Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Nazlı OkurYazar

156 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Mektuplar arasında...
Ana odağında genç bir italyan olan Michele'in olduğu, mektuplarla örülü bir roman. Mektuplar genellikle, politik nedenlerden dolayı İtalya'dan İngiltere'ye kaçan Michele'e yazılmış, bazıları da Michele'in geride bıraktığı aile fertleri arasındaki yazışmalar. Bu yazışmalar üzerinden, Michele'in ve özellikle annesi, kardeşleri ve bir zamanlar sevgilisi olan Mara'nın hayatının ilerleyişini ve birbirlerine iç döküşlerini, hayatı farklı algılarken, mutluluğu arayışlarını gözlemliyoruz. Romanın bu şekilde mektuplar üzerinden ilerlemesi ilginç bir tarz oluşturmuş; fakat gereksiz detayları, mektupları yazan kişilerin edebi dil olarak tarzlarının çok benzer olmasını, bazı karakterlerin derin işlenmiyor oluşunu biraz yadırgadım. Yine de satır aralarında, özellikle mutlulukla ile ilgili etkileyici çıkarımlar vardı. Yazarla henüz tanışmadıysanız, "İşte Böyle Oldu" kitabı ile tanışmanızı öneririm.
Sevgili Michele
Sevgili MicheleNatalia Ginzburg · Can Yayınları · 199024 okunma
Reklam
125 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Buz...
2023 Vedat Türkali öykü ödülünü aldığı gün okumaya başladım bu kitabı. Çok beğendiğimi söyleyerek başlayayım, müthiş özenli, neredeyse bir kelime fazlası olmayan öykülerden oluşuyor. Öyle bir kitap ki, çatılardan sarkan buz sarkıtları, namıdiğer buzkandilleri gibi, içinde donuk ışıklar saklı, öyle dikkat çekici ve ürpertici. Her bir öyküyü okuduktan sonra, bir buzkandili kopuyor yerinden, saplanıyor zihninize. Öyküler, öyle hemen bitivermiyor, kalıyor sizinle, dönüp duruyor aklınızda. Yakın zamanda böyle ustalıklı, böyle "eksikken fazla" olan öyküler okumamıştım, fazlasıyla hak edilmiş bir ödül, fazlasıyla güzel bir öykü kitabı.
Buzkandilleri
BuzkandilleriKadire Bozkurt · Notos Yayınevi · 2022131 okunma
72 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Konfüçyus'a selam
Konfüçyus'un Konuşmalar'ını temel alan kısa, kolay okunan bir metin. Özellikle çerçeve hikaye olan Bayan Ming ve iş adamının konuşmalarını beğendim. Fakat, on çocuğun ayrı ayrı hikayesi daha uzun ve daha derinlikli olsaydı, çok daha etkili bir kitap olurdu diye düşünüyorum. Konfüçyus'un özlü sözleri çok etkili evet, ama bu sözlerin alt hikayelere yedirilmesi ve daha derinlikli bir şekilde işlenmesi kitabı çok daha zenginleştirirdi.
Bayan Ming'in Hiç Olmayan On Çocuğu
Bayan Ming'in Hiç Olmayan On ÇocuğuEric Emmanuel Schmitt · Doğan Kitap · 20202,028 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
120 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 saatte okudu
Beklentimin çok üstünde bir kitapla karşılaştım. İsmi, hiçbir şekilde kitabı ele vermiyor bence. Kitapla ilgili ilk duyduğunuz "Annelerin Kutsal Pazarı"nın "İngiltere'de Lent ayının son pazarında insanların kiliseye gittiği ve annelerini ziyaret ettiği gün" oluyor, zannediyorsunuz ki, Hristiyan kültürünün ön planda olduğu, tarihsel bir anlatı (en azından ben öyle düşündüm). Alakası yok. Esas hikaye 1924 yılının bu anneler gününde geçiyor, o yüzden bu isim verilmiş. Sınırlı üçüncü tekil anlatıcı, bazen bilinç akışına yaklaşan bir üslup, katman katman açılan, çok katmanlı bir hikaye. Kolay bir okuma sayılmayabilir; ama ilk yirmi-otuz sayfayı geçtikten ve yazarın tarzına alıştıktan sonra çok çarpıcı geliyor. "Yazmak"la ilgili olan herkese tavsiye ederim, çok severek okudum.
