Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ruzname

Ruzname
@_Okuryazargezer
Sıkı Okur
“En mühim meseleleri susarak geçiştiriyoruz. Konuşmanın bir faydasını görmedik zira.”
264 syf.
·
Puan vermedi
İnsanoğlu kendi gibi olmayanı yok etmekten ne zaman vazgeçecek?
II.Dünya Savaşı’nın halktaki yansımasını küçük bir çocuğun gözünden anlatan kitabın incelemesi şimdiye kısmetmiş;) Kitap yahudi bir yazarın kaleminden çıktığı için biraz önyargıyla başladım açıkçası. Çünkü Nazilerin yahudi soykırımını anlatan o kadar film ve kitap var ki, bunları yaşayan bir toplum kendisine yaşatanlar yerine masumlara neden aynısını yapıyor diye sorgulamaya geçiyorsunuz. Kitabın isminin Boyalı Kuş olmasındaki metafor etkileyici; kapana kısılan bir kuşu boyayıp tekrardan sürüsüne eklenince, kendilerinden farklı görünen kuşa tahammülü olmayan sürü kuşu parçalıyor. Yazar bu durumdan etkilenerek kitaba bu ismi vermiş. Ancak kuşun taşıdığı renkler bana Filistin bayrağını anımsattı, bu yönüyle de enteresan. Kitap yalın bir dille yazılmasına rağmen, anlattığı olaylarda halkın sapkın tavırları, caniliği, merhamet duygusunun eksikliği sebebiyle sizi yoruyor. Kitapta anlatılanların bazılarını yaşayan yazar, sanırım bu sebeple genç yaşta intihar ediyor. Yoğun kurgu sevenlerin hoşuna gidebilir ancak ben kitap kulübümün bu ayki kitabı olmasaydı bitiremeyebilirdim.
Boyalı Kuş
Boyalı KuşJerzy Kosinski · E Yayınları · 20184,604 okunma
Reklam
279 syf.
10/10 puan verdi
Özgür Olduğu İddiasındaki Kukla İnsanlık
Gündüz Vassaf’ın seksenli yıllarda kaleme aldığı eserin günümüze bu kadar hitap etmesi oldukça etkileyici. Kitabı, sisteme karşı çıktığı için diri diri yakılan, Giordano Bruno’ya ithaf etmesi ise kitabın özeti niteliğinde. Kitap yirmi bölümden oluşuyor. Her bölüm totalitarizm üzerinden aforizmalarla dolu. Daha ilk bölümden sizi şaşkına çevirip, nasıl yani demeden bırakmıyor. Daha önce neden bu açıdan bakmadım dedirtiyor. Üzülerek söylemeliyim ki, özgürlük iddiasında bulunan kimsenin özgür olmadığını, kullandığımız cümle kalıplarından, ne zaman yatmamız gerektiğine kadar her şeyin sistem tarafından belirlendiğini farketmek tokat gibi. Kitabı okumadan önceki sizle, okuduktan sonraki siz asla aynı olmayacak. Baş ucu kitabı niteliğindeki eseri, sakinken ve sindire sindire okumak gerekiyor. Şimdiden keyifli sarsılmalar..
Cehenneme Övgü
Cehenneme ÖvgüGündüz Vassaf · İletişim Yayınları · 20209,9bin okunma
325 syf.
9/10 puan verdi
Çiçekler sadece Algernon’a değil, Charlie’ye de
Gözyaşlarıyla biten bir kitap… Kitap öyle güzel yazılmış ki, her yönden farklı bir bakış açısı sunarak aslında “insan” kavramını anlatıyor. Korkuların, yok sayılmanın, ayıplanmanın, anlaşılmamanın, sevilme ihtiyacının insanı getirdiği durum…Farklı çocuğa sahip ebeveyn ve kardeş olmanın zorluğu. En acısı ve can yakanı ise, kendini ifade edemeyen bir çocuğun yaşadıkları… Bazen bilim uğruna canlıların, bir canlıdan çok kuklaymış gibi muamele görmesi… Kitap öyle etkiledi ki, dilerim herkesin okuduğu ve ders çıkardığı bir kitap olsun.
