Aslında kadınla erkeğin kendilerini eşit hissetmeleri için mutlaka aynı toplumsal statüye sahip olmaları gerekmez. Önemli olan kadının kendine saygı duyabileceği bir ortamın yaratılabilmesidir
Oysa günümüzde kadın-erkek beraberliği ve aile yapısı, temelde etkisini yitirmemiş olan geleneksel eğilimlerin üzerine çağdaş tutumlar geliştirmenin çelişkilerini yaşamakta.
Toplum normlarına meydan okurcasına davranışlarda bulunmanın derinlerinde aşırı bağımlılık eğilimleri bulunur. Böylesine bağımlı olan bir insan özerk olmayı öğrenememiş olduğundan, karşıt tepki geliştirmeyi bireyleșme olarak yorumlar
Kusursuzluğun tanımı yapılabilmesi olsaydı, bu tanımdaki ölçütlere uyabilen bir kişi herhalde çok sıkıcı olurdu. Kusursuz olmaya çalışanlar bile öyle olduktan sonra!
Ana-babalar bizleri ayrı birer varlık olarak görememiş olabilirler, ama biz onları kendimizden ayrı dünyaları olan varlıklar olarak göremediğimiz sürece gerçek anlamda yetişkinliğe ulaşmış sayılamayız.