#kadınaşiddet
Bu bataklığın suyu da çamuru da;
-Delikanlılıkla elikanlılığı bir tutan.-
-Her şeye hakkı/m var koca zihniyeti ile
-Namus etiketini sadece kadınların alnına yapıştıran, namusu apış arasına sıkıştıran,
-Ve bunca kötülük dururken, öpüşmeyi ayıba, sevişmeyi ahlaksızlığa yakıştıran zihniyetten gelir.
-Bazılarının gözünde, kadının çörek otu kadar
•
Mutlu olmak pek az sayıda insanın payına düşerken, acı çekmek her insanın yazgısıdır.
•
Sayfa 47 - Say Yayınları 5. Baskı Çevr. Orhan DüzKitabı okudu
Onu aklımdan çıkaramıyordum. Acı çekmek ne demekmiş asıl şimdi anlıyordum. Acı çekmek bayılana dek dayak yemek değildi. Ayaktaki cam kesiğine eczanede dikiş attırmak değildi. Asıl acı, kalbi baştan aşağıya sancılara boğan, insana sırrını kimselere anlatmadan ölmeyi arzulatan bir şeydi. Kolları, başı hep dermansız bırakan, yastıkta öbür yana dönme isteğini bile söndüren bir şey.
Eğer acıdan kaçınılabiliyorsa, yapılacak anlamlı şey nedenini ortadan kaldırmaktır, çünkü gereksiz yere acı çekmek, kahramanca değil, mazoşistçe bir durumdur.
Sayfa 159Kitabı okudu
Gereksiz yere acı çekmek kahramanlık değil, mazoşizmdir.
Sayfa 118Kitabı okudu
Acıyı sevmek olur mu? Hani hayat bir oyundu...
Acı çekmek kötüdür, çirkindir, karanlıktır. Çağımızın acıya duyduğu sempatide hastalıklı bir şeyler var. İnsan yaşamın renklerine, güzelliğine, coşkusuna sempati duymalı.
Sayfa 47Kitabı okudu
“Çünkü, acı çekmek ona onurlu ve doğru bir şey gibi görünüyordu; ama acıdan tat almamak için de elinden gelen her şeyi yapmak istiyordu. ”
Acı...
*✓*
"Acı çekmek ne demekmiş asıl şimdi anlıyordum.
Acı çekmek bayılana dek dayak yemek değildi.
Ayaktaki cam kesiğine eczanede dikiş attırmak değildi.
Asıl acı, kalbi baştan aşağı sancılara boğan, insana sırrını kimselere anlatmadan ölmeyi arzulatan bir şeydi."
Sayfa 169 - Can yayınlarıKitabı okudu
