Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
1899 'Perde anılar ' makalesi
Burada bize çocukluk anılarının doğru, objektif hatıralar olmaktan çok, rüyalar gibi çocukluk arzularının kılık değiştirmiş temsilleri olduğunu gösterir. Aslında çocukluk anıları kanıttır ama çocukluğun değil sadece arzunun kanıtı. Hatırlamak maksatlıdır ama hatasız değildir.
Onlar için bunların hepsi toplumun benimsediği ve yanlış anladığı bir durumdu. Adamlık denilen şeyin içeriği bambaşkaydı oysa. Adam olmak en başka sadık bir dost olabilmekti, beraber yola çıktığı arkadaşlarını ne pahasına olursa olsun satmamaktı ve en önemlisi dürüst kalabilmekti her şeye rağmen, yani paraya mevkiye her ne ise ona rağmen… Harun Küsmüş
Reklam
Ebrar 2150
Ebruar kavramını veya Ebruarı bunların nasıl kimseler olduklarını el alacağız, konuşmaya çalışacağız Ebruar her ne kadar Türkçe'ye bir isim olarak geçmişse de aslında Arapça eril bir çoğul yani Ebruar iyiler demek Bu kekili bunun Ber veya Ber ayette geçtiği üzere Cenab-ı Hak Hz. Yahya için o Ber ile bir valideyhi Olem yakın Cebber'in
Sevdiğimiz yerde nefret de ederiz ve tam tersi. Kendimiz için daha fazla yaşam isteriz, ama freudun unutulmaz deyişlerinden biriyle aynı zamanda "kendi yöntemimizle ölmek" isteriz. Yaşama gücüyle doluyuzdur ama Freud Haz İlkesinin Ötesinde (1920) adlı yazısında bize uyuşukluğa, hissizliğe özlem duyduğumuzu söyler . İyileşmek isteriz ama acı çekmeye bayılırız. Freud tedavileri araştırırken ne kadar tedavi edilemez olduğumuzu ; yani mazoşizm adını vereceği şeyin ruhsal simyası yoluyla ıstırabımızdan ne kadar haz alabileceğimizi keşfetti.
Sayfa 231 - YKY yayınlarıKitabı okudu
Kuşun kendisini anlatmak istediği bu muydu? Acımasızlığın affedilemez hareketsizliği...Hayat boyunca şahit olacağı haksızlıklar karşısında tüm insanlığın takındığı sahte ölüm tavırları... Bu kilitli zaman aralığında, bir ölüden farklı olduğu söylenemezdi. Hareketsizdi, soluksuzdu göğüs kafesinin karanlığına saklanmış soğuk bir kalp... Ölü olmak için ne gerekirdi başka?
Gidilesi bir yer daha..
Her zaman sakin, yumuşak ve güler yüzlü olan Balililer, hiç kuşkusuz yeryüzünün en nazik halkıdır. Mizaçları hiç değişmez. Hiçbir şey onların istikrarını bozamaz gibidir. Başlarına gelen her şeyi aynı serinkanlılıkla karşılarlar.
Reklam
“Biliyor musunuz dostlarım,” dedi bir gün. “Şu koca alayda tek aklı başında adam benim. Aslında deli olanlar diğerleri, ama bunun farkında değiller. Savaşıyorlar ama neden savaştıklarını bilmiyorlar. Bu delilik değil mi? Bir insan nasıl olur da başka bir insanı öldürür, ama sebebini tam olarak bilmez? Farklı renk üniforma giymek ve farklı diller konuşmak yeterli bir neden mi yani? Bir de bana deli diyorlar! Şu karanlık savaşta gördüğüm tek mantıklı yaratıklar sizlersiniz ve tıpkı benim gibi, burada bulunmanızın sebebi zorla getirilmiş olmak.
Nâmusluluk, insanın vicdânı ile baş başa kaldığı zaman ona verecek utandırıcı hesâbı olmamak demektir. Bu ise, emin ol ki, mesut olmanın ve iç huzûru ile yaşamanın ilk ve en zarurî şartıdır. Huzur içinde insanca yaşamak istiyorsan, bunu yalnız doğrulukla bulabileceğinden emin ol. Ve şunu bil ki, hayatta muvaffak olmak demek, doğruluğun ve nâmusluluğun gösterdiği yolda yürümek sûretiyle hedefe varmak demektir. Yoksa, herhangi bir şekilde ve herhangi bir vâsıta ile servete, şöhrete kavuşmak ve mevkî sâhibi olmak demek değildir. Eğer böyle demek olsaydı, yakalanmayan hırsızlara, tâkipsiz kalan gâsıp (zorla sâhip olanlar) ve kātillere muvaffak olmuş adam nazarı (bakışı) ile bakmak lâzım gelirdi.
