Felaket kafa ütüleyici bir ses tonu vardı, onu susturmak, resmen olanaksızdı.
Durmadan konuşurdu, işin korkunç tarafı, her şeyden önce, ondan duymak istediğiniz bir söz çıkmazdı ağzından.
Oda arkadaşınız akıllı filan biriyse ve herifte iyi bir mizah duygusu filan da varsa, sanıyorsunuz ki, kimin bavulu daha iyiymiş diye kafaya takmaz, ama takıyor. Gerçekten takıyor.
Eskiden onu pek akıllı sanırdım, o aptallığımla tabii. Öyle sanmamın nedeni; tiyatro, edebiyat ve bütün bu zırvalıklar üzerine çok şey bilmesiydi. Birisi bu konularda pek çok şey biliyorsa, onun aptal olup olmadığını anlayabilmeniz epey zaman alıyor.
Tanıştığıma hiç memnun olmadığım kimselere, durmadan, " Tanıştığıma memnun oldum," demek beni öldürüyor. Ama, hayatta kalmak istiyorsanız, ille de bu zırvaları söylemek zorundasınız.