"Degişim çok önemli, değişime ayak uyduramayan yok olur; güçlü olan değil, değişime uyum sağlayan hayatta kalır.Bakın işte dinozorlar yok oldu ancak hamam böcekleri yaşadı..." Buna çoğunlukla bir başka metafor eşlik eder; "Bir kurbağayı kaynayan suya atarsanız ölür ancak suyu yavas ısırırsanız yaşar." Bu doğru olmayan bir benzetmedir, çünkü suyun yavas ısıtılması veya ısıtılmaması bir şeyi değiştirmez; su 50 dereceye vardığında hücreler dağılır ve canlı ölür. İnsanin hayatta uyum sağlayamayacağı hiçbir koşul
yoktur. İnsan nefes alıyor ve nabzı atıyorsa her seye uyum saglar.Mesele uyum sağlamak değil, ait hissetmektir.
Sayfa 301Kitabı okudu
Ergenlere Yaklaşımda Yaşanan Değişim
İnsan gelişiminin ve değişiminin belirli bir safhası olan ergenlik modern çocukluk düşüncesinden hareketle ortaya çıkmıştır.
Sayfa 2 - Nobel, 9. Basım, Eylül 2017Kitabı okuyor
Her bir değişim, sonsuz Yaratıcının sonsuz isimleri için geçerlidir. İnsanın her bir hali, Yaratıcısının özelliklerini yansıtacak, insana Yaratıcısını bir başka açıdan tanıtacak bir işaret, bir ayet, bir kelimedir.
Her değişim, her yeni hal, Yaratıcının başka bir açıdan yeniden anlaşılması, başka bir açıdan tanınması, başka bir şekilde O'na şükran duyulması, başka bir söylemle O'na teşekkür edilmesi içindir.
Kant, din ve ahlakın birleştirilmemesinin büyük bir eksiklik oluşturacağını söyler. Ona göre ahlakı içermeyen bir din hurafeden ibaret olup hiçbir işe yaramaz. Kant'a göre ibadetler iyi işler yapınek için hazırlık sürecidir, sürekli ibadet sürekli taze güç ve cesaret kazandırır. Bu güç ve cesaret ile de yeni ve iyi eylemlere gırişilir. Bu anlamda eğitim dini eğitimi de içermelidir. Din ve ibadetin bu kopmaz bağlantısından dolayı çocuklara küçük yaşlardam itibaren dini eğitim verilmeye başlanmalıdır. Çünkü geç yaşta başlanan bir din eğitimi dine karşı kayıtsız kalmayı ya da dinle ilgili yanlış fikirler benimseme riskini doğurur.18
Sayfa 175Kitabı okuyor
Rousseau bu durumu şöyle ifade eder: “Çocuklara verilmek istenilen iyi alışkanlıklar, iyiliği kalplerinde hissedemedikleri bir çağda değil, iyilik yapma isteğinin bilinçli bir şekilde doğmasından sonra verilmelidir. İnsan taklitçidir; hatta hayvanlar bile, Çocuklar iyi şeyleri de kötü şeyleri de önce taklit eder sonra özümserler, O halde öyle doğru ve dürüst yaşamalısınız ki çocuğunuzun taklitleri de doğruluk ve dürüstlük üzerine olsun,”!9! Rousseau çocuğa herhangi bir değerin benimsetilmesi noktasında acele edilmemesi gerektiğini söyler. Onun tavsiye ettiği yöntem çocuklara örnek olmaktır.
Kant, gelecek neslin mevcut nesilden daha iyi yetiştirilmesi gerektiğini söyler. Ona göre insanlığın amacı hayvanlar gibi soyunu çoğaltmak değildir. Onları değerli kılan bütün dünyanın bir gün daha iyi bir yer haline geleceğine duydukları samimi inançtır. Amaç insanların giderek daha zeki ve kurnaz yaratıklar değil daha iyi varlıklar olmalarıdır.!7 O, bu anlamda belli değerlerin derslerin müfredatından daha önemli olduğunu söyler. Ona göre, talim ve terbiye eğitim ve öğretimden daha önemlidir, Çünkü eğitim ve öğretim eksiği telafi edilebilir ama talim ve terbiye eksiği o kadar kolay telafi edilemes.!!9 Bu görüş Locke'da da aynı şekliyle mevcuttur.