Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Nehir

Nehir
@birkitapbinumut
İ𝖓𝖘𝖆𝖓𝖑𝖆𝖗 𝖐ı𝖗ı𝖈ı𝖞𝖉ı, 𝖐𝖎𝖙𝖆𝖕𝖑𝖆𝖗𝖆 𝖐𝖆ç𝖙ı𝖒 *** #125950062
408 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
"Ama belki de yeni bir şeyin doğması için her şeyi yıkmamız gerekiyordur. Ölümden hayat doğar." Garner Kasabasında erdem yılı hakkında konuşmak yasak. Bu kasabada her 16 yaşına basmış genç kız; kasaba dışına, vahşi doğaya, ıssız bir ormana götürülüyor. Neden peki? Çünkü kasabadaki erkekler kadınların sihirleri olduğunu, bu sihirleri
Erdem Yılı
Erdem YılıKim Liggett · Yabancı · 20211,393 okunma
Reklam
512 syf.
9/10 puan verdi
·
16 günde okudu
Erin Handerson büyüye ilgili olmasına rağmen gerçekten bir cadı olabileceğini hiç düşünmez. Ama kendini bir anda Vhartlox Cadı Akademisi'nde bulur. Orada güvende olacağını düşünürken başına beklenmedik olaylar gelir ve gücünü keşfederken kendini geçmişin derin sularına gömülmüş, Tanrıların hüküm sürdüğü zamandan kalan bir davanın ortasında bulur... Öncelikle kitabı çok sevdiğimi söyleyeyim. Yazarın yazım dili çok güzeldi ve bir erkek olarak kadınları yüceltmesi takdir edilmesi gereken bir nokta. Kitabın ilk sayfalarından itibaren içine çekiliyorsunuz ve su gibi akıp gidiyor. Yazar kitabı yazarken Harry Potter evreninden esinlenmiş. Eğer Harry Potter serisini seviyorsanız bu kitaba bayılacaksınız. Kurulan evren harikaydı; orada olmak, o kişilerle zaman geçirmek ve o mucize gibi büyüyü ben de yapabilmek isterdim... Kitabın son sayfalarını nefes almadan okudum resmen... Burada aslında bir genç kızın, kim olduğunu ve yapabileceklerini keşfetmesini okuyoruz. Yaptığı hatalardan ders çıkarması ve kendine güveninin artması aynı zamanda bir kızın kendini bulma hikayesidir bana göre. Tabii bunlar olurken kızımızın da başı beladan bir türlü kurtulmıyor. Eğer fantastik aşığıysanız bu kitaba şans verin derim... Şimdiden keyifli okumalar...
Hekate'nin Kızları - Vhartlox Cadı Akademisi
Hekate'nin Kızları - Vhartlox Cadı AkademisiEkin S. Koch · Ephesus Yayınları · 20202,227 okunma
126 syf.
8/10 puan verdi
·
26 günde okudu
Kitap Werther'in dostu Wilhelm'e yazdığı mektuplardan oluşuyor. Werther bir baloya giderken tanıştığı Lotte'ye çok aşık oluyor ama aşkına istediği gibi karşılık verilmiyor. Werther de zaman içinde her şeyden sıkılmaya, eskiden zevk aldığı şeyleri artık sevmemeye başlıyor. Okurken Werther'e çok kızdığım yerler oldu. Adam sürekli kendini suçluyor ve kendine acı çektiriyor. Bu benim hoşuma gitmedi. Sürekli kendi sınırlarına çarpan asla sınırlarının ötesine çıkamayan bir insan. Mantığıyla değil duygularıyla hareket ediyor ve bazen onu karşınıza alıp ona "kendine gel!" demek istiyorsunuz (şahsen ben istedim) Kitabın dili sade ve güzeldi ama olay örgüsü biraz yavaş ilerliyordu. Çok güzel başlamıştı fakat ortalara doğru biraz boğucu olmaya başladı. Ancak ne olursa olsun bu kitaptan nefret edeceğinizi düşünmüyorum. Her ne kadar sinirlenseniz de kızsanız da kitapta illa ki kendinizden bir şeyler buluyorsunuz ve ister istemez Werther'in yazgısına üzülüyorsunuz. Kitabı okurken altını çizdiğim o kadar fazla yer vardı ki kitap rengarenk oldu:)) Bence klasik seviyorsanız alın okuyun Şimdiden keyifli okumalar...
