Hayatımda tek kitap okuma şansım olsa seçimim bu kitap olurdu sanırım. Okumaya devam etmek için bu kadar sabırsızlandığım, her yerde herkese bahsetmek istediğim, ‘ne okusam?’ diye soranlara gözü kapalı tavsiye edebileceğim sayılı kitaplardandır Nar Ağacı.
Yazarın dili öyle dolu öyle akıcı ki sanki en yakın arkadaşımla oturup deriiin ve huzur verici bir sohbete başlamışım gibi oldu kitabın kapağını her açtığımda. ‘E hadi anlat devamı nasıl?’ diye diye hızla geçtim sayfaları. Zaman zaman ‘ya bu kadar bilgi, kültür ne hoş bi şey’ diye geçirdim içimden. Bazen edebi dilinin güzelliğine doyamadım. Kısacası ne yazsa okurum dediğim yazarlarımdan biri Nazan Bekiroğlu oldu anlayacağınız.
Hem geçmişte hem geçmişin de gerisinde olanları anlatıyor bize bu kitap. Delicesine aşk, güzel mi güzel sevgi, savaş, acı, gurbet, göç, imtihan… Ne ararsak, hayat namına ne varsa dolu dolu, kalbe dokunarak anlatılmış hepsi. Gurbeti içimde hissettim, onlar göç ederken ben yoruldum nefes nefese, çaresiz kaldım sanki. Kavuşamadılar kalbim acıdı, kaybettiler ağladım, sevdiler sevindim, kavuştular bu sefer mutluluktan doldu gözlerim. Settarhan’ın yufka yüreği, Azam’ın muhteşemliği, Zehra’nın masumiyeti, Piruz’un cesareti yanında kitaptaki her karakterin ruhu geçti bana.
2023’ün ve tüm zamanlarımın en en en güzel kitaplarından biri benim için Nar Ağacı. Şiddetle tavsiye ediyorum.