914,5bin okunma