Genç Werther'in Acıları
Genç Werther'in AcılarıJohann Wolfgang Von Goethe · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021121,2bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
80 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
"Korku cezadan çok daha beterdir, çünkü ceza bellidir, ağır da olsa, hafif de, hiçbir zaman belirsizliğin dehşeti kadar, o sonsuz gerilimin ürkünçlüğü kadar kötü değildir" Kocasını aldatan bir kadının korkusunu okuyoruz bu kitapta. Kısacık olmasına rağmen çarçabuk okunabilecek bir kitap olduğunu düşünmüyorum. O satırları okurken üstünde durup düşünmek, hazmetmek gerekiyor. Anlatımdaki kusursuzluğu fark etmek, kelimelerin arasında dolaşıp o ahengi yakalamak gerekiyor. Stefan Zweig, eserlerinde psikanalitik tekniğini çok iyi kullanabilen bir yazar. Onu okurken sadece okumakla kalmıyor kişinin ruhunun derinliklerine kadar iniyoruz. Bayan Irene'nin yaşadığı o büyük korkuyu siz de yaşıyorsunuz. Bir kitapta olması gereken en önemli şeylerden biri de bu bana göre: kendini hikayede hissedebilmek... En sevdiğim eserler arasına girdi diyebilirim. Kitap tamamen ruhsal portre üzerine kurulu yani çok fazla betimleme var (ama tabii ki bir Zweig hastası olarak bunlar beni sıkmadı:)) Klasik okumayı seviyorsanız okumanızı isterim... Keyifli okumalar diliyorum şimdiden :)
Korku
KorkuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Yayınları · 2022103,2bin okunma
496 syf.
8/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Bu kitap hakkında yapılan yorumlara baktığımda biraz düşük bir beklentiyle başlamıştım. Fakat kitap ne aşırı kötü ne aşırı iyi yani ortalama bir kitaptı bence. Tam kafa dağıtmalık; sizi büyüleyici atmosferiyle ve özgün evreniyle rs'den çıkarabilecek ve eğlendirebilecek bir eser. Bunların yanında maalesef kitapta beğenmediğim birkaç noktadan söz etmek istiyorum: Öncelikle tek kitap olduğu için biraz sıkıştırılmış gibi hissettim. Bazı şeyler çok yüzeysel kalmış. Evet aksiyon ve tempo yüksekti ama dediğim gibi okuyucunun o evreni daha iyi kavrayabilmesi, daha iyi olaylara hakim olabilmesi için daha ayrıntılı bir şekilde okura sunulabilirdi... Eğer yoğun ve tutkulu bir aşk hikayesi okumak istiyorsanız size göre değil bu kitap. Çünkü yoğun bir aşk değil de daha saf ve tatlı bir aşk vardı. (Ben bu tür şeyleri daha çok seviyorum bu açıdan güzeldi kitap) Kurguda herhangi bir "tutarsızlık" göremedim, iyiydi (belki daha da iyi bir şey çıkabilir miydi ortaya... Bilemem:/) En sevdiğim karakter kesinlikle Silas (kendisi bir iblis) Silas o kadar tatlıydı ki (her ne kadar iblisleri bencil, acımasız, soğuk ve güvenilmez olarak tanıtsa da onun böyle olmadığını hepimiz biliyoruz anlatmaya gerek yok:)) Elisabeth güçlü bir kadın karakterdi kararlı, kendinden emin ve istikrarlı bir yapısı vardı. Nathaniel de geçmişinde yaşadığı bazı kötü olaylar nedeniyle biraz içine kapanık ama onun da yumuşacık bir kalbi var:) Kitabın sonunu sevdim. Biraz okuyucunun hayal gücüne bırakılmıştı ve bu hoşuma gitti. Eğer genç kurgu okumayı seviyorsanız veya yeni okumaya başlıyorsanız -şiddetle olmasa da- okumanızı tavsiye ederim...