Algernon'a Çiçekler
Algernon'a ÇiçeklerDaniel Keyes · Koridor Yayıncılık · 201515bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
112 syf.
9/10 puan verdi
Kitabın ismi bile o kadar etkileyici ki…Blues; Afrikalı kölelerin tarlada çalışırken söyledikleri, hüznü, umudu, özgürlüğü ve derin acıyı anlatan şarkılardan doğan bir müzik türüymüş. Kitabın ismi bile çok şey anlatıyor aslında. Kitap savaşı bizatihi yaşamış bir Boşnak tarafından kaleme alınmış. Ajitasyondan uzak, yukarıdan bir göz gibi her şey çok şeffaf anlatılmış. Bazen şiirler bazen gözlemlerle… Bu kadar yalın ve bu kadar etkileyici cümlelerin oluşu savaşı bizzat yaşamaktan geliyor sanırım. En etkilediğim yerlerden alıntı yapmam gerekirse, “ İsa’yı çarmıha germeyecek tek bir millet bile olmadığını düşünüyorum.” “ Güz vakti çayırı gibi, saman arabası üstünden geciyor, ama tekerlekler yürüyüp gittiğinde her ot yeniden doğrultuyor kendini. Boşnak Müslümanlar da böyle işte: Güz çayırının otları.” Bosna’yı gezmiş ve savaşın izlerini bizzat görmüş biri olarak kitaptan çok etkilendim. Başka açıdan bakmamı sağladı. Bosna üzerine bir kitap okumak istiyorsanız mutlaka bunu da ekleyin derim.
Saraybosna Blues
Saraybosna BluesSemezdin Mehmedinoviç · Ketebe Yayınları · 202354 okunma
264 syf.
·
Puan vermedi
Kitap 1862 Rusya’sında yazılıyor. Yazarımız o dönem yazarlar arasında en avrupai olan kişi. Turgenyev’in en tanınan eseri olan “Babalar ve Oğullar” isminden de anlaşılacağı üzere kuşak çatışmalarının yoğun olarak anlatıldığı bir kitap. Oğullarda biraz nihilizm esintisi bulunmakta. Esinti diyorum çünkü kitabının sonuna doğru iddia ettikleri düşünceye uygun bir yaşam sürmüyorlar. Aristokrasiyi sıklıkla eleştiren karakterimiz Bazarov’ un ailesiyle olan ilişkileri ve silik bir karakter olup, yanında bulunan kişiye göre fikirleri çabuk değişen Arkadiyn’ in git gelleri dikkat çekici. Akıcı ve duygu yoğunluğunu belli eden betimlemeleriyle tavsiye edilecek klasiklerden. Keyifli okumalar.
Babalar ve Oğullar
Babalar ve OğullarIvan Turgenyev · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202144,6bin okunma
Reklam
64 syf.
·
Puan vermedi
İnsan olma süreci
Ali Şeriati, kitaba beşer ve insan arasındaki farkı anlatmakla başlıyor. İnsanın; bilinç, seçme yeteneği ve yaratıcı özellikleri olduğuna vurgu yapıyor. Beşerin insan konumuna gelebilmesi için ise dört zindandan kurtulması gerektiğini ifade ediyor. Dört zindan olarak; Natüralizm, Historizm, sosyolojizm ve insanda bulunan nefsden bahsediyor. Kişinin ilk üç zindandan bilimle, son zindandan ise ancak dinle kurtulacağının altını Bir solukta okunacak bir hacme sahip olmakla birlikte sindire sindire okumakta fayda olduğunu düşünüyorum.
