Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Neslişah

"Yalnızım ama bir kente inen ordu gibi yürüyorum."
Reklam
Hayatımdaki anların,hatırlanan bir hayatın anları gibi birbirini izlemesini istemiştim.Böylece zamanı kuyruğundan yakalamaya çalışmaya da değebilirdi.
Kişi ekibin sorumlu bir üyesi olduğunu anladığı zaman hayatta artık sorunlar yerine çözümler üretmeye başlar.Ekibini,yani "biz"ini keşfedememiş insan sorunun bir parçası olarak yaşamaya devam eder.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Yaşamda sizi asıl yoracak ve yalnızlaştırabilecek şey,karşılaştığınız kötü insanlar değil,kötü insanlardan kaçayım derken kaçırdığınız iyi insanlardır.
Reklam
İnsan bir hastalıktır.Hastalıklar insana gelir fakat insanın kendisi de bir hastalıktır.Bu onun sorunu ve ayrıca bu onun eşsizliğidir;bu onun talihi ve ayrıca talihsizliğidir.Dünya üzerinde başka hiçbir hayvan insanın olduğu gibi bir sorun,bir endişe,bir gerilim,böyle bir dert,bir hastalık değildir.
Güçlü bir iradeye sahip olmak,gerçekliğe,doğruluğa ve kendimize sağlam,sarsılmaz bir inançla bağlı kalmak anlamına gelir.Yani, kendi gemimizden sorumlu olduğumuzu ve eylemlerimizin isteklerimizle uyumlu olduğunu gösterir.
İnsanların duygusal zekasının bu kadar yetersiz olmasının en büyük nedenlerinden biri,kendi duygularını hissedememeleridir.
Evrim bir güç gösterisi meselesi değildir;aksine hayatın iyileştirmesine hizmet etmesi gereken ortak bir girişimdir.
Zaman'ın cümlesinde,insanlar virgüller gibi yer alırlar;sense,onu doldurmak için nokta olarak hareketsizleştin.
Reklam
Farklı özüne itina gösteren ruh,kaçındığı şeyler tarafından her adımda tehdit edilir.Dikkati -en büyük ayrıcalığı-onu sık sık terk ettiği için,kaçmak istediği eylemlere boyun eğer,ya da murdar sırlara yem olur...
İdeal bir şekilde zihni açık,yani ideal bir şekilde normal insan,içindeki hiçlik'ten başka hiçbir şeye tutunmamalıdır...
Eğer dünyadaki konumumuzu doğru olarak anlayabilseydik;eğer kıyaslamak,yaşamak'tan ayrılmaz olsaydı,mevcudiyetimizin ufaklığını açığa çıkarması bizi ezerdi.
"Mutlu olmak için kimseye ihtiyacın yok.Al çayını,kahveni,tak kulaklığını.Aç en sevdiğin müziği.Ve okumaya başla...Memento vivere:Unutma yaşıyorsun."
...;fakat zehir zaten baştan içimizdeydi,henüz belirginleşmemişti,akabinde kendini tanımlayacak ve bizi ele geçirip damgalayarak hepten bireyleştirecekti.
"Dürüstlük arkadaşlığa,yönetime hatta insanın kendi menfaatine karşı mücadele etmesidir.Bunun bedeli de çoğu zaman yalnızlıktır."
Reklam
"Körlük içindeki insana yolunu göstermek için Tanrı rüyayı yarattı."
"Gerçeği,sadece gerçek olanı istiyorum."dedi öğrenci. Usta,Osho'nun şu cümleleri ile cevap verdi:"Gerçek verilemez.Verilebilen bir şey gerçek olamaz.Gerçek zaten senin içinde olandır,sadece sahte olanın ortadan kaldırılması gerekiyor."
"İnsanlara yeni bir şey öğretiyorum:Kör halde yürünen bu yolu isteyerek seçmeyi,onu benimsemeyi,hastalar ve ölmekte olanlar gibi ondan kaçmamayı!..
43.Hıristiyanlara;fakire yardım edenin veya ihtiyacı olana ödünç vermenin,lütuf satın almaktan daha iyi bir amel işlediği öğretilmeli. 45.Hıristiyanlara;muhtaç birini görüp de lütuf için ayırdığı parayı ona vermeyi reddedenin,Papa'nın endüljansını değil,Tanrı'nın gazabını satın aldığı öğretilmeli.***
Papazlar şeytandan söz etmese nasıl geçinirlerdi acaba?
Reklam
Bundan böyle pusulası,yıldızı olmayan zavallı bir yelkenli o.
"Gerçekte dil,taş ve demir gibidir.Onlar gibi harekete getirilince ateş saçar." "Taş ve demiri fuzulî yere sürtme.Düşünmeksizin laf söyleme."
Ekşi suratlı olmak şükür olsaydı,sirkeden daha şükredici bir kimse olmazdı.
Kalp yerinde kalacaktı.Ne de olsa kişinin varlığının ve zekasının tam merkeziydi.