Dikenlerin Büyüsü
Dikenlerin BüyüsüMargaret Rogerson · Ephesus Yayınları · 20211,196 okunma
Reklam
256 syf.
10/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Romanımız Ömer ile Nihat'ın vapurdaki konuşmaları ile başlar. Ömer; artık hiçbir şey istemediğini, hiçbir şeyin ona cazip gelmediğini, günden güne miskinleştigini ve bundan memnun olduğundan bahseder. O sırada vapurda bir kız görür ve ona aşık olur... Kızımızın ismi Macide, Balıkesir'den İstanbul'a akrabalarının yanına gelmiştir ve
İçimizdeki Şeytan
İçimizdeki ŞeytanSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2019172bin okunma
131 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Kitabın isminden de anlaşılacağı üzere bir idam mahkumunun son gününü, onun neler yaşadığını, neler hissettiğini okuyoruz. Konumuz ölüm... Kulağa pek ilgi çekici gelmiyor başta ama okuduktan sonra iyi ki almışım dedim. İlk defa Victor Hugo okudum ve bu son olmayacak. Çünkü yazarın kalemini sevdim, gayet akıcıydı. Kitabın sonu pek de mutlu bitmiyor açıkçası fakat ilginç bir şekilde sizi etkiliyor. Bitirdikten sonra bunun üstüne epey bir düşündüm yani. Klasik okumayı seviyorsanız bu kitabı tavsiye ederim Şimdiden herkese keyifli okumalar:)))
Bir İdam Mahkûmunun Son Günü
Bir İdam Mahkûmunun Son GünüVictor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2023120,7bin okunma
436 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
"Kötülüğe gerekçe uydurmanın manası yok" Severek okuduğum bir kitabı bitirdikten sonra kendimi çok büyük bir boşluktaymışım gibi hissediyorum. Özellikle aşırı sevdiysem etkisinden çıkmam uzun sürüyor. "Alt tarafı bir polisiye roman ne kadar abarttın?" diye düşünebilirsiniz ama şuan söylediklerimde samimiyim. Bir de romanın
Kırlangıç Çığlığı
Kırlangıç ÇığlığıAhmet Ümit · Yapı Kredi Yayınları · 201931,6bin okunma
83 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
New York'dan Buenos Aires'e giden bir gemide geçiyor olay. Nazi döneminde hücrede işkence çeken bir adamın, askerin paltosunun cebinde bulduğu satranç kitabıyla satranç oyununu öğreniyor. Daha sonra gemide dünya şampiyonu ile karşılaşıyor ve satranç oynuyorlar... Zweig'in kalemine bayılıyorum zaten. Orada yaşatıyor bizi, okumuyoruz da izliyoruz sanki. Psikolojik tahlilleri oldukça yoğun olan bir eser. Dr.B.'nin karamsarlığı, ümitsizliği, yalnızlığı, yaşadığı duygu yoğunluğu ve içinde bulunduğu (onun tabiriyle) "hiçlik" harika bir şekilde okura aktarılmış. Bildiğim kadarıyla bu kitap, yazarın son eseri ve bu kitabı yazdıktan sonra intihar ediyor. Bu da kitabı daha mühim kılıyor. Sayfa sayısı bakımından kısa olmasına rağmen akılda kalıcı ve etkileyici. Okumak isteyen herkese tavsiye ederim:)) Okuyun okutturun... Şimdiden herkese keyifli okumalar
Satranç
SatrançStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020237,6bin okunma
336 syf.
4/10 puan verdi
·
4 saatte okudu
Çok daha iyi olabilirdi...