Annelerin Kutsal Pazarı
Annelerin Kutsal PazarıGraham Swift · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022195 okunma
168 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Lahiri'nin okuduğum ilk kitabı. Günlük tarzında. Belki günlük yerine "yerlik" demek daha uygun olur, çünkü yazar, her bir farklı yer/mekan/zamanda (kaldırımda, ofiste, lokantada, müzede, trende, ağustosta, vb.) 46 yaşındaki bekar bir kadının hissettiklerini ve karşılaştığı çeşitli olayları, ve olayların kadının ruhundaki yansımalarını anlatıyor. Bu tarz bana Fournier'i çağrıştırdı, Fournier'de yaşlı bir adamın ağzından dinlediğimiz yaşama ve yalnızlığa dair duygu ve gözlemleri, bu sefer orta yaşlı bir kadının ağzından dinliyoruz. Satır aralarında, biraz Calvino etkisi de var sanki. Svevo'nun şu ifadeleri ile başlıyor kitap: "Her yer değiştirişimde derin bir hüzne kapılırım." Kitapta da bu melankoli var çokça, her bir farklı yerde hissedilen, melankoli kırıntıları, yüzleşilen geçmiş, hayal edilemeyen, hayal edilmekten korkulan gelecek, küçük insani temaslara ait son derece yerinde tespitler... Akıcı, düşündürücü, yüzde buruk bir tebessüm oluşturucu bir okuma. Fournier sevenlere özellikle tavsiyemdir.
Olduğum Yer
Olduğum YerJhumpa Lahiri · Domingo Yayınları · 2022524 okunma
Reklam
104 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Natalia Ginzburg, bu 104 sayfalık kısacık romanda, duyguları olaylar ve detaylar üzerinden o kadar sade, net, dolambaçsız bir şekilde sunuyor ki, hayran olmamak imkansız. Bu kadar basit cümlelerle, bu kadar etkili yazabilmek, bence her babayiğidin harcı değil. Elimden bırakamadan, bir solukta okudum. Calvino da öyle oluyor demiş ;) : "Çünkü roman cinayetin anlatımıyla başlıyor: 'Alnının ortasına ateş ettim'. Sonra başkahraman, parkta bir banka oturuyor, teslim olmadan önce olayları anımsıyor. Onları burada anlatmak, romanın tadını kaçırmak ve baştan sonra hiçbir belirsizlikle karşılaşmadan, kitabı bir nefeste okumaya neden olan o berrak keskinliği bozmak olur."
İşte Böyle Oldu
İşte Böyle OlduNatalia Ginzburg · Can Yayınları · 2022832 okunma
189 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
67 günde okudu
"Kurgu içinde kurgu." Bu kitaptaki öyküleri en iyi böyle ifade edebiliriz sanırım. Murat Gülsoy, kurmacanın sınırlarını zorluyor bu kitapta. "Yazarın Belleği" gibi, öykü karakterinin ipleri eline almaya çalıştığı, çok sıradışı öyküler var. Alışılmışın dışında, yazma, kurmaca ile ilgili öyküler okumak isteyenlere öneririm.
Bu Kitabı Çalın
Bu Kitabı ÇalınMurat Gülsoy · Can Yayınları · 2021725 okunma
224 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
"Kapı" romanından sonra bu romanda da benzer bir melankolik hava karşılıyor sizi. Aslında iki kitap da katı, duygularından uzaklaşmış genç kadın karakter ve duygularını hayatının merkezine alıp yaşayan yaşlı karakter olması açısından çok benzer. Ruhsal durum anlatımları açısından, Magda Szabo'nun gerçekten kendine özgü bir yeteneği var. Oldukça melankolik tasvirlerle bezenmiş bir hikaye. İki kitabı okurken de aynı buğulu sis perdesinin ardından eski zamanlara bakıyor gibi hissetmem bu yüzden olsa gerek. Kitabın ana ekseni, Iza'nın "dinleyemediği, söyleyemediği şarkı" etrafında geziyor. Katılaşmış bir Iza, önce kocasını, sonra da geçmişini kaybetmiş bir anne karakterinin iç burkan çatışmasını izliyoruz. Ayrıca yan karakterler, hikayeyi zenginleştirmede oldukça başarılı. Kitabı okuyup bitirdiğimde tek bir soru kaldı yalnız: Neden? Neden Iza karakteri bu kadar duygusuzlaşmış, yozlaşmış? Sadece modernizm ve kuşak farkı olamaz gibi geliyor. Başına ne gelmiş ki özünden, duygularından bu kadar uzaklaşmış? Bunun nedeni verilmiyor.. Verilse idi Iza karakteri ile biraz daha empati kurulabilirdi sanıyorum..
