Akran yönelimli çocukların cinsel faaliyetlerinin amacı sevişmek veya çocuk yapmak değildir, birbirlerinin kollarında ebeveynleriyle aralarında kurdukları ilişkilerde aramaları gereken teması ve bağlantıyı aramaktır.
Günümüzde moda olan giyim, makyaj ve davranış tarzları, olgun cinsel faaliyetlere hiçbir şekilde hazır olmayan genç kızların cinselliğe adım atmasını teşvik eder...
İstatistiklere göre, ergenlik çağında gebe kalma oranı en yüksek olan ülke ABD'dir ve bunun ardından sırasıyla Britanya ve Kanada gelmektedir.
Çocuklar ebeveynlerinin kendilerine yol göstermesine ne kadar karşı çıksa da ya da başa çıkabileceklerinden daha fazla bağımsızlık elde etmek için çabalasa da, kontrolün kendilerine bırakabilecek güçlü ve bilge birinin ellerinde olduğunu hissetmeyi arzular.
Normalde felsefe okumayı sevmem;lakin bu kitabı severek bitirdim.
Keyifli, anlaması kolay, etkileyici bir anlatımı var.
Martin Heidegger kitap sayesinde tanıştım. Güzel alıntılar var :bu alıntılar üzerine yazar kendi düşüncesini aktarıyor.
Bebek misali doğmakla başlıyor kendi' olabilmek ile bitiyor kitap.
Cinsiyetin önemini vurguluyor sürekli düşünmeye zorluyor okuyucuyu.
Ağızda bir tat bırakıyor kitap.
Şükran, bizi öfkeden arındırır; yeni bir insanlığın oluşabilmesi için, kendimiz olabilmek için ve gelecek adına köprüler kurmak için enerjimizi serbest bırakır.
Dil; insan olarak filizlenmemiz için gerekli koşuldur, fakat dil, canlı bir söze; şimdiki zamanda , geçmişe sadakatle ve geleceğe hazırlayarak, yazgımızı gerçekleştirme amacıyla bizi anlatan söze, tekabül etmedikçe bu görevi yerine getiremez.
Çocukların tok olduklarını hissedebilmeleri için önce aç olduklarını hissetmeleri, birilerinin kendilerine yardım ettiğini hissetmeleri için önce yardıma muhtaç olduklarını anlamaları ve tatmin olmadan evvel de tatminsizlik duygusunu tatlamaları gerekir. Kavuşmanın getirdiği neşeyi hissedebilmek için kayıp yaşamış, teselli edilebilmek için önce acı çekmiş olmamız şarttır.
Olgunlaşma kendiliğinden gerçekleşir, ama gerçekleşmesi şart değildir. Bir bilgisayarın sabit sürücüsüne yüklenmiş bir program gibidir; çalıştırılmadan etkinleşmez.
Çocuk, aşina olduğu alanlarda kendini bulmayı sevse de, dünyasının yalnızca bilinen ve yaygın olanla sınırlı olduğunu kabul etmez; aşina olduğu, kurallar koyan dünyanın ötesine geçmek ister.