Bu kitaba çok büyük bir beklentiyle başlamıştım fakat büyük bir hayal kırıklığına uğradım:(( Aslında konu güzeldi, ilgi çekiciydi ama çok monoton ve heyecansız bir şekilde ilerledi bana göre. Bir "gerilim-korku" romanı olmasına rağmen beni hiç germedi şahsen. Soluksuz okunabilecek bir roman değildi. Kitabın sonu da daha iyi bitebilirdi ayrıca. Açıklanması gereken bazı şeyler vardı. Sanki herşey havada kalmış gibiydi. Bir zaman sonra artık herşey birbirini tekrarlamaya başladı ve gereksiz yere uzatıldığını fark ettim. Yazarın kolay okunan bir dili vardı bu arada ama dediğim gibi fazla duygusuz geldi bana. Sanki düz bir yazıyı okuyormuşum gibi hissettim, sonunu da sırf "acaba sonunu nereye bağlayacak?" düşüncesiyle okudum zaten. Bundan çok çok daha iyi gerilim-korku kitapları var... Hayal kırıklığı...
Kafes
KafesJosh Malerman · İthaki Yayınları · 201813bin okunma
Reklam
490 syf.
10/10 puan verdi
·
5 günde okudu
"Yaşadığın sürece hep bir umut vardır." Hayatımda okuduğum en güzel fantastik serilerden birisi diyebilirim. Bu kitabın ilk yarısı beni biraz sıkmış olsa da (çünkü ilk yarısında pek kayda değer bir olay yaşanmamıştı, daha çok karakterlerin ruh halleri, birbirlerinden ayrı kaldıkları sürede yaşadıkları zorluklar, iç çatışmaları vs. daha yoğundu.) yarısından sonra çok güzel bir şekilde ilerledi. Hele bir de olaylara Zuzana ve Mik'in de dahil olması kitaba ayrı bir renk katmış. (Gerçekten bu ikiliye bayılıyorum) Yazarın hayal gücüne başından beri hayranım zaten. Bu kadın bir sihirbaz olmalı çünkü böyle bir kurgu ancak bu kadar müthiş ötesi olabilirdi. Yazarın dili biraz yoğun fakat okurken pek de yorulacağınızı sanmıyorum, su gibi akıp gidiyor. Bence fantastik aşığı olanlar bu seriyi mutlaka okumalı diye düşünüyorum. Çok farklı bir evren, çok farklı bir atmosfer, okuduktan sonra pişman olacağınızı düşünmüyorum. Şimdiden herkese keyifli okumalar...
Kan ve Yıldız Işığı Günleri
Kan ve Yıldız Işığı GünleriLaini Taylor · Artemis Yayınları · 20201,072 okunma
444 syf.
10/10 puan verdi
·
8 günde okudu
"Umut senin içinden gelir, dileklerse sadece sihirdir." Harika bir fantastik kurgu. Şu ana kadar okuduğum en güzel ve sürükleyici fantastik kitaptı diyebilirim. Yazarın dilinin yoğun olmasına rağmen su gibi akıp gidiyor. Sizi gerçekten etkisi altına alacak. Adeta sizi içine hapsedecek:)) Konusu hep birbirinin aynı olan kitaplardan gına geldi artık. Bunun gibi "özgün" kurguların arka planda kalması çok üzücü:( Eğer farklı bir kurgu, farklı bir atmosfer, farklı karakterler arıyorsanız kaçırmayın derim... Şimdiden herkese keyifli okumalar...
Duman ve Kemiğin Kızı
Duman ve Kemiğin KızıLaini Taylor · Artemis Yayıncılık · 20131,641 okunma
152 syf.
9/10 puan verdi
·
4 günde okudu
"Gerçekler korkunç değildir; sadece ilginç yanları vardır." Yine muazzam bir Agatha Christie kitabı okudum. Herkesin dediği gibi her polisiye okuyucusunun yolu bir gün Agatha Christie ile kesişir. Güzel, hoş, tadımlık bir romandı. İki günde bitirebilirsiniz. Oldukça akıcıydı. Konusuna gelecek olursak; Ünlü fizikçi Sir Claude Avory formülünün çalışmasından korkmaktadır. Aile üyelerinden şüphelenir. Bu durumu açıklığa kavuşturmak için ünlü dedektif Hercule Poirot'u malikanesine davet eder. Akşam yemeğinden sonra kahvesini yudumlarken akrabaları ile sohbet edecektir. Onları da yanına çağırır ve uşağından gizlice kapıyı kilitlemesini ister. Misafirlerine ise ışığın bir süre kapalı kalacağını, bu sürede formülü çalan kişinin formülü sehpanın üzerine koymasını söyler. Fakat ışıklar yandığında ortada boş bir zarf ve bir ceset bulurlar. Dedektif Hercule Poirot malikaneye geldiğinde ünlü fizikçinin cansız bedeniyle karşılaşır. Şimdi her şey Hercule Poirot'un zekasına kalmıştır... Alıp okuyabilirsiniz. Şimdiden herkese keyifli okumalar...
