Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

akose

akose
@arif_kose
son zamanlarda okumaya sarmış biri, one job at a time
22 okur puanı
Ekim 2022 tarihinde katıldı
Reklam
İlginç bir metin tarifi..
Bu yükün altında, bütün bu uzak akraba, Abdüsselâm Beye, ara yerdeki esas cümleler silinmiş, bu yüzden mânası bir türlü çıkmayan bir metin gibi geliyor, onu şaşırtıyor, bununla beraber büsbütün yalnız kalmak korkusu ile bu beyhude kalabalığa yine dört elle sarılıyordu.
Büyük Efendi
İşte bu yüzden, hata yaptığı anda servetini, hatta canını kaybedebilecek olmayan insanların fikrine güvenilmez.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ah Tolgonay Ana!
Bu iyimserliğimin sebebi yalnız Aliman'ın beni bırakıp gitmek istemeyişi, bana acıması değildi. Bunun kadar, belki daha önemli bir sebep de, savaşın bütün insanları katı, bayağı, acımasız, bencil, ruhsuz bir hale getirememiş olduğunu görmemdi. Savaş kanlı çizmeleriyle insanları kırk yıl çiğneyip ezebilir, onları öldürebilir, her şeyi yakıp yıkabilirdi ama, insan denen varlığa baş eğdiremez, değerini düşürüp onu gerçek anlamda mağlup edemezdi.
Söyle bana Toprak Ana, gerçeği söyle: ınsanlar savaşmadan yaşayamazlar mı? -Çok güç bir soru sordun Tolgonay. Nice nice milletler savaş sonunda yok olup gittiler, nice nice şehirler yanıp kül oldu ve toprak olarak üzerimde insan ayağının izini görmek için yüzyıllarca beklediğim çağlar oldu. İnsanlar ne zaman bir savaş başlatacak olsa, onlara şöyle diyordum: Durun! Kan dökmeyin!. şimdi de tekrar ediyorum: Ey dağların, denizlerin öbür tarafındaki insanlar, siz ki mavi göğün altında yaşıyorsunuz, savaş neyinize gerek?
Reklam
Dostun BATIysa düşmana ne hacet.. Öğreniriz umarım :(
Devletler suret-i haktan görünüp “medeniyet ve barış” adına bu çatışmaları önlemek istiyorlar güya.
Râzî
Bütün bu fırkalar birbirini kâfir sayar ve lanetler. Görüşleri başka başkadır, şiddetli tartışmalar yüzünden birbirlerine düşman kesilirler, sık sık kan dökülür, mallar tebah olur ama tarikatların sayısı gittikçe artar. İnsanlar hırlaşacaklarına, anlaşmak, sevişmek, yardımlaşmak için bir araya gelselerdi, Peygamberlerinin emrine uymuş olurlardı
İnsan olmak
Gözümüzü maddi bedenin ötesindeki tatminlere, sıradanın ötesindeki yükseklere dikmeliyiz. Biz bunlara layık varlıklarız.
Sayfa 165Kitabı okudu
Reklam
Maalesef
Küçük bir altın parçasının çöpe atılmasına kimse kayıtsız kalamazken, ne tuhaftır ki, milyonlarca altın vererek satın alınamayacak zamanın boş işlerle heder olmasına ekseriyetle lakayd kalınmaktadır.
Zamanın sonunda;
"Zamanın sonunda; Dünyadan, el çekmeğe özenen ve fakat, dünyadan, el çekmeyen, Âhireti, özler görünen ve fakat, âhireti, özlemeyen, Başkalarını, Valilere, gitmekten, men eden ve fakat, kendileri giden, Zenginlere, yaklaşan ve fakat, fakirlerden, uzaklaşan, Ellerini, ileri gelenlere, açan ve fakat, ellerini, fakirlere yuman bilginler gelecektir ki, işte, bunlar, şeytanların kardeşleri, Rahman'ın ise düşmanlarıdır!"
EKONOMİK TETİKÇİLER
Ülkeyi yüklü miktarda borç altına sokacak projeler üretip, sonra da bu projelerden elde edilen geliri ve kendi doğal kaynaklarını kullanarak bu borcu ödeme kapasitesinin olduğunu göstermek kolaydı. Dolayısıyla, enerji dağıtım ağları, otoyollar ve iletişim sistemlerine yapılacak büyük yatırımlar, Kolombiya’nın engin gaz ve petrol kaynaklarını barındıran ama gelişmemiş Amazon bölgelerini açmasını sağlayacak; bu projeler de borcun ve faizinin geri ödenmesi için gerekli geliri yaratacaktı.
Siz var ya!
