Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Eğer ortada zorluk yoksa zorlukları görmeye çalışmak boşunadır.
186 syf.
·
Puan vermedi
Kitabın incelemesi değil kendi düşüncelerim
Bir inceleme yazısı için okumak istemeyeceğiniz kadar uzun arkadaşlar o yüzden hiç başlamamanızı tavsiye ederim. Yaşadığımız çağda her iki cenahta da gerek sosyal platformlar gerek sözlü müzakereler yoluyla tartışma değerini sürekli koruyan kadının çalışması konusunda müstakil olarak kaleme alınan kitap sayısı yok denecek kadar azdır. (Nefes
İslamda Kadının Çalışması ve Sosyal Güvenliği
İslamda Kadının Çalışması ve Sosyal GüvenliğiFaruk Beşer · Nun · 200921 okunma
Reklam
Mennis sert toprağın üstünde yatmış, kemikleri ağrıyor, sırtı şikâyet ediyor, kasları da tükenmiş olarak kalkmaya deyip değmeyeceğine karar vermeye çalışıyordu. Her gün, neredeyse vazgeçiyordu. Her gün, birazcık daha zor oluyordu. Bir gün sadece ağılda kalacak, ve ustabaşılar çalışmak için fazla hasta ya da fazla yaşlı olanları öldürmek için gelene kadar bekleyecekti.
Sayfa 10 - MennisKitabı okuyor
Hayatı bilinçli bir seçimle daha sade yaşamak hayatın asıl dokusunu oluşturan etkinliklere daha fazla zaman ayırabilmekle olur.Yürümenin erdemlerini tatmakla, dostluğun sofrasında ısınmakla, bahçelerin, şiirin, kitapların, göğü seyretmenin eşsiz keyfini sürmekle...Tüketimciliğin bizi kandırdığı şekilde, sahte ihtiyaçlarını temin etmek için uzun saatler çalışmak yerine, özgürlüğü yeğleyerek ruhun ihtiyaç ve ilgilerine dikkat kesilmekle...
Sayfa 126Kitabı okudu
Yaşamak; okumak, askere gitmek,çalışmak, evlenip çoluk çocuk yapmak, o cocukları okutmak, iş bulmak, evlendirmek, bir dine ve milliyete inanmak, ait olmak mıdır? Anlamlı yaşam bu mudur? Ya ölmek? Yaşamın doğal sonucunu beklemek midir ölmek? Koca bir kanser hücresine dönüşerek, yenilen içilen her şeye sinmiş bu dünyada parça parça yaşayarak, başka bir ifadeyle, parça parça ölerek mi sona varmak... Savaşların neden çıkarıldığını bilirken bir cephede ölmek mesela! Onca çileye öteki dünya için katlanmak Çözümsüzlük. Kafalar karışık. Son otuz kırk yıldır, belki de tarihin hiçbir döneminde, bu coğrafyada yaşayan insanların kafası bu denli karışık olmamıştı.
Reklam
••• Empati, ağlayan insanları gördüğünde ağlamaya başlamak değildir. Onların niçin ağladıklarını anlamaya çalışmak ve ardından da uygun tepkiye vermektir. •••
Bir şey yapmak, bir şey olmak, bir şey hissetmek istiyordu ama yapamıyordu; bir anlam, bir amaç peşindeydi. Freud'un deyişiyle " çalışmak ve sevmek" istiyordu
Çalışmak insanlığın temelini oluşturan bir kuraldır ve bunu edinen herkes kalıcı ve yüksek mutluluklara ulaşır.
Ayrıca da, diye düşündüm, o dört ünlü isme bakarak, George Eliot ile Emily Brontë'nin ne gibi bir ortak yanı vardı? Charlotte Brontë, Jane Austen'ı anlamakta bütünüyle başarısız olmamış mıydı? Hiçbirinin çocuk sahibi olmaması gibi —konuyla bir ihtimal ilgili olabilecek— bir faktörün dışında birbiriyle bunlardan daha fazla bağdaşamaz olan
Reklam
Hakikatin bilgisine ulaşmamıza engel olan güçlüklerin ve hataların üstesinden gelmeye çalışmak hakikaten de savaşlar vermeye benzer.
Dava adamlarına
• Kendi nefsini daima kötülemek, kendi küçük kusurlarını büyük görmek, başkalarının büyük kusurlarını küçük görmek, yüksek bir fazilettir. Takvada, doğrulukta, edep ve ahlâkta kendisi azimetle amel etmeye çalışmak, başkalarının lâkaydlıkları ile meşgul olmamak veya ikaz ve hatırlatmakta mütevâziyane ve yumuşaklık göstermek, büyük bir fazilet ve din kardeşlerinin dinine hizmet edebilmek için semeredâr bir düsturdur.
"Çok istemene rağmen olmayan bir şeyi oldurtmaya çalışmak belki de mutsuz olacağın bir senaryoda kendine yer ayarlaman olabilir. Hayatta yeterince uğraştıktan sonra bir şeylerin gerçekleşmesi ya da gerçekleşmemesinin hep bir anlamı olduğunu düşünüyorum. Olmuyorsa belki de olmaması gerektiği içindir."
Sayfa 142 - Sahi KitapKitabı okuyor
Kırılganlığa olan toleransımız bu sebeple düşük. Olası bir yaranın getireceği acıyı, hayal kırıklığını, utancı, kederi duymamak için kendimizi hissizleştiriyoruz. Yara almaya açık kalma cesaretimiz bazen o kadar az olabiliyor ki bu karmaşık ve zorlayıcı duygu hâlini hissetmemek için fark etmeden çeşitli stratejiler geliştiriyor, madde, alkol, ilişkiler, yemek, alışveriş ile kendimizi yatıştırıyoruz. Ama şu- nun farkına varmak da lazım; seçici hissizlik diye bir şey yok. Kırılganlığın getirdiği zor duyguları hissetmemeye çalışmak aynı zamanda sevgi, neşe, empati gibi duyguları da hissetmemize zaman içinde engel oluyor. Bir anlamda küntleşiyor, kalbimizi nasırlaştırıyoruz
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.