Görmek, görmek, belirsiz gölgelerden başka bir şey olmasa bile bir şeyler görmek, bir aynanın karşısına geçmek, koyu renk yayınık bir lekeye bakıp, İşte oradaki benim yüzüm, ışıklı şeylerse bana ait değil, diyebilmek.
Kardeşini Doğurmak / Büşra Sanay
Seslendiren : Seda Türkmen
Dinleme Süre: 10 saat 40 dk.
Hepinize selamlar,
En son dinlediğim kitap Büşra Sanay'ın büyük bir titizlikle kaleme aldığı " Kardeşini Doğurmak" oldu.
"Mısır'da ensestin dinsel ve siyasal nedenleri vardı. Dolayısıyla ensest üst sınıfa özgü bir durumdu
Geceleri uyutmayan sabahları yatağımızdan fırlatan bir heyecanımız varsa bir amacımız da var demektir.
Ne kadar güzel değil mi evet ben de biz de insanız hepimizin başka heyecanları başka hayatları var.
Ben kendimden yazacağım bugün güne bu kitabı seçerek başladım ve beni yukarıdaki paragraf karşıladı işte bu dedim beni kucaklayan bir kitap daha
Dünyada pek çok insanın başına gelen büyük musibet ve belaları düşündüm ki bu musibetler çok sert ve şiddetliydi. Sonra Subhanallah! Allah (c.c) kerimlerin en keremlisidir. Keremi de müsamahakâr olmayı gerektirir. Peki, o zaman bun- lara verilen bu cezalar neyin nesi? diye düşündüm. Sonra anladım ki pek çok insanın varlığı yoklukları gibidir. Allah'ın birliği ile alakalı konulardaki delillere detaylarıyla vakıf değiller, Onun emir ve yasaklarına bakmazlar, hayvanlar gibi içgüdüleriyle sıradan yaşarlar. Eğer şeriat rasgele onların isteklerine rastlarsa ne a'la; aksi takdirde onlar kendi heves- lerine dayanırlar. Paraya sahip olduktan sonra onun ne haram ne de helal yerden gelmesine aldırmazlar. Kolaylarına gelirse namaz kılarlar; yoksa terk ederler. Onlar bazı büyük günahları bilmelerine rağmen açık bir şekilde işlerler. Bazılarının bilgileri daha kuvvetli, günahlarıdaha büyük olsa da onlara gelen azap yine de işlediklerine göre hafif kalıyor. Eğer gelen azap onların günahlarını temizlemek cinsinden olursa hemen feryad-ı figan ederler ve "Ben hangi günahı işledim ki bu başıma geldi?" derler. Bazıları işledikleri günahlardan dolayı yerin bile titrediğini unuturlar. Bazen yaşlı kişiye yaşından dolayı ceza hafif gelir ve kalpler ona karşı merhamet duygusuna kapılır. O bunun gelmesinin sebebinin genç iken işlediklerinden dolayı olduğunun farkında olmaz. Ancak bunların başına bir musibet gelse biliyorum ki bu musibet işlemiş oldukları günahlar sebebiyledir.
Örümceğin yiyecek bulmak için av peşinde koşmaya, hatta kıpırdamaya bile gereksinimi yoktur. Köşesinde sessizce oturur ve kurbanlarının kendi iradeleriyle gelip ağın ipliklerine takılmalarını bekler.
bana kalsa her durum, olay ve kişilere karşı farklı bir yaştayım ama bugün gece on ikiye kadar kat'î surette 28 olmamı söylüyorlar. öyle ki ekrem başkan akbil bastığımda ismimin yanına hemen yeni yaşımı iliştirmiş bile. yirmi sekiz yazana kadar bedava yap bari... neyse. ne yapalım artık mecburen yirmi sekiz.
Cezaların en büyüğü de günahkâr kişinin gelecek olan azabı hissetmemesidir. Bundan daha kötüsü ise; kişinin İşlediği günahtan dolayı mutluluk duymasıdır. Örneğin haram mal kazanan kişinin bundan dolayı mutluluk duyması, günah işleyenin günahına devam etmesi gibi. Kimin hali böyleyse o kişinin itaatte olması bile onu kurtarmaz. Ben âlimlerin ve zahidlerin birçoğunun bu durumda olduğunu gördüm; onlar azabın gelebileceğini hissetmiyorlardı. Onların pek çoğu da mevki, makam talepleri nedeniyle bu duruma düşmüşlerdi.
Birkaç, dakikalığına yalnız kalmak bile onu huzursuz eder, ruhu sıkılırdı, sanki daha şimdiden herkesin onu terk ettiği duygusuna kapılır, kötü bir önseziyle en geniş mekanı bile zindan hücresi gibi daracık bulurdu.
...