Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Barış, savaşın olmaması demek değildir. O, bir erdem, bir ruh hali, iyilikseverlilik eğilimi, güven ve asalettir.
"Eğer biri, başka biri tarafından sevildiğini düşünürse ve böyle bir sevgi için ona hiçbir neden sunmuş olduğuna inanmıyorsa, onu zorunlu olarak sevecektir..."
Reklam
120 syf.
·
Puan vermedi
Descartes, Spinoza ve Leibniz’in görüşlerinin örneklendirildiği felsefe ile ilgilenenlerin beğenebileceği bir kitap.. Bana sınav dönemimde faydası olmuştu..
Söylem İnceleme Monadoloji
Söylem İnceleme MonadolojiRené Descartes · İdea Yayınevi · 199843 okunma
342 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
49 günde okudu
Ethica'yı okumak isteyenlere bu çeviridense, Kabalcı Yayınları'ndan çıkan Çiğdem Dürüşken'e ait olan çeviriyi tavsiye ederim, çünkü eserin ana dili olan Latince'den direk çeviridir. Hilmi Ziya Ülken'in bu çevirisi ise Fransızca kaynaktandır. Ayrıca Ethica'yı okumadan önce Spinoza'yı tanımanızı şiddetle tavsiye ederim.
Etika
EtikaBaruch Spinoza · Dost Kitabevi Yayınları · 20191,579 okunma
Sevginin ölçüsü , ölçüsüz sevmektir
Reklam
“Havaya atılan bir taş düşünebilseydi, kendi isteğiyle yere düştüğünü sanırdı.”
Spinoza'nın Ethica'da amaçladığı temel düşünce, varlıkları ilk nedenleriyle anlamaya yönelikti. Çünkü her sonuç kendisini var eden nedende katlı durur ve katlar tek tek açıldıkça, sonucun özü apaçık şekilde ortaya çıkar ve doğru şekilde kavranır. Sonucu, ilk nedenini göz önüne almadan bilmeye çalışmak, önyargıların oluşumuna zemin hazırlar, önyargılar büyüyüp çoğaldıkça da toplum aklı bir kenara koyup batıl inançlara yönelir. Batıl inançlarsa, dış etkilere her zaman ve fazlasıyla açık olan insan doğasını iyiden iyiye bu etkilerin esiri haline getirir ve insan dış etkilere maruz kaldıkça, zarara uğrayıp onu yaşama bağlayan tutkaldan, yani sevinçten gitgide uzaklaşır ve kederin oyuncağı haline dönüşür.
Sayfa 19 - Kabalcı Yayınları
İnsanlar kendilerinin özgür olduğunu düşünürler, çünkü kendi seçimlerinin ve arzularının farkındadırlar, ama kendilerini bunları seçmeye ve arzulamaya sevk eden nedenlerden bihaberdirler; hatta öyle bihaberdirler ki, bu nedenleri rüyalarında dahi görse inanmazlar.
Sayfa 71 - Kabalcı Yayınları
Nasıl ki ışık hem kendisini hem de karanlığı açığa vuruyorsa, aynı şekilde hakikatin kendisi de hem kendisinin hem de yanlışlığın ölçütüdür.
Sayfa 131 - Kabalcı Yayınları
Reklam
Bu öğreti bizi toplumsal yaşama hazırlar, hiç kimseden nefret etmemeyi, hiç kimseyi küçümsememeyi, hiç kimseyle alay etmemeyi, hiç kimseye kızmamayı ve hiç kimseyi kıskanmamayı öğreterek. Ayrıca herkesin elindekiyle yetinmesini ve komşusuna yardım etmesini de öğretir, üstelik öyle kadınsı bir merhametle, tarafgirlikle, batıl inançla değil de, yeri ve zamanı geldiğinde sadece aklın sesine kulak vererek;
Sayfa 148 - Kabalcı Yayınları
Duygular ve insanların yaşam tarzları hakkında eser kaleme alan çoğu düşünür doğanın ortak yasalarından kaynaklanan doğal şeylerle değil de, doğanın dışında olan şeylerle ilgilenmişe benziyorlar. İnsanoğlunu doğada krallık içinde bir krallık olarak görmüşler adeta. Çünkü insanın doğa düzenine uymak yerine bu düzeni bozduğuna inanıyorlar; kendi eylemleri üzerinde mutlak bir denetim gücü olduğuna ve kendi eylemini kendisinin belirleyebileceğine inanıyorlar. Sonra da insani zayıflıkların ve tutarsızlıkların nedenini doğanın mutlak kudretine yoracaklarına insan doğasındaki falanca kusura yoruyorlar, bu yüzden de doğalarına dertleniyorlar, gülüyorlar, burun kıvırıyorlar ya da daha çok lanet yağdırıyorlar ve insan zihninin yetersizliğini belagatiyle ve kurnazlığıyla kim daha iyi kınarsa onu tanrı yerine koyuyorlar.
Sayfa 149 - Kabalcı Yayınları
...arzu bilincine varılan iştahtır... biz bir şey için çabalıyorsak, onu istiyorsak, ona iştah kabartıyorsak, bunu o şeyin iyi olduğuna hükmettiğimiz için yapmıyoruz; tersine, bir şeye çaba harcadığımız, onu istediğimiz, ona iştah kabarttığımız, yani onu arzuladığımız için o şeyin iyi olduğuna hükmediyoruz.
Sayfa 163 - Kabalcı Yayınları
Nefret ettiğimiz bir şeyin yok olduğu ya da başına başka türlü bir kötülük geldiğini hayal edince duyduğumuz sevinç hiçbir üzüntü hissetmeden yaşanmaz.
Sayfa 198 - Kabalcı Yayınları
İnsanın duygularını yönetmedeki ya da denetlemedeki acizliğine esaret adını veriyorum. Çünkü duygularına boyun eğen bir insan kendi denetimi altında değil, daha çok kaderin denetimi altındadır; hatta kaderin hükümranlığına öyle teslim olmuştur ki, iyinin ne olduğunu gördüğü halde her fırsatta kötünün peşinden gitmeye zorlanır.
Sayfa 237 - Kabalcı Yayınları
938 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.