Iza'nın Şarkısı
Iza'nın ŞarkısıMagda Szabo · Yapı Kredi Yayınları · 20203,454 okunma
128 syf.
7/10 puan verdi
·
16 günde okudu
Marquez'in ilk kitabı olan Yaprak Fırtınasını okurken büyülü bir dünyanın kapılarının açıldığını sezebiliyorsunuz. Ayrıca, eğer Faulkner'in Döşeğimde Ölürken kitabını da yakın zamanda okuduysanız, Marquez'in bu kitabı yazarken, Faulkner'dan ne kadar etkilenmiş olduğunu da çok rahat görebiliyorsunuz. Farklı olarak Faulkner'de bölümlerde kimin bilincini dinlediğimiz açıkken, burda bölümün ilk birkaç paragrafından sonra belli oluyor. Bir de Faulkner'de çok daha güçlü bir bilinç akışı mevcut, burda bilinç akışı düz anlatımla harmanlanmış gibi. Yer yer bu büyülü dünyanın "yasemin kokulu" betimlemeleri kendini göstermekle beraber, konu akışı olarak bana fazlaca dağınık geldi. Zaman akışı çok zigzaglar çiziyor, parçaları bulup yerlerine koymanız ve bulmacayı tamamlamanız gerekiyor, ama yapboz olmak için yeteri kadar cezbedici bir konusu olduğunu söyleyemeyeceğim.
Yaprak Fırtınası
Yaprak FırtınasıGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 20193,511 okunma
651 syf.
7/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Bu eserin incelemesini yazmak gerçekten zor. İçinde sevdiğim unsurlar olduğu gibi, sevmediğim, beni rahatsız eden unsurların da bol bol olduğu bir kitap. O nedenle, kendimce pozitif ve negatif bulduğum yönleri için bir liste yapmaya çalışacağım: (SPOILER İÇERİR) POZITIF + Akıcı, sürükleyici bir dil. Murakami sıradışı olaylarla okuyucuyu diken
Sahilde Kafka
Sahilde KafkaHaruki Murakami · Doğan Kitap · 20209,8bin okunma
Reklam
112 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
21 saatte okudu
Zor ve farklı sevdalar... Kavuşamama halleri
Calvino okumak, benim için her zaman büyük bir zevk. Bu kitapta, küçük, kendi halinde, takıntıları olan, kafasının içinde kendi kendine konuşmayı seven, takıntıları ve sevdaları yüzünden zor durumlara düşen insanları anlatıyor Calvino. Dil kullanımı ve oyunbazlığı ile büyülüyor. Küçücük detayları, yazıya dökülmesinin mümkün olmadığını düşündüğünüz, beynin kıvrımlarından saniyenin binde biri zamanda geçebilecek düşünceleri tasvir edişi mükemmel.
Zor Sevdalar
Zor SevdalarItalo Calvino · Yapı Kredi Yayınları · 2018650 okunma
207 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Miyazaki çizgi filmleri tadında bir kitap
Kitabı okurken baştan sona bir Miyazaki çizgi filmi izliyorum hissine kapıldım. Sakin, sıcacık bir anlatım. Fantastik öğeler ve tabii ki kedi içeriyor. Kitap okumayı ve Miyazaki filmlerini sevenleri hayal kırıklığına uğratmayacak, ve gençlere kitap okumayı sevdirebilecek bir eser.
Kitapları Kurtaran Kedi
Kitapları Kurtaran KediSosuke Natsukawa · Turkuvaz Kitap · 20202,710 okunma
160 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Muazzam bir dil..
