Evlilik, baskıyla ve nefretle tasavvur edilirken bile anneliğin tek onaylanmış, meşru hali değil midir? Annelik özgür seçimin, aşkın, esrikliğin, cüretkâr tutkunun meyvesi olduğunda, böyle bir durumda toplumun intikamı hazırdır: O meyvenin ürünü olan masum bir başa dikenli taç giydirip, alnına o iğrenç hakareti kanlı harflerle kazımak; PİÇ! Şu bütün erdemleri kendine mal etmek isteyen evlilik, anneliğe karşı işlediği suçlardan dolayı sonsuza dek aşkın krallığının dışında kalacaktır.
İşlemediği günahın çilesini çekmeğe mahkum ediliş. Nihayet felaketlerin en büyüğü: karanlıklara çivileniş. Zavallı dostum! Büyüklerine yalnız acılarınla mı benzeyeceksin? Düşünce dikenli bir taç.İsa'dan Gandi'ye kadar Tanrı'ya nisbeti olan her ulu, Tanrı'larıların hışmına uğradı.Tanrı'ya nisbeti olmadan Tanrı'ların hışmına uğramak, hazin.
Yahuda: "Ben kime sarılırsam biliniz ki o kişi Hz. isa sandıkları Yahuda'nın başına giydirilen Dikenli Taç Hz. İsa'dır" demişti. Gerçekten de bahçede bulundukları bir anda Yahuda kalktı ve Hz. isa'ya sarıldı. İşte Kur'an'ın ifadeleri ile birden Hz. isa ile suretleri değişti.
Çarmıha gerilmeden önce işkence edilmiş ve başına dikenli taç yerleştirilmiş İsa'yı göstererek söylenmiş bir sözdü.Söyleyense,İsa'yı, karşısındaki kalabalığa gösteren Yahudiye eyaletinin valisi Pontius Pilatus'tu."İşte"diyordu."İnsan bu!"Bunu söylerken,"Halkı isyana teşvik ettiği için yargılayıp ölüme mahkum ettiğimiz insan bu" demek istiyordu Ya da,"Mesih dediğiniz zavallı ölümlü bu"diyordu.Ya da,"Ben de artık ona inanıyorum ama çok geç,ancak biliniz ki, İşte İnsan!"diyordu.Bu iki kelime: İşte İnsan! Yüzlerce sanatçıya ilham kaynağı olmuştu.İnsanların İsa'ya söyledikleri son sözdü belki de.Ne de olsa onu öldürüyorlardı, söyleyebilecekleri başka bir şey yoktu...
...
Eğreltiotları ve çiçeklerin
ağır kokulu vahşiliği içindeki
Dengesiz, başıbozuk yürüyüşünün.
Karmakarışık taç yapraklarını
yargıladı saf saf
Tüm mevsim boyunca.
““Başkasını yargılamayın ki, siz de yargılanmayasınız. Çünkü nasıl yargılarsanız öyle yargılanacaksınız. Hangi ölçekle verirseniz, aynı ölçekle alacaksınız. Sen neden kardeşinin gözündeki çöpü görürsün de kendi gözündeki merteği farketmezsin? Kendi gözünde mertek varken kardeşine nasıl, ‘İzin ver, gözündeki çöpü çıkarayım’ dersin? Seni ikiyüzlü!