PDF okuyunca ne kolaymış alıntı yapması…
“ Theodore Roosevelt gerçekten büyük bir adamdı. Ama bu, hayatını bir dürtünün kölesi, asla bitmek bilmeyen bir iş ve akti­vite bağımlısı olarak geçirdiği gerçeğini değiştirmez. Aynı eğilim birçoğumuzda vardır. Hareketsizlikten o kadar korkarız ki sürekli dikkatimizi dağıtacak darbelerin ve aksiyonların peşinde koşarız. Aslında barış daha onurlu ve mantıklı bir tercihken savaşta olmayı (bazen kelimenin tam anlamıyla) tercih ederiz. Bu yüzden evet, arenadaki adam insanı kendine hayran bıra­kacak niteliktedir. Aynı şekilde asker de politikacı da iş adamı da ve diğer tüm iş sahipleri de. Ama yalnızca doğru nedenlerle arenadaysak doğrudur bu. Kontrol edemediğimiz bir dürtünün esiri olmak ise bu nedenlerden biri değildir.”
640 syf.
10/10 puan verdi
·
13 saatte okudu
"Bazı şeyler unutulamaz ya da affedilemez." "Korkuya sahip olmak zayıflık değildi. Sadece aptallar ve sahtekarlar korku hissetmediklerini iddia ederdi." Ben bu serinin ilk kitabını bir sene beklettikten sonra okumuştum.sonra 2inci kitabı nasıl alayım bir şey yapayım derken, şurada birkaç ay önce aldım ama devamı hâlâ yok. Kim
Ten Ve Ateş Krallığı
Ten Ve Ateş KrallığıJennifer L. Armentrout · Dex Yayınları · 2022601 okunma
Reklam
İnsanları yalan söyledikleri zaman dinlemeyi severim. Olmak istedikleri, olamadıkları kişiyi anlatırlar.
Sayfa 154Kitabı okudu
584 syf.
·
Puan vermedi
O ve sonrası mı, zincir mi …??? Yoksa Türk olmak ve etkileri mi…???
Kitap aslında, ilk başta “ Yavuz Sultan Selim”e olan hayranlığımla başladı , ama kitap nerdeyse yarısına gelene kadar Fatih Sultan Mehmet ‘in İstanbul ‘u fethi ve onun Avrupa da, yol açtığı etkilerinden ve yansımalarından bahsediyor. Aslında, çok büyük ,bizim zannettiğimizden daha da büyük bi etki. Neden….??? İstanbul ‘un Fethi ve
Tanrı'nın Gölgesi - Yavuz Sultan Selim ve Bilinmeyen Hikayesi
Tanrı'nın Gölgesi - Yavuz Sultan Selim ve Bilinmeyen HikayesiAlan Mikhail · Epsilon Yayınları · 202215 okunma
Gece daha fazlası içindi. "Sana aynaları sevdiğimi söyle- miş miydim?" dedi giysilerini bir yığın halinde yere bırakırken. Julia eteğini çıkarırken bir kaşını kaldırdı. "O za- man, banyoda bana katıl yakışıklı," dedi ve elini tu- tarak Clay'i de peşi sıra banyoya sürükledi. Aynanın önündeki lavabonun üzerine hoplayarak
Sayfa 224
KÜTÜK
Hicviye (Sözüm Meclisten Dışarı) Düşünmek, ferasetli olmak, adam olmak gerek azizim İnsan odun mudur ki kırılınca çıt diye ses çıkarsın Kim dost kim değil aklımız almıyor bir türlü bizim Güvendiğin dağlara bir gün kar yağmış bir bakarsın Kütüktür neresinden baksan ona kütük Burnu Kafdağında, hem mağrur kendisi, hem büyük Bir anlasa beyim bir anlasa beyni ona kocaman yük Kırıldığını nerden bilsin, dedik ya Kütüktür o kütük KK
Simurg
“Ey kör! Aç gözünü de düşlerden uyan. Simurg’u göremesen de bari küçük bir serçeyi gör. Kaf Dağı’na varamasan da evinden çıkıp kırlara açıl; böcekleri, kuşları, çiçekleri ve tepeleri seyret. Daha hayattayken bir taşı bir taşın üstüne koy. Gülleri ve bülbülleri göremeyip gün boyu evinde oturan adam dünyanın kendisini hiç görebilir mi?”
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.