Bilişsel Davranış Terapisi iki aşamada incelenebilir. İlk basamağı fonksiyonel analiz olarak bilinir. Bilişsel davranış terapisti, kişiye hangi inançlarının problemli olduğunu belirlemesi konusunda yardımcı olur. Bu aşamada terapist hangi durum, duygu ve düşüncelerin kişinin uygunsuz davranışiarına yol açtığı anlar. Bu safha hasta için zor olmakla birlikte bunun sonunda kazanılan içgörü ve kişinin kendini keşfetmesi çok önemlidir.
Bilişsel Davranış Terapisi'nin ikinci aşaması, belirlenen olumsuz davranışlara yöneliktir. Bu safhada kişi daha sonra gerçek yaşamda kullanacağı yetenekleri öğrenir ve prova eder. Bu genelde aşamalı bir işlem olup kişi amacına süreç içinde adım adım ulaşır. Her bir basamakta ana hedef daha az sıkıcı ve daha çok başarılabilir hale gelir.
Bitişsel Davranış Terapisi ile birey, dış dünyadaki her şeyi kontrol edemeyeceğini öğrenmeye başlar. Bununla birlikte, bu problemlere nasıl yaklaşması ve onlan nasıl yorumlaması gerektiğini öğrenir.
Cesaret, hem bir soru, hem de bir muammadır. Yalın haliyle bir mana taşımaz. Cesurca bir davranış, ancak metanet, ihtimam, basiret gibi dayanaklar sayesinde gerçekleşebilir.
GERÇEGİN KABULLENİLMESİ
Duygusal anlamda sağlıklı olabilrnek için, kişinin, gerçek ne kadar sevimsiz olsa da onu kabul etmesi gerekir. REBT'de terapist, hastasına üç değişik kabul yöntemi ile yol gösterir:
1. Koşulsuz Kendini Kabul: Kişi kendisinin de yarulabi leceğini, kusursuz olması için bir neden olmadığını ve diğerlerinden ne eksik ne de fazla değerinin olduğunu kabul etmelidir.
2. Koşulsuz Diğerlerini Kabul: Kişi diğer insanların bazen kendisine adaletsizce muamele edebileceğini kabul etmelidir. Diğerlerini ona adaletli davranmaya mecbur kılan bir neden yoktur. Diğerlerinin de kendisinden ne eksik ne de fazla değere sahip olduğunu kabul etmelidir.
3. Koşulsuz Hayah Kabul: Kişi, hayatını kendi istediği şekilde süremeyeceğini kabul etmelidir. Hayatın kendi istediği yönde gitmesi için herhangi bir mecbur kılıcı neden yoktur. Aynı zamanda hayahn zaman zaman tatsızlaşmakla birlikte tümüyle kötü ve dayanılmaz olmadığını kabul etmelidir.
Albert Ellis'in Rasyonel Duyusal Davranış Terapisi*
Her anne-baba çocuğunun odasına girerken izin istemeli…Bu davranış kalıbı hem çocuğun kişiliğine saygıyı öğretmek, hem de ona rahatsız olduğu bir durumda itiraz edebilme becerisi kazandırabilmek açısından oldukça önemlidir.
...erkek ve kadınların evrim süreci göz önünde bulundurulduğunda, erkekler daha çocukça davranış şekillerini benimseyerek daha az fiziksel değişikliğe uğramışlar, kadınlarsa daha çocuksu fiziksel özellikler kazanarak daha az çocuksu zihinsel özellikler göstermişlerdir.
Değerli 1k Ailesi
Hatırlamak ve hatırlanmak ne güzel bir duygu,ne güzel insani bir davranış...
Doğum günüm münasebeti ile bizi hatırlayıp, Doğum günümü kutlayan bütün değerli dostlarıma en içten duygularımla
TEŞEKKÜR EDİYORUM
Saygılarımla... 🙂
KK
Bugüne kadar, acaba kaç tepkisi iç dünyasında yaptığı kurmacanın dışa vurumuydu? Kaç tartışma, kaç tepki, kaç davranış küçücük şeylerin birleşmesinin patlamasıydı?
Seni bir makine biçimine sokmuşlar. Seçme hakkını elinden almışlar. Toplumun kabullendi davranış türlerine göre boyun eğmek zorundasın. Sadece iyilik yapmakla görevli küçücük bir makinesin. Buna göre müzik, cinsel ilişki, edebiyat ve her türlü sanat dinlendirici, zevk verici değil de, acı çekririci birer etken oluyorlar.
...
Seçme hakkına sahip olmayan kişi kişiliğini yitirmiş demektir.