Bu kitaba başlamadan önce, bu kadar genç ve dil konusunda bu kadar kabiliyetli bir yazarla tanışacağımı bilmiyordum. Dili gerçekten muazzam. Bu dili, bir de sağlam kurgularla destekleyebilirse çok daha farklı yerlerde görebileceğimiz bir yazar olduğunu düşünüyorum. Ne yazık ki bu kitap kurgu konusunda zayıf kalmış. Ama cümlelerin muhteşem ezgisi için kesinlikle okumaya değer.
Ben Murtaza
Ben MurtazaDeniz Tarsus · Alakarga Sanat Yayınları · 2021119 okunma
280 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Bir "iyi hissetme" kitabı
Öncelikle şunu belirtmeliyim ki, bu kitap edebi zevk almak için okunacak bir kitap değil, edebi anlamda çok yavan ve sıradan gelebilir. Bu bir "iyi hissetme" kitabı; eğer kendinizi soğuk, kara kuru binaların içine hapsedilmiş, yorulmuş ve tükenmiş hissediyorsanız, İtalya'nın San Salvatore bölgesinde morsalkımların içinde, denize nazır bir şatoya seyahat etmek ve dört kadının çevrelerindeki doğanın ritmine ayak uydurup, kendi hayatlarını yeşerttikleri bir aylık tatillerine eşlik etmek fikri iyi gelebilir.
Büyülü Nisan
Büyülü NisanElizabeth Von Arnim · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021519 okunma
152 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Evet, tek yalnız sen değilsin Jean-Louis Fournier, ama yalnızlığı en güzel anlatanlardan biri olduğun kesin. Buram buram yalnızlık kokan bir kitap, tam olarak "yalnızlığın kitabı". İnsan sivrisinekleri hiç sever mi? İşte öyle bir yalnızlık...
Tek Yalnız Ben Değilim
Tek Yalnız Ben DeğilimJean-Louis Fournier · Yapı Kredi Yayınları · 20213,776 okunma
122 syf.
8/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Bu roman, öncelikle çok nahif bir ismi olduğu için dikkatimi çekmişti. Okumaya başlamadan önce, yazar Luis Sepulveda'nın, Mart 2020'de İspanya'da covid'e ilk yakalananlardan olduğunu, ve sonrasında bu nedenle vefat ettiğini öğrendim. Bir konferans dönüşünde bu hastalığa yakalanmış. Kitabı bu haberin etkisiyle, "yazar acaba yaşasaydı daha nasıl eserler yazardı?" sorusu eşliğinde okudum. Kolay okunan, sakin bir ezgisi olan, uzun öykü tadında bir eser. Romanın baş kişisinin aşk romanları okuması teması umduğum kadar detaylı işlenmese de, insanın doğa ile etkileşimi ekseninde süregelen hikayeyi keyifle okudum.
Aşk Romanları Okuyan İhtiyar
Aşk Romanları Okuyan İhtiyarLuis Sepulveda · Can Yayınları · 2012431 okunma
Reklam
144 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Yusuf Atılgan öyle yalın, öyle özgün bir kalem ki, keşke daha fazla kitabı olsaydı, daha fazla okuyabilseydim diyor insan.. Bu öykü kitabı, Bodur Minareden Öte kitabındaki öykülerden ve Ekmek Elden Süt Memeden kitabındaki iki masaldan oluşuyor. İçlerinde birkaç öykü var ki, bana göre Türk edebiyatının en güzel öykü örnekleri arasında sayılabilir; özellikle "Evdeki", "Yaşanmaz", "Tutku" öykülerini çok beğendim. Henüz okumamış olan öykü severlere tavsiye ederim.