İnsanın Dört Zindanı
İnsanın Dört ZindanıAli Şeriati · İşaret Yayınları · 20004,951 okunma
220 syf.
·
Puan vermedi
Gravyer Peyniri
Dünya Okulu, Khan Akademi’nin kurucusu Salman Khan’ın bu akademiyi nasıl kurduğu ve günümüze nasıl geldiğini anlattığı bir kitap. Kitap; yaz tatili, geçme notu, sınıftaki öğretmen sayısı, aynı yaştakilerin aynı sınıfta olması zorunluluğu gibi birçok konuya değiniyor. Salman Khan, göçmen (Hindistan/ Bangladeş) bir ailenin çocuğu olarak eğitimde fırsat eşitliğinin olmadığını en iyi bilenlerden. Geleneksel eğitim modelindeki sıkıntıları fark edip aslında Tam Öğrenme modelinin benimsenmesi gerektiğini düşünüyor. Günümüz eğitimini gravyer peynire benzeten Khan, 2004 yılında önce matematikte sıkıntı yaşayan bir kuzenine yardımcı olmak için yola çıkıyor. Kendisinin deyimiyle bir dolap içinde başlayan bu yolculuk sonradan kar topu gibi büyüyerek günümüze geliyor. Tabi birçok sıkıntıyla karşılaşıyor ancak dersleri dinleyip eksikliklerini gideren kişilerin mailleri ,giderek çoğalan öğrenci sayısı ve Bill Gates’in bile çocuklarının bu videoları izlemesiyle iş bambaşka bir boyuta taşınıyor. Dünya Okulu kitabını daha ziyade eğitimcilerin ve bu alana ilgi duyanların dikkatini çekecek bir kitap olarak görüyorum. Bu alana ilgi duymayanlara sıkıcı gelebilir. İncelemeyi kitaptan bir alıntıyla bitirmek istiyorum. “Okul günlerimin eğitimime engel olmasına asla izin vermedim”.
Dünya Okulu
Dünya OkuluSalman Khan · Yapı Kredi Yayınları · 20211,732 okunma
592 syf.
·
Puan vermedi
Hiç bitmesin istedim
Azra Kohen’in okuduğum ilk kitabı. Kitap Osmanlı’nın yıkılışı cumhuriyetin kuruluşu zamanlarını ele alıyor. Hem Osmanlı yanlısı hem de cumhuriyet yanlısı insanların o dönemki yaşamları, zıtlıkları, değişen eğitim sistemi gibi farklılıklardan bahsediyor. Bu konuları ele alırken bir yandan insanlığın başlangıcına gidecek kadar bütün dinler hakkında bilgi verilirken bir yandan tarihi olaylara yer veriliyor. Tabii aşk olmazsa olmazımız olduğu için en saf haliyle aşkı da görüyoruz. Hatta bazı sahneler için müzik önerileri olunca, kitabı kapatıp müzik eşliğinde o sahneleri tekrar hatırlamak zevk veriyor Kitap verdiği her bilgiye bir anekdot sunarak aslında sizi araştırmaya da yönlendiriyor. Açıkçası hiç bitsin istemedim. Bu kadar kalın kitap olmasına rağmen devam etse yılmadan okurdum.
Gör Beni
Gör BeniAkilah Azra Kohen · Everest Yayınları · 202016,9bin okunma
312 syf.
·
Puan vermedi
1970’li yıllarda öksüz ve yetim Bayram’ın hikayesi. Bir gün köyüne bir otomobil geliyor, köylüler içindeki adama öyle hürmet gösteriyorlar ki, Bayram hürmet görmek için otomobil sahibi olması gerektiğini daha beş yaşındayken kafasına koyuyor. Sonra köylü kurnazlığı yapıp arkadaşı yerine Almanya’ya işçi olarak gidip her şeyden kısıp hardal rengi bir mercedes alıp köyüne gitmeye karar veriyor. Bütün kitap, Bayram’ın geçirdiği yolculuğu ve iç hesaplaşmasını konu ediyor. Basit bir kitap gibi görünse de aslında o dönemin Türkiye ve Almanya’daki yaşam şartlarını vererek sosyolojik, Bayram’ın sürekli anılarına gitmesiyle psikolojik alt yapısı olan bir kitap. Çokça düşündüren bazen de üzen bir yanı var hikayenin.