Acı Kahve
Acı KahveAgatha Christie · Altın Kitaplar · 20187,7bin okunma
288 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
"Yapabileceğim tek şey, hayal kurmak. Ben de bu yüzden hayal kuruyorum." Sevimli bir köpeğin ağzından yazılmış, içinizi ısıtacak bir roman. İlk defa bir köpeğin ağzından yazılmış kitap okudum ve bayıldım. O kadar tatlı ki okurken ağladım. (Yanlış anlaşılmasın kitap kötü falan bitmiyor. Aksine oldukça hoş. Ben biraz fazla duygulandım sadece:)) Yazarın kalemi, karakterler, bakış açısı... Hepsi muhteşem. Eğer kafanızı dağıtıp zihninizi dinlendirmek istiyorsanız alın okuyun derim. Cosmo'nun ailesine bağlılığı ve sevgisi, onları bir arada tutma çabası gerçekten hayran olunacak bir durum. Ben de ileride böyle bir hayvanım olsun isterdim açıkçası:)) Neyse lafı fazla uzatmaya gerek yok Şimdiden herkese keyifli okumalar...
Ben Cosmo
Ben CosmoCarlie Sorosiak · Timaş Yayınları · 2020519 okunma
448 syf.
9/10 puan verdi
·
6 günde okudu
"Bazı yaralar asla iyileşmez, zaman ve bilgiyle bile." Güzel bir seriye başladığımı düşünüyorum. Yazarın kalemi iyiydi. Karakterlerin işlenişi ve kurgu zaten muazzamdı. Aslında itiraf etmem gerekirse bu seriye başlamadan önce birazcık önyargılıydım. Bu kitaba da zaten bir arkadaşımın tavsiyesiyle (aslında tavsiye değil baya zorlamayla:)) okumaya başladım. Ve gerçekten beğendim. Dediği kadar var. Sonraki kitaplarını da okumayı düşünüyorum. Fakat bir şeyi açıklığa kavuşturmak istiyorum. Kitapta biraz fazla açık seçik sahneler ve konuşmalar var. Eğer bu tür şeylerden rahatsız oluyorsanız ve yaşınız da biraz küçükse pek tavsiye etmem. Lakin dediğim gibi konu ve işleniş çok güzel. Su gibi akıp gidiyor. Fazla konuşmaya gerek yok okuyabilirsiniz. Sanırım uzun bir seri beni bekliyor. Hadi hayırlısı... Şimdiden herkese keyifli okumalar
Mezarla Randevu
Mezarla RandevuJeaniene Frost · Artemis Yayınları · 2010423 okunma
320 syf.
10/10 puan verdi
·
33 saatte okudu
Okumayan bin pişman!!!
Evveeetttt yine harikulade bir kitap okudum... Bu kitap gerçekten de tüm alkışları hak ediyor. O kadar zengin bir eserdi ki içinde ne ararsanız vardı. Oldukça akıcı ilerliyor ve iki günde bitirebilirsiniz. İnanın zamanın nasıl geçtiğini bile anlamayacaksınız... Müthiş bir hayal gücü ile yaratılmış, insanı derinden etkileyen ve efsanelerle süslenmiş bir atmosfer... Deyimi yerindeyse çok lezzetli bir kitaptı. Eğer kafanızı dağıtmak için, macera dolu ve biraz da gotik bir anlatı arıyorsanız tam da bunlara uygun bir yapıt. Karakterler de muhteşem ötesiydi zaten. (Violet'in kendine güveni ve cesareti insanın gözlerini kamaştırıyor:)) Daha fazla konuşmaya gerek yok. Alın okuyun der susarım:))) Şimdiden herkese keyifli okumalar...
