Nietzsche yaşasaydı, delisine bu kez ‘’Şair öldü’’ diye bağırmasını emrederdi belki. Ben de ona, Zerdüşt’ün kendisine güllerden bir taç yapıp İsa’nın dikenli tacını alaya alması gibi, bu topraklarda yazılan hakikî şiirlerinden kendime bir taç yapıp onun bağıran delisine esaslı bir çığlıkla karşılık verirdim. Nihilizmin sebebi olarak Tanrı’yı öldü gösterenler, dolaylı olarak annelerinin yani çığlıklarının yani Meryem’lerinin yittiğini anlatmak isteyenlerdir. Analarla dolu bir diyarda yaşayan kadınlar, her şeye rağmen hâlâ çeyizlerindeki kefenle dünyaya getirecekleri şairleri beklemektedirler. Bu topraklarda şairlerin alıntıları, şiirlerinden akan kefen kanıyla boyanır. Çığlıklarıysa annelerinin rûhi mücerretlerinin şahikâsında dalgalanır. Alınlarını kefen akıyla değil de altınları alıp camları bırakan kişilerin beyazlığıyla boyayanlar, bu topraklarda dünyaya gelemezler. Gelmişlerse ‘’Zerdüşt’’ öyle buyurmuştur.
Kazimierz Brodzinski'nin gayet heyecanlı bir hitabı
Vaktiyle her millet kendisini kainatın merkezi zannederdi, tıpkı dünyayı kainatın merkezi telakki ettiği gibi. Copernic kainattaki yıldızlar sistemini keşfetti. Polonya milleti -iftiharla söylüyorum- kainatın manevi tekamülünü önceden görebilmekte tektir! Her millet bütünün bir parçasıdır ve peyklerin güneşin etrafında döndüğü gibi her millet kendi yörüngesinde hareket etmektedir. Her millet ahenkli bir bütün teşkil eder. Polonya, Allah tarafında Copernk'in manevi kainatında feylesof olmak için seçilmiştir. Değeri anlaşılmamış ve gadre uğratılmış Polonya yaşayacaktır ve O imanını, tekrar ele alacak adamları bulacaktır. Başındaki dikenli taç bir zafer tacı olacaktır. Hürriyet ve kardeşlik ağacı din güneşinin altında büyümelidir. Kraliyet tacının hakları ve halkın hakları ibresi Allah'ın elinde olan bir terazide tartılmalıdır. Polonya insanlığın eseriyle işbirliği etmek istemektedir. O medeniyet ve barbarlık arasında, gürleyen fırtınaların ortasında sınırda nöbetçidir. onun kaderi ona öyle bir mezar taşı verdi ki, işlenmiş cürümlerin varlığına şahadet etsin ve halkların hürriyetlerine karşı yapıJanlardan tiksinti uyandırsın!
Reklam
Deha, dikenli bir taç, yaratmak daima ıstıraplı... Fakat yaratamadan ıstırap çekmek daha dayanılmaz bir çile.
Sayfa 40
Deha, dikenli bir taç, yaratmak daima ıstıraplı... Fakat yaratmadan ıstırap çekmek daha dayanılmaz bir çile.
Sayfa 40 - İletişimKitabı okudu
Geri113
138 öğeden 131 ile 138 arasındakiler gösteriliyor.