Fikrimin İnce Gülü
Fikrimin İnce GülüAdalet Ağaoğlu · Everest Yayınları · 20211,962 okunma
608 syf.
10/10 puan verdi
Nazan Bekiroğlu’nun usta kaleminden çıkan müthiş bir eser bitirdim az önce. Kitabı bir alıntıyla özetlemem gerekse sanırım şunu seçerdim: “Çıkardığı sesten değil çıkarmadığı sesten mesuldür insan en fazla. Gün gelir hissetmediğin acının da hesabı senden sorulur, kalbimden sorumsuzum sanma.” Öyle ki yazar kitap kapağına bile bu cümleleri eklemiş. Kitap, Hz.İsa’nın ölümünden iki asır sonra ona inanan ve hemen hemen her toplumda kabul görmüş yedi uyurlar üzerinden Roma İmparatorluğunun bir dönemini ve o dönemde Hristiyan olmanın zorluklarını, çektikleri eziyetleri konu ediniyor. Özellikle yedi uyurların uyandıktan sonra karşılaştıkları olaylar; insan denen varlığın hiç değişmediğini, uğruna çoğu kişinin canından olduğu dinin ne kadar değiştiğini ve aslında 309 yılda hiçbir şeyin değişmediğini gözler önüne seriyor. Öyle ki sürekli durup düşünürken buluyorsunuz kendinizi. Acaba ilk Müslümanlar gelip şu halimizi görse aynı şeyleri düşünmezler mi, demekten alamıyorsunuz kendinizi. Kitap öyle derin anlamlar taşıyan cümlelerle anlatılmış ki hayran olmamak elde değil. Bilmediğiniz kelimeler olacaktır, ancak araştırdıkça size birçok şey öğrettiğinin farkına varıyorsunuz. Son olarak mutlaka okuyunuz, okutunuz.
Kehribar Geçidi
Kehribar GeçidiNazan Bekiroğlu · Timaş Yayınları · 20212,342 okunma
Reklam
200 syf.
·
Puan vermedi
Rihle ( İlim yolculuğu)
Kitap, ömrü ilim yolculuğunda tükenen bir râviyi ( rivayet eden) anlatıyor. Eseri yazanın Hadis Anabilim Dalı’nda hoca olması eseri güvenilir kılıyor haliyle. Bu kitapla beraber o dönemin ders öğrenme biçimlerini, yaşam tarzlarını ve yaşanan siyasi çalkantıları da öğrenmiş oluyorsunuz. Kitabı özellikle hadisler bugüne kadar nasıl korunmuş ya da gelebilmiş, sorusunu soranlara tavsiye ediyorum.
Râvi
RâviMuhammed Enes Topgül · Ketebe yayınevi · 2021495 okunma
112 syf.
·
Puan vermedi
Papalagi
Samoa’ya bir misyonerin gelip yerli halka hristiyanlığı öğretmesiyle başlıyor hikaye. Beyaz bir adamın yelkenliyle gelmesi yerli halkta göğü delen adam izlenimi uyandırıyor. Kitapta yerli birinin, Avrupalı( papalagi) insanların yaşamlarına dair yaptığı gözlemleri objektif ve çok faklı bir açıdan okuyorsunuz. Açıkçası bazı yerlerde öyle hak veriyorsunuz ki, neden böyle yapıyoruz acaba diye düşünmeye başlıyorsunuz. Kendinize başka bir açıdan bakmak istiyorsanız mutlaka okuyun derim:)
Göğü Delen Adam
Göğü Delen AdamErich Scheurmann · Ayrıntı Yayınları · 202013,9bin okunma
369 syf.