Malamander
MalamanderThomas Henry Taylor · Genç Timaş · 20202,525 okunma
Reklam
288 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Bu kitabı mutlaka okuyun!!!
Bu kitabı övmeye kelimeler yetmiyor!!! Gerçekten harika bir kitaptı. Lütfen bu kitabı ve listeyi (Liste ilk kitap) okumadan ölmeyin! Sayfalar çok akıcı bir şekilde ilerliyor ve ne zaman başlayıp ne zaman bitirdiğinizi bile fark edemiyorsunuz. Yazar yarattığı atmosferle insanı en derinden etkilemeyi başarıyor. Karakterler o kadar muhteşem yazılmış ki eminim siz de çok seviceksiniz. Ayrıca yazar dili çok dikkatli kullanmış, oldukça yerinde söz sanatları kullanmış ve güzel benzetmelerle ve betimlemelerle sizi adeta o dünyada yaşatıyor. Okurken asla sıkılmıyorsunuz. Gerilimi son ana kadar hissediceksiniz bu yapıtta. Baş karakterimiz Letta'ya bayılıyorum! Kendisi en sevdiğim karakterlerdendir. O kadar cesur ve korkusuz biri ki insan okurken bazen ağzı açık kalabiliyor. Kitabın sonuna yaklaştığımda bi ara okumak istemedim çünkü kitabın bitmesini hiç istemiyordum! Letta ve Marlo'dan ayrılmanın verdiği acı çok büyük:(( Fakat ne olursa olsun onlar kalbimin bir köşesinde kalmaya devam edecekler... Kitabı okurken sürekli düşündüm. Acaba gelecekte de bizim halimiz, bizim gezegenimiz buna benzer mi olucak diye? Çünkü insanı gerçekten geleceğini sorgulatan bir eser. Umarım Letta ile maceramız sona ermez... Lütfen, lütfen ama lütfen bu kitabı okuyun ve okutturun!!! Asla pişman olmazsınız! Şimdiden herkese keyifli okumalar. Kendinize iyi bakın:)))
Son Kelime
Son KelimePatricia Forde · Timaş Genç Yayınları · 2020936 okunma
191 syf.
10/10 puan verdi
·
34 saatte okudu
"İnsanlar yalanlara gerçeklerden daha kolay inanırlar." Tek kelime ile muhteşemdi. Kitap konusu, karakterleri, olayı, mekanı olsun mükemmel ötesiydi. Oldukça akıcı bir şekilde yazılmış tek nefeste okuyacağınız ve kesinlikle elinizden bırakamayacağınız bir kitap. Kitabın her bir sayfasinda katili bulmaya çalışıyorsunuz. Eğer ki polisiye falan seviyorsanız mutlaka okuyun derim. Pişman olmazsınız. Hayatımda okuduğum en en en ama en iyi polisiye kitaptı gerçekten. Okuyun okutturun! Şimdiden herkese keyifli okumalar... Kitabın konusu: Geçmişindeki karanlık sırlardan başka bir şeyleri olmayan on kişi mektuplarla bir adaya davet edilir. Fakat bir sorun vardır. Adanın sahibi ortalarda yoktur. Bu on kişi adada mahsur kalmışlardır. Artık bir süre sonra bu kişiler birbirlerine gizledikleri sırlarını anlatırlar ve hepsi teker teker ölmeye başlarlar... On küçük Zenci yemeğe gitti, Birinin lokması boğazına tıkandı. Kaldı dokuz. Dokuz küçük Zenci geç yattı, Sabah biri uyanmadı. Kaldı sekiz. Sekiz küçük Zenci Devon'u gezdi, Biri geri dönmedi. Kaldı yedi. Yedi küçük Zenci odun yardı, Biri baltayı kendine vurdu. Kaldı altı. Altı küçük Zenci bal aradı, Birini arı soktu. Kaldı beş. Beş küçük Zenci mahkemeye gitti, Biri idama mahkûm oldu. Kaldı dört. Dört küçük Zenci yüzmeye gitti, Birini balık yuttu. Kaldı üç. Üç küçük Zenci ormana gitti, Birini ayı kaptı. Kaldı iki. İki küçük Zenci güneşte oturdu, Birini güneş çarptı. Kaldı bir Zenci. Bir küçük Zenci yapayalnız kaldı. Gidip kendini astı. Kimse kalmadı...
