Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Veyis Emre Böge

610 syf.
10/10 puan verdi
·
36 günde okudu
Tüfek, Mikrop ve Çelik
Tüfek, Mikrop ve ÇelikJared Diamond
8.4/10 · 7,6bin okunma
Reklam
"Uygun yardım sadece yanlış olanı tedavi etmekle değil ek olarak doğru olanı inşa etmekle mümkündür" Seligman'a ait bu söz tez yazım sürecimde beni derinden etkiledi. Sorunlar zaman zaman o kadar yaygın ve zorlayıcı olabiliyor ki yalnızca sorunlara odaklanarak kendimizi boğabiliyoruz. Ancak bazen sorunu çözmeye odaklanmak yerine sorunu olduğu gibi bırakıp güzeli, doğruyu ve pozitif olanı inşa etmeye başlasak belki de güneşle karşılaşan buz parçası gibi sorunlar kendiliğinden çözülecek. Evet hepimiz aslında bu gerçekliği deneyimlemişizdir ancak hayatın yoğunluğu içerisinde işler kötü giderken bu gerçekliği unutuyoruz. Unutmamak, güzel olanla beslenmek ve şifa bulmak adına... sevgiyle...

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Vav'lar
Öyle olaylar vardır ki yaşanmasından çok öyküye dönüşme niteliğiyle değerlenir kadınlar için, yıllarca pek tatlı bir sakız gibi ağızda çiğnenir.
Sayfa 266Kitabı okudu
Vav'lar
Tuhaftır insanoğlu, çektiği eziyetlerin bile alışkanlığına çokluk bağlıdır.
Sayfa 274Kitabı okudu
Reklam
Yazlıkta
Geçen yıldan söyle uzaktan tanıdığım bir kızın bir yaş daha büyüdüğünü görmek beni şaşırttı. Ne var bunda şaşılacak demeyin. Zamanın bizden bir daha geri getirmemek üzere alıp götürdüğü bir şeyler olduğunu, böylece tükendiğimizi anlamak için bir çocuğun bir gün, bir yaş daha büyüdüğünü görmek yetiyor.
Sayfa 162Kitabı okudu
Saatler
Bir kahve söyledim. Kahve gelinceye dek cebimden incecik kâğıda sarılı saatinizi çıkardım. Bakıyorum şimdi, insanların eşyada bir değer buldukları, eşyaya bir anlam tanıdıkları ilkel çağların, çocuklukların, ilkgençliklerin coşkusunu yaşıyorum. Eşyayı canlı varlık diye alan, bir boncukta, bir tutam saçta, bir kumaş parçasında bizim bugün anlayamayacağımız, gülünç bulacağımız değerler tanıyan ilkel insanın dünyası ne kadar zenginmiş bizim bugün yașadığımız şu dünyadan anlıyorum. Çocukluğumuzu unuttuğumuz, dünyaya çocuğun gözleriyle bakmayı küçümsediğimiz gün zenginliklerimizi de yitirmişiz. Eşyayı bir yana atarak düşünmenin, eşyayla bağlılıklar kurmadan duymanın zorluğunu düşünün bir.
Sayfa 160Kitabı okudu
Bir Trende Gidenler
Ne önemi vardı düşüncelerimin aydınlığının yaşamın gerçeği karşısında?
Sayfa 144Kitabı okudu
Kuş Kafesine Yaldız
Sonra sizin için şöyle düşündüm Bu adam dedim örneğin, bir gece sabaha karşı üçte dörtte, nedenini anlayamadığı rahatsızlıklarla uyanmamış, iki satır yazı yazmak, yazı yazmak olmasın, bir șeyler çizmek diyelim isterseniz, ya da sadece düşünmek isteğini duymamıştır. Ömründe bir gün olsun, bir akşamüstü bir içkili yere girip, tek başına saatlerce bir kadehin önünde, içinde bir șeyleri yitirmiş, bir şeyleri tüketmiş, oturmamiştır. Yine bir tek gece, yağmur altında kenti bir ucundan öbür ucuna, yenilgiye uğramış, bitkin, kararsız dolaşmamiştır. Bir cümle de onu çaresiz brakmamıştır, bir insan elinin sıcaklığı da. Bir ağaç ki ne yağmur işlemiş gövdesine, ne böcek.
Sayfa 127Kitabı okudu
Hayriye Hanım
O kadar çok dert yanardı ki yalnızlıktan, akşam oldu mu evinde iki söz edecek bir insan bulamamaktan, șimdi durup dururken pek de bir bilgimiz olmayan eski günlerini açmak, hatırlatmak yerinde olmazdı. Kış günleri işinden evine dönünce sobasını nasıl yaktığını bir anlatması vardı ki ne vakit bu konuya dönse, sık sık anlatmak isteğini duyduğu, hiç sevmediği, kendisine pek zor gelen bu işten söz açsa ben yine de asıl şikâyetin ne tutuşturamadığı odunlardan, ne bütün odayı kaplayan isten, dumandan, ne de öteye beriye dökülüp saçılan küllerden olmadığını anlardım. Bana göre onun asıl şikâyeti, dert yanması bütün bu kire, pasağa, zahmetlere uğrunda katlandığı bir insan olmamasındandı.
Reklam
Bir Dostluk
"Öyle bir dostluk ki nelerle karşılaşırsak karşılaşalım, kaybolmasın. Birçok şeye karşı gelmesini bilsin. Akla gelen, gelmeyen birçok şeye."
357 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.