GÇT'ye göre, duygulardaki aşırı değişimler iç organlara zarar verebi- lir. Aşırı öfke karaciğere, aşırı neşe kalbe, aşırı derin düşünce akciğere, aşırı dehşet ve korku böbreklere zarar verir. Duygulardaki aşırı değişim çi'nin hareket düzenini bozar. Qi geleneksel Çin kültüründe felsefi bir kavramdır ve çi yeryüzü ile gökyüzünün özü olarak görülür. Bu gözle görülmez fakat yaşam için son derece önemlidir. Huang Di Nei Jing (Sarı İmparator'un Tıp Kanunları); "bütün hastalıklar, çi'nin düzensizliğin- den kaynaklanır. Aşırı öfke çi'nin yukarı doğru akmasına neden olur, aşırı neşe çi akışını yavaşlatır, aşırı derin düşünme çi'yi tüketir, aşırı dehşet çi'nin aşağı doğru akmasına, aşırı korku ise çi'nin durgunlaş- masına neden olur" der. Duyguların aşırı değişimi, yin ve yang denge- sini de bozar. GÇT normal fizyolojik aktivitenin ön şartının, yin ve yang arasındaki denge olduğuna inanır. Fakat duygulardaki aşırı değişimler bu tür aktiviteleri kaçınılmaz bir şekilde olumsuz etkiler. Örneğin, ani ve aşırı neşe yang'a zarar verirken, ani bir öfke yin'in dengesini bozar. Ani bir öfke patlamasının ardından kan kusmak bu tür sonuçlara tipik bir örnektir.
Seçim sürecinin bilinçdışı belirleyen-
leri her zaman olacaktır; ama normal koşullarda bilinçdışı istekler ve
korkularla bilinçli beklentiler arasındaki açı, ilk idealleştirme süreçle-
rindeki çözülmenin çiftin ilişkisi açısından önemli bir tehlike oluştur-
masına izin verecek kadar geniş olmayacaktır.
Ayrıca yetişkin kişinin sevdiğini ve
Sayfa 92
Toplumsal denge, iki temel yolla sürdürülür ve eğer bunlardan biri ya da ikisi birden başarısızlıkla sonuçlanırsa dengesizlik doğar. Bunların ilki 'sosyalizasyon'dur; bununla yeni doğmuş üyenin toplumsal bir kişi haline getirildiği bütün yol ve yordamlar anlaşılmalıdır. Kişilerin bu toplumsal üretimi, diğer insanların onlardan beklediği toplumsal eylemleri üstlenmek için gereken motivleri kazanmalarına bağlıdır. Toplumsal dengenin korunup sürdürülmesinin ikinci yolu 'toplumsal denetim'dir; bununla da bireylerin kendilerine çeki düzen vermesini ve hizaya sokulmasını sağlayan tüm yol ve yordamları kastetmekteyim. 'Hiza' derken, bireylerin toplumsal sistemde genel olarak beklenen ve onay gören her türlü eyleme uyum göstermesine gönderimde bulunmaktayım.
Yaşam kalitesini artırmak isteyenlere öneriler
Zihninizi boş şeylerle meşgul etmeyin.
Enerjinizi ve vaktinizi sizi geliştiren amaçlar için harcayın.
İnsanlarla aranıza sizi mutsuz etmelerine izin vermeyeceğiniz kadar mesafe koyun
Sağlığınız için erken uyuyup erken uyanın 22:00 ve 04:00 arasındaki uyku en yararlı uyku
Adımsayar kullanın. Her gün en azından on bin adım atmaya çalışın
Kitapların eşsiz dostluğuyla tanışmadıysanız tam zamanı.
Sizi mutsuz eden ve sürekli dibe çeken problemlerinizin üzerine gidin
Öfkeli anlarınızda önemli kararlar vermeyin
Hiçbir şeyde aşırıya kaçmayın. Ölçülü yaşamak sizi dengede tutar hayatta denge esastır
Kendinizi doğaya atmak için mutlaka vakit yaratın.
(1991 yılında yayımlanan bir araştırma doğanın insanın ruh sağlığını iyileştirdiğini ortaya koydu)
Evinize sokmayacağınız insanlarla gereksiz yere tartışıp enerjinizi boş yere harcamayın
Geçmişte yaşamayın ve ne getireceğini bilmediğiniz gelecek içinde bir beklentiye girmeyin
Zamanın akışından keyif alın
Sayfa 40
Tersine, insanların evlerine kapanıp dünyadan uzaklaşması çok kötü şeydir. Ne çoğa ne de aza kaçmadan iyi bir denge tutturup dünyayla kaynaşmak daha iyidir bence.
"Dünyanın denge unsuru olan Osmanlı Devleti'nin parçalanmasıdır Orta Doğu' yu bir garip kaderle baş başa bırakan. "
19 Haziran 1977 Yeni Devir DergisiKitabı okuyor
'Ne sen benim için bir şey ifade ediyorsun ne de kırmızı kartın, Prens. Ben sadece denge istiyorum. Hayatını kurtardım. Şimdi benimkini kurtarma sırası sende.'
Sayfa 53
Denge çok önemli :)
İnsanlar fazla iyiliksever; fazla düşünceli, fazla anlayışlı, fazla hassas olursa; cinsellik yeterince heyecan vermeyebilir ve insanlar yeterince iyiliksever olmazsa, cinsellik zevk alınmayacak denli korkutucu gelebilir.
Sağlığınızı bozan şeyler yedikleriniz değil, sizi yiyen şeylerdir.
Sayfa 109Kitabı okudu