On Küçük Zenci
On Küçük ZenciAgatha Christie · Altın Kitaplar · 200632,4bin okunma
360 syf.
9/10 puan verdi
·
4 günde okudu
"Her bir zafer fedakârlıkla kazanılıyordu." Day bir efsane. June ise bir deha. Peki, kim Şampiyon olacak? Evet, yine çok güzel bir seri okudum. Öncelikle çok güzel, çok hoş bir kitaptı. Müthiş bir akıcılıkla yazılmış ve okurken elinizden bırakamayacaksınız. Kitabın sonu beklediğimden farklı bitti ama yine de çok beğendim. Açıkçası seride en beğendiğim kitaptı diyebilirim. Distopya sevenler mutlaka bu seriyi okumalı diye düşünüyorum. Şimdiden herkese keyifli okumalar... Kitabın konusu: (arka kapak) June ile Day, Cumhuriyet halkı ve birbirleri için çok fazla fedakarlıkta bulunmuşlardır. Şimdi vatanları bir dönüm noktasındayken June bir kez daha Cumhuriyet’in gözüne girmiş ve hükümetin seçkin çevresinde bir Princeps adayı olarak hizmet vermeye başlamıştır. Day de yüksek rütbeli bir asker olmuştur. Bir barış antlaşması yürürlüğe girmek üzereyken ortaya çıkan ölümcül bir salgın, Koloniler arasında paniğe yol açmış ve Cumhuriyet’in sınır kentlerini savaş tehdidi sarmıştır. Sadece June bu tehdide karşı ülkesini nasıl savunacağını bilmektedir. Ancak binlerce insanın hayatını kurtarabilmeleri için sevdiği tek erkekten, her şeyini feda etmesini istemek zorundadır.
Şampiyon
ŞampiyonMarie Lu · Pegasus Yayınları · 20152,446 okunma
256 syf.
8/10 puan verdi
·
33 saatte okudu
Merhabalar. Okuduğum ikinci Agatha cristie romanıydı. Bundan önce Cinayet Alfabesini okumuştum ve onu da çok sevmiştim. Gerçekten yine akıcı, sürükleyici ve müthiş kurgusu olan bir kitaptı. Okurken kitabı elinizden bırakamayacaksınız. Polisiye seven herkes bu kitaba bir şans vermeli bence. Konusuna gelecek olursak Bir tren yolculuğu sırasında artan kötü hava koşulları yüzünden tren yoluna devam edemez duruma gelir. Ertesi sabah da bir kompartmanda defalarca bıçaklanarak öldürülen bir Amerikalı yolcu bulunur. O sırada da trende yolculuk eden deneyimli dedektif Hercule Pariot, bu cinayeti incelemeye başlar. Ve beklenmedik bir sonla kitap son bulur.
Doğu Ekspresinde Cinayet
Doğu Ekspresinde CinayetAgatha Christie · Altın Kitaplar · 201925,9bin okunma
256 syf.
9/10 puan verdi
·
22 saatte okudu
Okuduğum ilk Agatha Christie kitabıydı. Gerçekten çok güzel bir kurguya ve anlatıma sahip. Kitap başından itibaren sizi etkisi altına alacak, çok akıcı ve tek solukta bitirebileceğiniz bir kitap. Kurbanlarını alfabetik sıraya göre seçen bir seri katil ve deneyimli bir dedektif Hercule Pariot. Bu seri katilimiz öldüreceği insanları önceden bir mektup ile dedektifimize gönderir ve onunla dalga geçer. Dedektif ve arkadaşı da bu seri katili bulmaya çalışırlar...
Cinayet Alfabesi
Cinayet AlfabesiAgatha Christie · Altın Kitaplar · 20225,1bin okunma