Bütün Öyküleri
Bütün ÖyküleriYusuf Atılgan · Can Yayınları · 20192,301 okunma
114 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 saatte okudu
İki saat gibi bir sürede okunabilecek ama zihinde uzun süre yer edecek bir roman
Kitabın sonundaki inceleme yazısında “İnsan hallerinin en karanlık köşelerine yapılan, pek az kişinin kayıtsız kalabileceği bir yolculuğun hikayesi.” olarak tanımlanıyor kitabın içeriği. Çok doğru bir tespit bu. Bir çırpıda okuduğum bir kitap oldu; kısa ve öz cümleleriyle, rahatsız edici “insan hallerinin karanlık köşelerini” çarpıcı bir şekilde anlatımıyla, bakımevinin sefaletini tüm gerçekliği ile ortaya döküşü ile, uzun zaman zihnimde yer edecek bir kısa roman olacak…
Felaketzedeler Evi
Felaketzedeler EviGuillermo Rosales · Jaguar Kitap Yayınları · 20172,454 okunma
494 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Uzun zamandır bir kitap sonunda bu kadar ağlamamıştım.. Müthiş bir eser, müthiş bir kurgu. Eserle ilgili çok yorum yapmayacağım, çünkü bu muhteşem kurguya ait ipuçları vermek istemem. Yalnız "kitabın sonunu getiremedim" gibi yorumlar gördüğüm için yazma gereği duydum. Kitabı okumayı düşünenler, kitabın sonunu mutlaka getirmeli, çünkü Dickens'ın Fransız ihtilalinin zorlu atmosferinde ele aldığı bu muhteşem kurgusu, kitabın sonunda doruk noktasına ulaşıyor. İlmek ilmek işlenmiş, "örgü" gibi örülmüş, o çok bilinen ilk cümlesinde de dediği gibi, dönemin tüm karanlık yüzleriyle birlikte, aydınlık yüzlerini de ortaya koyan, müthiş bir eser!
İki Şehrin Hikâyesi
İki Şehrin HikâyesiCharles Dickens · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202258,9bin okunma
74 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
İncecik bir kitap.. Leven Cinemre'nin notları ile birlikte 74 sayfa. Bir çırpıda okunuverecek cinsten yani. "Bir Dilim Biftek" ve "Meksikalı" isimli iki öykü mevcut. Bu kitapta Jack London okuru elinden tutup boks ringine götürüyor. Boksla hiç ilgisi olmayan, hatta hiç haz etmeyen benim gibi okuruna bile başından sonuna kadar ilgisini kaybettirmeden kroşeleri ve aparkatları hissettiriyor. Jack London'ın en önemli özelliği, daha ilk sayfalardan okuru ana karakterle tanıştırma, onun iç dünyasına girme ve onu merak ettirmedeki başarısı bana göre. Bu kitapta da benzer bir durum söz konusu. Daha ilk sayfalardan, hikâyenin içine giriyor, ve merak etmeye başlıyorsunuz. Levent Cinemre'nin notları ise kitabı muhteşem bir şekilde tamamlıyor, kitabın yazıldığı yıllara ait bilgilerle ortamın ve koşulların çok daha iyi anlaşılmasını sağlıyor. Kendisinin çevirisini ve notlarını okumak büyük bir zevk. Jack London sevenlere kesinlikle öneriyor, ve iyi okumalar diliyorum.
Bir Dilim Biftek
Bir Dilim BiftekJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20211,868 okunma
240 syf.
7/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Amerikan Edebiyatının tarihsel gelişimi, varolan akımlar, bu akımların öncü isimleri ve bu öncü isimlerin öncü eserlerini özetleyen, bu konularda bir fikir sahibi olmak isteyenler için kolay okunan, kısa ve öz bir kaynak. Ben şahsen Amerikan Edebiyatı üzerine okuma listemi geliştirebileceğim, daha fazla eserin -kısa da olsa- incelemesi olmasını bekliyordum. Yine de, faydalandığım ve pek çok cümlenin altını çizdiğim bir kaynak oldu.
Amerikan Edebiyatı 101
Amerikan Edebiyatı 101Brianne Keith · Say Yayınları · 201966 okunma
72 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 saatte okudu
Jack London'ın 1912 yılında yazdığı bu eser, 2013 yılında dünyayı kasıp kavuran bir kızıl veba salgınından, ve bu salgına bağlı olarak, medeniyetin yok olmasından bahsediyor. Jack London'ın öngörülerinin, koronavirüsü salgını yaşadığımız bu günlerde, çağının ötesinde olduğunu farkediyor insan okurken. Oldukça sarsıcı, düşündürücü, sorgulatıcı bir metin. Ayrıca, Martin Eden'da da olduğu gibi, çevirmen Levent Cinemre'nin notları, eseri tamamlayıcı nitelikte, çok değerli.
