Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sümeyye

Ancak ben bir tipoloji oluşturmanın, aptallara onlarda olmayan bir varlık atfetmek gibi büyük bir sakıncası olacağını düşünüyorum.
Reklam
Bütün hepsinde öylesine ölü, öylesine hüzünlü bir yan vardı ki, insanın, küçük köprünün yakınındaki akça ağaca kendini asası geliyordu.
Sayfa 337Kitabı okudu
Bazılarına söylemek istediğim
Ivan, yüreklilik ve içtenlikle, kabaca, "Şiirlerim korkunç" dedi. "Bir daha yazmayın" diye yalvardı ziyaretçi.
Sayfa 218Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İnsanlar en gereksiz şeyleri konuşmaya çok hevesli olmasına rağmen, sıra ölüme gelince büyük bir suskunluğa bürünüyorlar.
Böyle şeyler yaşamasak, acziyetimizi nasıl anlayacağız ki..
Reklam
O battaniyeyle kendi ruhunu ısıtmaya çalışıyordu ama bunu başaramazdı ki. Battaniye, insan ruhunu örtemezdi.
Eliyle uzanarak karısının kafasını tuttu ve giymek üzere kaldır­maya çalıştı.
Yavaş yavaş güveni azalıyordu. İnsanın, tek başına oldu­ğu ve hiç kimseyle konuşamadığı zaman bir şeye inanma­sı çok zordur. İşte tam da o dönemde, Drogo, insanların her zaman birbirlerinden uzakta olduklarını fark etti, birisi acı çektiğinde, acısı sadece kendisine ait oluyor, hiç kimse o acı­yı birazcık olsun dindiremiyordu; bir insan acı çektiğinde diğerlerinin, duydukları sevgi ne denli büyük olursa olsun, bu yüzden acı çekmediklerini ve yaşamdaki yalnızlığı işte bu durumun oluşturduğunu fark etti.
Kısa bir süre önce dünyayı yönettiğini sanan kişi, kendini tahtadan bir kutunun içinde kaskatı kesilmiş bulur.
Reklam
yani dünyada herkes Giovanni Drogo’ya hiç de aldırmaksız yaşayıp duruyordu
Duvarı yıkmaya gücüm yetmiyorsa kendimi parçalayacak değilim elbette. Ama önümde duvar var diye boyun eğmeyi de kabullenemem.
Drogo aniden seslenmeye çalıştı ama yankının kendisine iade ettiği seste düşmanca bir tını vardı.
Korkardım ve korktuğum için utanç duyardım, gururluydum, bu yüzden cesur numarası yapardım
Çocukluğumda bir kovan gibi görürdüm kendimi: Basit, sıradan insanlar, hayat üzerine bilgilerinin, düşüncelerinin balını arılar gibi kovanıma taşır, sunabildikleri ne varsa ruhumu zenginleştirmek üzere getirip cömertçe sunardı. Bal her zaman temiz olmazdı, hatta çoğu kez acı olurdu. Ama her bilgi, yine de baldı!
Kendi ülkelerinde bir yabancı gibi yaşayan, gerçekteyse o toplumun en iyileri olan binlerce insandan ilkiyle olan dostluğum böylece sona erdi…
Reklam
Senin de bildiğin gibi, kötülüğümden değil, aptallığımdan hep günahlarım.
O günden sonra tedirgin edici bir dikkat gelişti bende insanlara karşı; benimle ilgili olsun olmasın her tür acı, aşağılama karşısında duyarsız kalmıyordum, sanki yüreğimin derisi soyuluyordu.
Annem birkaç kelimeyle insanları kendinden uzaklaştıracak, geri püskürtecek biçimde konuşabilirdi ve karşısındakiler sinerdi
Mari bütün gün televizyon seyrettiğinden her konuda pek bilgiliydi.
Sayfa 133Kitabı okudu
Reklam
Kimin doğruyu söylediği değil, kimin doğru yanıtı verdiği önemli.
“O çok tatlı bir çocuktu ve kuşlarla konuşurdu.”