Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Düşmanımızın elimizden alınmasından hoşlanmıyoruz; acı çektiğimiz zaman nefret edecek birilerini arıyoruz. Acıları akılsızlığımız yüzünden çektiğimizi düşünmek bile çok düş kırıcı, fakat insanlığı bir bütün olarak aldığımızda gerçek bu. Bu nedenle de hiçbir siyasal parti nefret dışında bir itici güce sahip olamıyor; suçlayacak birilerinin olması gerekiyor. Eğer filancanın kötülüğü acılarımızın tek nedeni ise onu cezalandıralım, mutlu oluruz." (Bertrand Russel)
Sayfa 33 - Kafekültür Yayıncılık, İstanbul, 2013Kitabı okuyor
Her ne kadar mükemmelliği bekleyen aşırı derece de eleştirel bir iç ses nedeni ile kendinizi reddetmeyi ogrenseniz de başkalarının tepkilerini önemsemeden gerçek benliğimizi gerçek duygu ve düşüncelerinizi geri alabilirsiniz . Kendinizi ifade etme ve kendi adiniza harekete gecme ozgurlugunu talep edebilirsiniz. Kendinize sefkat gosterme hatta duygusal olarak olgunlasmamis bir anne yahut baba ya sahip olmaktan dolay kaybettiginiz seyler icin acı cekme ozgurlugune sahipsiniz. Birinci göreviniz kendiniz ile ilgilenmektir.
Reklam
Neticede siyah adam, bir kabuk, bir insan silueti hâline geldi; bozguna uğramış, kendi sefaletinde boğulan biri; bir köle, zulmün boyunduruğunu koyunsu bir ürkeklikle taşıyan bir öküz. İşte bizim, mevcut durumu değiştirmek için tasarlarımış herhangi bir programa başlamadan evvel kabul etmemiz gereken ilk -ve görüldüğü üzere acı gerçek budur. Değişim için tek aracınızın, şahsiyetini kaybetmiş bu insanlar olduğunu idrak ettiğinizde, hakikati görmek daha zorunlu hâle gelir. Öyleyse atılacak ilk adım, siyah adamı kendine getirmektir, boş kabuğunun içine hayat pompalamaktır, ona öz- saygı ve onur aşılamaktır, suistimal edilmesine ve doğduğu ülkede kötülüğün hüküm sürmesine izin verdiği için kendi- sinin de bu suça ortak olduğunu hatırlatmaktır. Bir tür içe- bakma süreci derken kastettiğim şey budur. "Siyah Bilinci"nin tarımı budur.
Patografi
Dar anlamda bir vaka tarihçesinde "özne" yoktur, modern vaka tarihçeleri özneden üstünkörü ifadelerle ("21 yaşındaki trizomik albino, kadın" gibi ifadelerle) bahseder. Böyle ifadeler insanı tarif ettiği gibi pekala bir fareyi de tarif edebilir. İnsan öznesini, hastalığa yakalanmış, acı çeken, savaşan insan öznesini merkeze koymak için, vaka tarihçesini derinleştirerek bir anlatıya veya hikâyeye dönüştürmeliyiz. Ancak o zaman, "ne" olduğunun yanı sıra "kim" olduğunu, fiziksel olanla hastalıkla birlikte hastayı, gerçek insanı buluruz.
Sayfa 16
Artık hayatta yeteri kadar acı var, insanlar bunu görmek için tiyatroya gitmezler artık. (Sesini yükseltir.) Hem artık romantik hisler ve acılar öldü, gerçek acılardan yana insanlar!
Sayfa 24 - İletişimKitabı okudu
"Tanrı sevgidir ve aynı zamanda mutluluktur"
Mutluluk, sevginin bir özelliğidir. Onlar asla ayrı olamazlar. Sevginin olmadığı yerde mutluluk deneyimlenemez. Sevginin sınırı yoktur, o her yerdedir. Bu yüzden neşe de her yerdedir. Yine de zihin bunu reddedebilir. Sevgi içerisinde boşluklar olduğuna ve suçun bu boşlukları doldurabileceğine inanarak neşe yerine acı getirir. Bu garip inanç, sevgiyi kısıtlı olarak tanımlayarak mutluluğu sınırlandırır. Hiçbir karşıtı ve sınırı olmayana karşıtlık getirir. Bu bilinçte, korku sevgi ile ilişkilendirilir. Bunun etkileri, kendi yarattıklarının gerçek olduğuna inanan zihinlerin mirası haline gelir. Bu görüntülerin gerçekle hiçbir ilişkisi yoktur. Bu görüntüler O’nun Sevgi ve Neşe olduğunu unutarak, Tanrı korkusunu gösterirler. Bugün bu temel yanılgı yerine hakikati getirerek kendimize şunu öğreteceğiz: “Tanrı Sevgi’dir ve aynı zamanda mutluluktur.
