Çevresindeki dünyanın eriyip kendisinden uzaklaştığı, gökyüzünde bir yıldız gibi tek başına kaldığı andan, bir üşüme ve umutsuzluğun üzerine çullandığı bu andan, sıyrılıp çıktı Siddharta, öncekinden daha çok Ben’di, daha bir sıkıca toparlanmıştı. Bu en son ürpertisiydi uyanışın, Siddharta hissediyordu bunu, en son kasılmasıydı doğumun.