Erkek denizatı annelik görevini yerine getiren bir baba olarak tanınır. Aynı familyadan bir balık olan yılaniğnesinin erkeği dişinin bıraktığı yumurtaları kuluçka kesesine alarak döller ve yavruları kendi doğurur.
...
Dişi kuşlar yuvalarını kendileri yapıyordur
Ateşböcekleri yollarını kendileri buluyor
Erkek arılar artık dans falan etmiyordur,
Vücuduyla kuma eşsiz şekiller çizen Japon kirpilerininde nesli tükenmiştir..
Kangurular pazularındaki kasları geliştirmiyor, sanmıyorum.
Erkek denizatı dişisiyle aynı renge bürünüyor ve kuyruklarını birbirine doluyor falan inanma..
Demem o ki belgeseller yeniden çekilsin
Erkek erilligini
Kadın dişiliğini yitirdi..
.
Şamandıra
Hayırsız oğluyum babamın hiç büyümeyen
hâlâ Topkapı'ya doğru uzanır kimsecikler görmeden
hınzır bir çocuk gibi kapısını çalıp kaçarım İstanbul'un
Hayırsız oğluyum babamın ticareti sevmeyen
para için koşturulan
yarış atlarının terlerini
bir akvaryumda toplar içinde denizatı beslerim
Hayırsız oğluyum babamın yollarda dalgın yürüyen
ama adliyenin çöplüğünde
bulduğu dolmakalemi
çocuklarına getirmek için ortasından yapıştıran temizlik işçisi kaçmaz gözlerimden
Hayırsız oğluyum babamın
bir parka
dikilirse bir gün şairlerin heykelleri benim yerim boş kalsın
ve payıma
hayırsız ada açıklarına bir şamandıra bırakın
Düşman, ağır atlardan oluşan üç muazzam sıra halinde ormandan çıkıyordu; doğudan, kuzeydoğudan ve kuzeyden, adamların hepsi koyu ışıltılı çeliklere ve parlak yün pelerinlere bürünmüştü. Doğugözcüsü’nün adamları değillerdi, onlar bir sıra keşif süvarisiydi sadece. Bir ordu. Kral? Jon’un kafası da en az yabanılların kafası kadar karışıktı. Robb dönmüş olabilir miydi? Demir Taht’ta oturan çocuk nihayet harekete mi geçmişti?..... Ağaçların arasından daha fazla adam dökülüyordu, sadece şövalyeler değil, şimdi hürsüvariler, atlı yaycılar ve zırhlı yelekler ile kazan şekilli miğferler giyen silahlı askerler. Adamların üzerinde bir sancak sürüsü uçuyordu. Rüzgârla kamçılanan sancakların üstündeki armaları görmek zordu ama Jon’un gözüne bir denizatı, bir kuş tarlası ve bir çiçek halkası ilişti, bunlar kimlerin armalarıydı?.... Ve dumanların içinden, zırhlı atların sırtında başka zırhlı şövalyeler çıktı. Başlarının üzerinde şimdiye kadarki en büyük sancaklar yüzüyordu, çarşaflar kadar büyük kraliyet sancakları; sarı sancağın üstünde alevli bir kalp vardı, alevler uzun ve sivri uçluydu, diğer sancak altından dövülmüş bir çarşafa benziyordu, sancağın üstündeki siyah erkek geyik rüzgârla zıplayıp dalgalanıyordu. Robert, diye düşündü Jon bir çılgın an boyunca, Owen’ı hatırladı, ama borazanlar tekrar çaldığında ve şövalyeler ileri atıldığında, adamların bağırdığı isim Stannis’ti. “Stannis! STANNIS!”
Hipokampus hareketlerin davranış biçimine dönüşmesinde önemli role sahip. Özellikle kısa süreli hafıza üzerinde rolü var. Uzaysal yön bulmada etkili. Beynin hafıza ve yön bulma ile ilgili bu bölgesi şekil olarak denizatina benzediği için Yunanca denizatı anlamına gelen hippocampus adı verilmiştir . Hippos : at kampos : deniz alzeimer hastalığında hippocampus beyinde ilk etkilenen yerlerden biridir
Dişi ve erkek denizatı ise karşı karşıya gelip şahlanan gövdelerinin alt kısımlarını suyun içinde birleştiriyor, dişinin fışkırttığı yumurtalar erkeğin deliğine yerleşiyor ve zaman içinde deliğinin kabarmasıyla erkek, bebek denizatları doğuruyordu. Ya androjen balıklar? Beş altı dişiden oluşan haremiyle beraber yüzen erkek öldüğünde, bir numaralı dişisi cinsiyet değiştirip eski hemcinsi iki numaralı dişiyi baş gözdesi yapınca, eski valide sultan bir de sultanlığı yaşıyordu.
Aspidistra, o günden sonra Gordon için bir simge haline geldi. Aspidistra, İngiltere'nin simgesi olan çiçek! Aslanla denizatı yerine zambak bizim armamız olmalıydı. Pencerelerde zambak saksıları durduğu sürece İngiltere'de devrim devrim olmazdı.