Sayfa 103
Reklam
"erkekler!" dedi sonunda, sanki bu tek kelime kadınların görmeden gelmeyi kabul ettiği, katlanmayı öğrendiği ve nihayetinde affettiği tüm kusurları, gerçek olamayacağını bilseler bile ömürlerini sonuna dek sevmeyi umdukları erkeklerin kusurlarını özetliyormuş gibi. "kimsenin acı çekmesini istemiyorum."
•••O halde sana başka bir şey daha söyleyebiliriz. Tüm insanlar bu dünyayı sadece ziyaret eden ruhlardır. Tüm ruhlar daima yaşayan varlıklardır. Öteki insanlarla tüm karşılaşmalar deneyimdir ve tüm deneyimler sonsuza dek sürecek bağlantılardır. Gerçek İnsanlar her deneyimin çemberini kapatır. Mutantlardan farklı olarak bizler hiç bir çemberi açık bırakmayız. Eğer yüreğinde başka insanlara karşı kötü duygularla yürüyüp gidersen ve bu çember kapanmamışsa, bu yaşamının başka anlarında yinelenecektir. Bir kez değil, dersini alana dek defalarca acı çekersin. İncelemek, öğrenmek ve olanlardan ders alarak bilgelik kazanmak iyidir. Minnet duymak, senin deneyiminle kutsamak ve huzur içinde yürüyüp gitmek iyidir•••
Ziyad Marar şöyle yazar: “Onaylanma peşinde fazla hevesle koşanlar, korkan veya başkalarına muhtaç görünürler. Acı gerçek şudur ki özgürlük arzusu ve onaylanmak arzusu birbiriyle doğrudan çelişir. Mutluluk arayışı özgürlük ve onaylanma arasındaki bu ikilemi çözme arzusunun bir ifadesidir.”
Sayfa 103
Gerçek acı,, sesini duyurmaya çalışmazdı.. Gerçek acı her zaman tek başına ve sessizce çekilirdi..
Sayfa 55 - Everest YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Kendisine bir şey olduğunun farkındaydı ama ne olduğunu tam olarak çıkaramamıstı bile. Önünde ölüm üzerine düşünebileceği uzun yıllar, yangından geriye ne hasar kaldığını ancak dumanlar dağılınca anlayacaktı. Yara sıcakken duymamıştı acıyı. Gerçek acı zamanla başlayacaktı.
Bana acı vermekten gerçek bir kıvanç duyuyor sanki. Harry, o zaman da bana öyle geliyor ki ruhumun tümünü, yakasına takacak bir çiçek yerine koyan birine vermişim...
İnandırmak
Gözünü kırpmadan ölümün karşısına çıkabilmek için şu veya bu şekilde bir inandırma gereklidir. Gerçek, çıplak benliğimiz için, ne bu dünyada ne de öbür dünyada uğrunda ölmeye değecek bir şey vardır. Ne zaman kendimizi sahnelenmiş (ve dolayısıyla gerçek olmayan) bir performansta rol yapan aktörler olarak görürsek, ölüm işte ancak o zaman korkunçluğunu, nihailiğini kaybeder ve bir inandırma eylemi, teatral bir jest olur. Gerçek bir liderin temel görevlerinden biri, taraftarlarında muhteşem bir temaşaya, vakur ya da tasasız bir dramatik performansın parçası oldukları yanılsamasını uyandırmak suretiyle ölmenin ve öldürmenin acı gerçeğini maskelemektir.
Gerçek aşık acı çeker ve susar. Hatırlıyorum da, ben bir zamanlar... Ama artık önemi kalmadı. Sevda maziye karıştı.
Gerçek sevgi de dengeyi sever. Denge giderse sevgi mutsuzluk ve acı vermeye başlar. Oysa gerçek sevgidir insanlara mutluluk getiren. Aşırı fedakârlik ve egosal bir kendini ispatlama yarışı bir ilişkinin dengeli bir şekilde yürümesinin önündeki engellerdendir.
Sayfa 84
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.