658 sayfa su gibi açıp geçti. Ne zaman kitabın sonuna geldim, hiç farkına varamadım doğrusu. Öylesine sürükleyiciydi ki bazen elimden bırakasım gelmedi.
Yazarın "sevgili okurum" diye hitap etmesi; kitap okumaktan ziyade sanki Jane ile sohbet ediyormuşum hissi verdi bana. Sanki o anlattı, ben dinledim. Onunla birlikte sevindim, onunla birlikte üzüldüm, onunla birlikte güldüm, onunla birlikte ağladım. Tüm zorluklara rağmen büründüğü o güçlü karaktere, kimseye karşı boyun eğmemesine, doğruluna emin olduğu ilkelere sımsıkı bağlanmasına, her ne olursa olsun kendisine olan saygısını her şeyden üstün tutup asla yitirmemesine hayran oldum.
Jane hakkında uzun uzun bahsedip okuyucunun elinden onu okuyarak keşfetme, tanıma zevkini almak istemiyorum. O yüzden henüz okumadıysan diyeceğim şu ki; vakit kaybetmeden git ve oku. Eminim kendinden bir şeyler bulacaksın..