İNSAN, varolduğu günden bu yana sürekli olarak, içinde yaşadığı dünyayı ve evreni tanımaya ve anlamaya çalışmış, ancak bu çabası içinde en az tanıyabildiği varlık yine kendisi olmuştur.
Saatlerini doğanın ve iç dünyalarının çevrimine ayarlayanlar, güneşi ve gökyüzünü görebilenler, hayatı uzun bir şimdi veya yekpare, geniş bir an olarak yaşayabilenler, "Içime çektiğimhava değil gökyüzüdür!" diyebilenler, eve mutlu dönüyor.
İnsanlar hayatlarını iş, ev ve alış-veriş üçgeninde geçirirken; durup düşünmeyi, kendi içine bakabilmeyi, sevdiğu bir insanın yüzünü seyretmeyi unutuyor.
Kır çiçekleri..
Pembe, sarı, beyaz renkleriyle adeta yeşil bir tuvale dokundurulmuş fırça darbeleri gibidir onlar. Her biri, üzerine kitaplar yazılabilecek, insanı filozof yapabilecek güzelliğe sahiptir.