Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Rabia Güleli

Rabia Güleli
@RabiaGuleli
664 syf.
·
Puan vermedi
·
92 günde okudu
Harry Potter ve Ateş Kadehi
Harry Potter ve Ateş KadehiJ. K. Rowling (Robert Galbraith)
9.2/10 · 29,3bin okunma
Reklam
Aşk,insanın şahsiyetini pekiştirir. Çünkü hayatın manası,aşk bohçasında gelen bir hediyedir. Mevcudiyetinin hakkını vermek,hiç değilse mazeretini bulmak isteyen insan yalnızca aşka müracaat edebilir...
***Aptal insanlarla cezalandırılan insanlardanız ne acı...Pisliklerini kendine kalkan yapmış ruhu bozuk insanlar temizlenmek istemez.Kirden arınınca ardından ne çıkacağı bellidir çünkü. Yaşadıklarına aldırma ve ölü muamelesi yap onlara.Zaten hayattayken de ölüdür onlar, düşünmeden yaşayabildiklerine göre....

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Her birimiz,suikaste layık olmadığımızı ispatlama gayretindeyiz. Yabana atılmak da istemiyoruz. Sıradanlığın garantilerinin peşindeyiz. Mezbahaya giden yolda güdülürken bize gösterilen iyi muameleye fitiz. Bayağılık ve dostluk arasındaki zıtlığın hakkını veremiyoruz. İzimizi süren cellat ile cankurtaranın yarışında,cellat üzerine bahse giriyoruz. Başkalarının felaketinde eğlence,kendi mahvımızda avuntu buluyoruz. Varlığımız,metropolde güncellenen dehşete bir katkı payı anlamı taşıyor. Korkunun tüm o klişelerini,terörün sürprizleri örtbas ediyor....
** Demek hayat böyle iki adım ilerisi bile görülmeyen sisli ve yalpalı bir denizdi. Tesadüflerin oyuncağı olduktan sonra ne diye bir irademiz vardı? Kullanamadıktan sonra göğsümüzü dolduran hisler ve kafamızda kımıldayan düşünceler neye yarardı? Yaşayışımıza ve etrafımıza şekil vermek arzusuyla dünyaya gelmekten ise hayatın ve muhitin verdiği şekli kolayca alacak kadar boş ve yumuşak olmak daha rahat,daha makul değil miydi?
Reklam
***Bazen hayattan kaçmanın en kestirme yolu oluyor kitap okumak. Aynı zamanda kaçtığın hayatı da sana öğretiyor. Kedere hiç bulaşmadan kederle baş etmeyi öğreniyor insan okudukça. Kitaplar olmasaydı eksik yaşıyor olurdum.
*Ayrıca her ilişki ahlaki ikilemler doğurur. En basit ve en doğal yakınlıklar bile problemlidir. Aşk belalı,evlat hayırsız,ebeveyn kifayetsiz,dost bivefadır. Münasebetlerimiz gevşek. İlgi görmenin garantisini kayıtsızlıkta arıyoruz. Dikkatin tüm çeşitleri kıt. Dolayısıyla hepimiz şefkate muhtacız, Gelgelelim sevinçle iltifat eden insana nadir rastlanır. Sonuç: Ruhen yetersiz besleniyoruz. **Bizden vazgeçilsin istemiyoruz,ha? Bir kopuş,çözülüş,parçalanış ve dağılma evreninde biri bizi gözetsin,aklında tutsun,ansın,arasın istiyoruz. Amortiye fitiz. Ne hazin. ***"İnsanı en çok korkutan şey..." Kendisi olmak. Hatırada ve hayalde bizler gerçek kendimiz miyiz? Hayır. Bu düş düşkünlüğünde sapıtmak normal mi? Mesela... tanımadığımız,elimizin ermediği kimselere acımayı hobi ediniyoruz. Buna ahlak,vicdan,bilinç diyoruz...
***Ve sorarsanız,bunlar içinde kalbimin kıymetlisi ağaçlardır. Büyüyüp boy atmaları bir ömür alır,yıkılıp devrilmeleri ise bir an ve dallarını meyvelerle bezeyip ödemedikçe diyetlerini,arkalarından ağlayan pek azdır. Düşüncelerimde beliren budur. Ama ağaçlar kökleri toprağa uzanan her şey adına konuşsa ve onlara yanlış yapanı affetmese!***
"Daha da büyük olan bir başkasından söz etmek istiyorum. Yüreğimizde doğan güneşten. Umutlarımızın güneşinden. Düşlerimizi de uyandırmak için göğsümüzde uyandırdığımız güneşten."
"Bütün hayatım boyunca böyle olmuştu,istediklerim, artık onlara sahip olamayacağım zaman karşıma çıkıyordu."
Reklam
Şimdi acının ne olduğunu gerçekten biliyordum. Ayağını bir cam parçasıyla kesmek ve eczanede dikiş attırmak değildi bu. Acı, insanın birlikte ölmesi gereken şeydi. Kollarda, başta en ufak güç bırakmayan, yastıkta kafayı bir yandan öbür yana çevirme cesaretini bile yok eden şeydi."
Dünyasını kendi çevresinde kendisi kurmuş,kendine varan her yolun sonuna yalnızca kendisinde bulunan bir yer koymuş bir kişi -kendi yerinden dışarıya çıkan yolu nasıl bulabilsin ki?...- Nereye giderse gitsin, Hangi yerden hangi yola çıkarsa çıksın, Kendine egemen olabilen kişi("bir kral gibi") terkedeceği yerden yola çıkacağı zamanı da,çıkacağı yeni yolun yönünü de kendisi belirleyebilen kişidir. Yeri yalnız kendi yeri, yolu yalnız kendi yolu olan kişi,ne yerinde ne yolunda,başka kişilere rastlamayacaktır. -rastladıkları da hep,onun ne yerini ne yolunu anlayanlar olacaktır.
**"Yaşamı boyunca pek çok kez fark etmişti Veronika, tanıdığı bir sürü insan başkalarının başına gelen korkunç olaylardan sanki gerçekten üzgünmüş ve yardım etmek istiyorlarmış gibi söz ederlerdi, ama işin gerçeği,başkalarının acılarından zevk aldıklarıydı; çünkü böylece kendilerinin mutlu ve şanslı olduklarına inanabiliyorlardı." ***"İnsanlar ancak koşullar buna elverdiğinde delirme lüksüne sahiptirler."
*** "sen hiç kimsenin olamayacağı kadar çok şeyimsin benim... yüreğimde sana ayrılan yer herkesinkinden büyük. yalnızca bir arkadaş, bir kan kardeş, bir sırdaş, bir çok yakın dost değil, bir büyük sevgisin sen... yanında sonsuz şımarabileceğim ve hâlâ kaybetmekten korkmayacağım tek kişi... yani biraz annem, biraz babam, hatta hiç görmediğim dedem, belki hiç doğmayacak oğlum... sonra daimi hayranım ve tabi dokunulmamış sevgilim... sen benim masumiyetimsin tuna... benim en yakınımsın! aslında belki öbür yarımsın? bütün bunlar ne demek anlıyor musun? hı?"
..."Üzerinde durduğumuz zemin var ya, çok sağlammış gibi görünür ama en ufak bir şey olduğunda, pat diye altımızdan kayıp gidebilir. Ve bir kez altımızdan çekilmeyegörsün, işte o zaman sonumuz gelmiş demektir; bir daha eskiye dönemeyiz. Sonrasında, yerin altındaki o karanlık dünyada bir başımıza yaşamaktan başka çaremiz kalmaz.”
150 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.