Enver Paşa, Meclis-i Mebûsân ve Meclis-i Âyan Kürsüsünde
Osmanlı ordusunun Çanakkale Boğazı’ında ve Gelibolu’da gösterdiği başarılar sonrasında belirli aralıklarda Enver Paşa gazetelerde, basına verdiği tebliğlerde ve Meclis konuşmalarında kendini gösterdi.
Enver Paşa’nın Çanakkale Cephesi’ne Gerçekleştirdiği Ziyaretler
Enver Paşa, çevresinde genç, dinamik ve tez canlı bir subay olarak bilinmektedir nitekim günlük mesaisini İstanbul’da, Genelkurmay binasında oturarak tamamlamış bir Harbiye Nazırı değildir. I. Dünya Savaşı boyunca Çanakkale’ye Avrupa cephelerine, Ortadoğu’ya ve Kafkaslara çeşitli ziyaretlerde bulunmuştur.
Boğaz Savunması ve Taarruzu İçin Uygulanan Planlar
Enver Paşa yeni bir telgraf kaleme aldı; 22 Şubat 1915’te Müstahkem Mevkii Komutanlığı’na gönderdiği telgrafta itilaf donanmasının Çanakkale Boğaz’ını geçmesi varsayımı gerçekleşirse, Müstahkem Mevkii Komutanlığı’nın, denizden ve karadan Boğaz’ın muhafaza ve müdafaasına devam etmesi gerektirdiğini bildirdi.
Nakşibendiliğin yükselişi
Siirt'te 1902'de doğan Abdulhakim Hüseyni, toprak alıp Adıyaman'ın Menzil köyüne yerleşti ve tarikatını kurdu. Hüseyni'nin ölümünden sonra posta, oğlu Muhammet Raşid Erol oturdu. 12 Eylül'den sonra Erol, Çanakkale'de iki yıl sürgün hayatı yaşadı. Erol 1993'te ölünce, yerine oğlu Abdulbaki Erol geçti. Sağlık Bakanlığı ve Emniyet'te örgütlendiği ileri sürülen Menzil'in Tümsiad adlı iş adamları derneği, "Beşir" adlı bir uluslararası yardım kuruluşu ve "Semerkand" adlı televizyon kanalı var.
“Bana Allah yeter. O ne güzel vekildir.”
~
Gazi Mustafa Kemal Atatürk Çanakkale ruhunu şöyle ifade ediyor; “Siperler arasındaki mesafe sekiz metre, yani ölüm muhakkak... Birinci siperdekiler hiçbiri kurtulmamacasına kamilen düşüyor. İkinciler onların yerine geçiyor... Fakat ne kadar gıpta edilecek bir itidal ve tevekkülle biliyor musunuz? Öleni görüyor, üç dakikaya kadar öleceğini biliyor, hiç ufak bir korku ve endişe göstermiyor, sarsılmak yok... Okumak bilenlerin elinde Kur’an-ı Kerim cennete gitmeye hazırlanıyorlar. Bilmeyenler kelime-i şehadet getirerek yürüyorlar. Emin olunuz ki, Çanakkale Savaşlarını kazanan bu yüksek ruhtur."
Sayfa 34Kitabı okudu
