Gürültü patırtının ortasında sükunetle dolaş; sessizliğin içinde huzur bulduğunu unutma. Başka türlü davranmak açıkça gerekmedikçe herkesle dost olmaya çalış. Sana bir kötülük yapıldığında verebileceğin en iyi karşılık unutmak olsun. Bağışla ve unut. Ama kimseye teslim olma. İçten ol; telaşsız, kısa ve açık-seçik konuş. Başkalarına da kulak ver.
Artık buluşmak imkansız sevgilim...
Dikenli ağlarla örülmüş umut,
Bir adım bile atmak imkansız
Bir bilinmeze yol alıyorum
Oysa kavuşmakta vardı hayallerde,
Yollar harap, ruh incinmiş,
Her yer karanlık
Vakit dar!
ÖMÜR HANIMLA GÜZ KONUŞMALARI
...Ve güz geldi Ömür hanım. Dünya aydınlık sabahlarını yitiriyor usul usul. İnsanın içini karartan bulutların seferi var göğün maviliğinde. Yağmur ha yağdı ha yağacak. İncecik bir çisenti yokluyor boşluğunu insan yüreğinin. Hüznün bütün koşulları hazır. Nedenini bilmediğim bir keder akıyor damarlarımdan. Kalbimin
Al ekmeği benden
istersen havayı da;
ama gülüşünden mahrum etme beni. Koyma gülsüz ve çiçeksiz beni,
sevinciyle coşarak
parıldayan sudan
ve senden yayılan
gümüşün kıvılcımlarından.
Sana sarıldığım zamanlar, küçük bir çocuğa sarılırken, hissettiğim duygulara kapılırdım. Ruhuma tarifsiz sakinlik katıyordun. Tepeden tırnağa huzur veriyordun. O yüzdendir senin, bir adını da huzur koymuştum.
"Herkes beraberinde taşıdığı bir parmaklığın arkasında yaşıyor.Şimdi hayvanlarla ilgili bunca şey yazılmasının da sebebi bu.Özgür ve doğal bir yaşama duyulan özlemin ifadesi .Oysa insanlar için doğal yaşam,insanca yaşamdır.Ama bunu anlamıyorlar.İnsan gibi yaşamak çok güç,o nedenle kurgusal düzeyde bundan kurtulma isteği var...Hayvana geri dönülüyor, böylesi insanca yaşamaktan daha kolay."
Bir salkım söğüde benzetiyorum seni
Uzak, çok uzak kıyıları süsleyen
Kendimi unutulmuş bir ırmağa
Yalnızlığın ufuklarını bütünleyen
Düşmüyor bir gün olsun
Sularıma gölgen…