9/10 puan verdi
Ordinaryüs profesör Hilmi Ziya Ülkenin yazdığı müthiş bir eser. Bu eserde Hilmi Ziya Ülken, filozofları doğa felsefesinden itibaren ele alıp tasavvuf felsefesine kadar sınıflamalar yaparak birbiriyle ilişkilendirerek anlatmış. Adeta bir ders kitabı niteliğinde olan eser, sindirilerek okunması gerekenler arasında. Daha önce felsefeyle ilgilenmeyen ve terimlere hakim olmayanlar için ağır gelebilir. Bir defa okumanın yetmeyeceği, belli aralıklarla tekrar okunması gereken bir kitap. İslamiyetle ilgili kafasında soru işareti olanlar için mutlaka okunması gerekenler arasında.
İslam Felsefesi  Eski Yunan’dan Çağdaş Düşünceye Doğru
İslam Felsefesi Eski Yunan’dan Çağdaş Düşünceye DoğruHilmi Ziya Ülken · Doğu Batı Yayınları · 201512 okunma
272 syf.
9/10 puan verdi
Şimdiye kadar okuduğum en iyi distopya olarak yazılmış kitaplardan biri olan Cesur Yeni Dünya, ilk olarak 1932 de yayınlanıyor. Anlattığı dönem ise 2500 lü yıllar. Kitap; insanların kast sistemine göre epsilon, delta, gama, beta ve alfa olmak üzere sınıflandırıldığı ve insanların anne-babaları olmadan tüplerde yapay olarak ürediği bir hayatı anlatmakta. Öyle bir yaşam ki yaşlılık, çirkinlik ve kilo gibi kavramlar yok herkes çok güzel ve çok mutlu (!). “Herkes , herkes içindir ve onarma at yenisini al “felsefesiyle yaşayan bu toplum çocukken hipnopedya ( uykuda eğitim) ile şartlandırılarak adeta robotlaştırılmakta. Eğer bu insanların dayanamayacağı bir şey olursa “Soma” adı verilen bir tür uyuşturucu ile uyuşturularak fordun koyduğu kurallara dikkat ederek yaşamına devam ediyor. Aslında kitap günümüzde yaşanan birçok konuya ışık tutmakta. Özellikle pandemiyle birlikte gündem olan , ölen insanları gömmek yerine yakarak fosfor elde edilmesi gibi konulara yer veriyor. İyi ki okudum dediğim kitaplardan biri oldu. Özellikle distopya okumayı sevenler kesinlikle okumalı.
Cesur Yeni Dünya
Cesur Yeni DünyaAldous Huxley · İthaki Yayınları · 202160,3bin okunma
240 syf.
9/10 puan verdi
Alfred Adler, kurucusu olduğu “bireysel psikoloji” nin temel ilkelerini açık bir şekilde dile getirdiği bu kitabında; yaşamın amacı, aşağılık kompleksi, üstünlük kompleksi, yaşam üslubu, sağduyu eksikliği gibi kavramları irdeleyerek somut örneklerle inceliyor. Kitap gayet yalın bir dille ele alınmış, bu da zor olan psikolojik terimlerin anlaşılmasını kolaylaştırıyor. Kitaptan sonra hem kendinizde hem de etrafınızdaki kişilerde anlam veremediğiniz birçok soruya cevap bulacağınızı düşüyorum. Psikolojiye ilgisi olanlar için bir başucu kitabı niteliğinde. Bana öğrettiği en önemli şey , hiçbir şeyi öylesine yapmayız ve bütün hayatımızı 5-6 yaşlarında belirlediğimiz yaşam üslubumuz oluşturur.
Yaşama Sanatı
Yaşama SanatıAlfred Adler · Say Yayınları · 20062,591 okunma
32 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.