Kızıl Veba
Kızıl VebaJack London · Türkiye İş Bankası kültür Yayınları · 202032,5bin okunma
Reklam
263 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Çok güzel bir eser İçimizdeki Şeytan. Psikolojik çözümlemeler, karakterlerin kendi kendileri ile hesaplaşmaları, iç sesleri, o kadar yerinde, o kadar gerçek ki! Betimlemeler, o ortamdaki sesleri, renkleri, dokuları, hatta kokuları bile hissettiriyor. Hele detaylar... İnsanın içine işleyen can alıcı detaylarla ilmek ilmek örülmüş bir roman... Mükemmel!
İçimizdeki Şeytan
İçimizdeki ŞeytanSabahattin Ali · İş Bankası Kültür Yayınları · 2021172bin okunma
520 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Koca bir yürek..
Biraz önce bitirdim Martin Eden'i. Basmakalıp sözlerin afra tafra ile, kesin bir memnuniyetle söylenmesinin, ve bunun için harcanan zamanın ne kadar asabını bozduğunu söyleyişini hatırlıyorum. O nedenle basmakalıp sözlerle yapmamaya çalışacağım bu değerlendirmeyi. Elimden bırakamadığım bir kitap olduğunu, bitmesini istemediğimi kendime saklayacağım. Söyleyebileceğim, tam bir "yürek kitabı" olduğu. Martin Eden de, tam olarak, içi dışı, özü sözü bir, tertemiz, saf bir yürek! Kitap, bu yüreğin, aynı saflıkta olmayan hayat içindeki yolculuğunu anlatıyor. Bu yolculuğa eşlik etmek, Martin Eden ile tanışmak, benzersiz bir tecrübe!
Martin Eden
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202391,4bin okunma
113 syf.
7/10 puan verdi
·
22 saatte okudu
Calvino okumak
Calvino okumak, elma şekeri yemek gibi bana göre; çocuksu, sürprizli ve muzip. Görünmez Kentler ve Bir Kış Gecesi Bir Yolcu kitaplarını okumuştum seneler önce. Şimdi yine bir Calvino, yine benzer bir tat. Bu kitapta saf, naif Marcovaldo ile tanışıyoruz. Parodi tadında kısa öykülerden oluşan bir kitap. Kentin gri duvarları arasına sıkışmış Marcovaldo'nun doğaya duyduğu özlemin penceresinden, kentin üzerinden mevsimlerin geçişini izliyoruz.
Marcovaldo ya da Kentte Mevsimler
Marcovaldo ya da Kentte MevsimlerItalo Calvino · Yapı Kredi Yayınları · 2021422 okunma
438 syf.
10/10 puan verdi
·
11 günde okudu
Okumadıysanız, okuyun.
İnce Memed'i elime aldığımda, gece yarısını geçkindi, tüm gün çalışmaktan yorgun düşmüştüm. "Kısa bir süre okur, sonra uyurum" diye düşünerek başladım okumaya. Doğrusu, bu kitabı okumayı epey ertelemiştim, hakkında çok şey duymuştum, fakat tam olarak neyle karşılaşacağımı bilmiyordum. Kelimenin tam anlamıyla "afalladım". Bunu beklemiyordum. Yazımın bu kadar naif, bir o kadar da çarpıcı olmasını, bu denli yüreğime işlemesini ve betimlemelerin bu kadar doğal bir şekilde coğrafyayı karşıma sermesini beklemiyordum. Bir "edebi ziyafet"ti elimdeki. Cümleleri, çok susayıp da kaynağın başına varınca kana kana su içer gibi, içiyordu zihnim. Bazı cümleleri dönüp dönüp, güzelliklerini sindire sindire, tekrar tekrar okumayı istiyordum. Uykum çoktan dağılmıştı. Bundan ziyade, söylenecek çok fazla şey yok. Okumadıysanız okuyun. Okuyalı çok oldu ise, yine okuyun. Başka dillere çevrilse bile aynı tadı vermeyecek bir Türkçe ziyafeti bu!
İnce Memed 1
İnce Memed 1Yaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 202357,9bin okunma