Bu planın dünyanın geri kalan kısmında da işlerin nasıl yapılacağına dair bir model oluşturacağı hakkında hepimizin yüksek beklentileri vardı. Dünya gezgini Suudiler, bizden övgüyle söz edecek, birçok ülke liderini başardığımız mucizelere tanıklık etmeleri için Suudi Arabistan’a davet edecekti ki, o liderler sonra kendi ülkeleri için benzer planlar yapmalarına yardım etmemiz için bize gelecek ve biz de onları finanse etmek üzere Dünya Bankası kredileri ya da başka borç yükleme yöntemleri ayarlayacaktık. Küresel imparatorluk için iyi bir hizmet olacaktı bu çalışma.
Sayfa 101Kitabı okudu
Hayat bu olmamalı
Aynı emperyalist anlayış birçok savaşın, yozlaşmanın, açlığın ve soykırımın sebebi olmuştur ve olmaya devam etmektedir. Ve her zaman imparatorlukların vatandaşlarının vicdan ve mutluluklarında ciddi anlamda ters etkiler yaratmış, sosyal bunalıma katkıda bulunarak insanlık tarihindeki en zengin kültürlerin en fazla intihar, uyuşturucu kullanımı ve şiddet oranlarıyla karşı karşıya kalmasına neden olmuştur.
elle degistirmek idarecilerin, sözle degistirmek âlimlerin ve kalble degistirmek de bütün müslümanlarin görevidir
Reklam
Batı
Avrupalı için medeniyet, zorun yerine hilenin geçişidir. Fransız, bu mânâda Rus’tan daha medenidir, daha medeni, yani daha tehlikeli.
Sayfa 156Kitabı okudu
Vah ki vah olan olmuş
Avrupa Tanzimat’tan beri aynı emelin kovalayıcısıdır: Türk aydınında mukaddesi öldürmek. Mukaddesi yani İslâmiyet’i. Bu mukaddesin yerine kendi mukaddesini aşılayamazdı. Çünkü misyonerin hedefi, Devlet-i Âliyye’yi Hıristiyanlığa kazanmak yani, Devlet-i Âliyye ile bütünleşmek değil, ezelî düşmanını “etnik” bir toz yığını haline getirmekti,
Sayfa 135Kitabı okudu
Gerçek entelektüel, önce ülkesinin haklarını, düşman bir dünyaya haykırmakla görevlidir. Yani rüşeymi bir mahiyet taşıyan, şu veya bu sınıfın ideolog veya demagogu olmamak, ülkesinin bütününü, bütün ülkelere karşı müdafaa etmek.
Agora
Her sanatkâr agora’ya inmek, hayırla şerrin savaşında ister istemez yer almak mecburiyetindedir. Fildişi kuleye kapananlar şerrin zaferini (bilerek veya bilmeyerek) kolaylaştırmış olurlar.
Ders olsun
Ona göre, gerçek entelektüel bir zümrenin emir kulu değildir, gerçek entelektüel bir devrin şuuru olmak zorundadır, bütün hakikatleri yoklamalı, bütün yalanların maskesini yırtmalı, kalabalığa doğruyu göstermeli, her düşünceye saygılı olmalı, tarafsız olmalı, vuzuhu fethe çalışmalıdır.
IŞILTILAR
İnsanlarla konuşmak, onların dertlerini paylaşmak, zorda kalan insanlara yardım etmek, gözyaşlarını silip yerlerine IŞILTI lar koymak.
Sayfa 113Kitabı okudu
Reklam
Mutluluk?
Mutluluğun, her şeyin yerini bulmasına bağlı olduğunu düşünmek çok kolay olsa da aslında tam tersi doğrudur. Her şey ancak mutluluk bulunduğunda yerli yerine oturur.
Her zaman zor oldu bana..
Kendinizi ifade etmeyi ne kadar geciktirirseniz söylemeniz gereken şeyleri o kadar uzun süre taşımış olursunuz.
Sayfa 177Kitabı okudu
Bu kapı ölene kadar açıktır
Bizler annesinin tokadından korkup annesinin göğsüne sığınan çocuk gibi ALLAH' a sığınırız. Bunun dışında herkes korktuğundan kaçar ama sadece ALLAH' tan korkan yine O' na koşar. Tövbe işte bu haldir. O' ndan korkup O' na sığınmaktır. Bu kapı ölene kadar açıktır.
Anladın mı?
İyi bak kabına, olmasın delik, Boşuna taşırsın, gider gündelik. Anında olmalı, ettiğin iyilik, Alem duysun diye inayet etme.
Fabrika Ayarı
Hastalık, fakirlik ve itibarsızlık. Kırk gün geçti üçü de uğramadı. Keyfin yerinde, hasta değilsin, fakirlik yok, sana hep selam veriliyor, saygı duyuluyor ve kırk gün bu hal devam etti. Sen o zaman kork! Çünkü gözden çıkarılana böyle yapılır. Allah göstermesin! Dert ve bela, sevilenleri çekmek için kementtir.
Hünkar' ım
* Allah' ın dediği olur, Mutlak olan odur. * Doğrultalım derken eğrilmişti zaman..