Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ang

..ama yurtseverliklerini ona buna hakaret ederek ucuz yoldan kanıtlamak isteyen insanların..
Reklam
Bergson, benliğin oluşumunu, yuvarlandıkça sürekli büyüyüp cesamet kazanan bir çığ gibi tasvir etmektedir. Fakat benliğimiz bir kar yığınına benzemez, onun özünde bir çekirdek vardır ki, merkezden dışa doğru yayılarak bu yığına kendi birlik rengini vurur; öylesine ki, hep ayni benlikle diler ve hep ayni izlenimlere duyarlılık gösteririz. Ve açık bir şekilde şuura faaliyette ve atalette kişilik kazandıran ayni renk, ayni birliktir.
İnsanı esaretten kurtararak bizzat insan kılmak gerekir; insanın kendi dünyasını kendi inançlarıyla kurması daha iyidir; tek kelimeyle ruhun yücelmesi, insanın Yüce Varlık'a kadar ulaşmak için yükselmesi ve gerçek anlamda kendini onda tanıması lazımdır.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
.. insan ilişkilerinin, çok nadiren kendiliğinden "karşılıklı" olduğu inkar edilemez bi olgudur; çünkü insanlar farklılardır. Karşılıklılık/ karşılıklı ilişki geçici ve doğasında sabit olmayan bir idealdir; ancak uzun süreli çaba sayesinde buna yaklaşılabilir.
Eğer daha gerçekçi bir tavır benimserseniz, hayal kırıklığınıza son verebilirsiniz. Bu, dünyayı değiştirmeye çalışmaktan daha kolaydır.
Reklam
Belki de insanoğlu kurmakla yükümlü olduğu yapıyı tamamlamaya ve hedefine ulaşmaya içten içe korktuğu için yıkıma ve karmaşa çıkarmaya bu kadar düşkündür.
Eğer insan aydınlatılacak olursa , gerçek çıkarları göz önüne serilirse o zaman kötü şeyler yapmaktan vazgeçer, iyi ve asil biri oluverirmiş. Çünkü aydınlanıp gerçek çıkarlarını görünce, bu çıkarların yalnızca iyide saklı olduğunu anlarmış.
Bunları kafanızda kurgulamaya çabalarsanız, kesinlikle hiçbir yere ulaşamayacaksınız; çünkü sizi engeleyen düşünceler güvenilmez ve karmaşıktır. Onlarla konuşmaya çalıştığınızda, bu düşünceler her açıdan öyle bir hızla üzerinize gelecekler ki size neyin çarptığını bile fark edemeyeceksiniz. Düşünceleri yazdığınızda ise, bunlar mantığın ışığında görünmeye başlarlar.
Kendinize nutuk çekmekten vazgeçmeyi öğrendikçe, çok daha iyi hissedeceksiniz.
Düşünceleriniz duygularınızı yaratır, o zaman duygularınız düşüncelerinizin doğru olduğunun ispatı olamaz.
Reklam
45 saniye içinde milyonlarca kişinin zihnine şu takıldı: "Ne oluyor?" Yer müthiş bir sarsıntı ile sarsılıyordu. Bu, insana garip geliyordu. Bu sarsıntılara alışık değildik. Alışık olduğumuz ise, yerin sarsılmaması idi. Kainattaki işleyen düzen, mükemmellik idi. Bu düzene bel bağlamıştık. Alışıp gitmiştik bu düzene. Bu alışkanlıkla "Neden yeryüzü, dünya bu kadar mükemmel, üzerinde yaşadığımız gezegen nasıl oluyor da kainatın içinde sarsılmadan hareket ettirilebiliyor?" sorusunu sormuyorduk.
Kişinin kendisini varolduğu haliyle kabul edememesi, kendi varoluşuna karşı bir hınç duymasına yol açar. Kişinin insani zayıflıklarını ve yetersizliklerini reddetmesi, onun benliğinin büyüklenmeci bir tutum alması ile ilgilidir.
"İnsanın kendisini çok anlatması kişiliğin kimyasını bozar."
"His ve heves ise kördür, akıbeti görmez. Bir dirhem hazır lezzeti, ileride bir batman lezzete tercih eder" Said Nursi
Hegel, insanın kendi bilincine ancak bir başkası tarafından tanınmakla varacağını ileri sürer. .. "Ancak başkası/öteki tarafından tanınmakladır ki, insan hem kendisi hem de başkaları için gerçekten insan olur."
51 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.