Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
İnsan ve güvenceli mutluluk
Hayatınızdaki insanların sağlam güvenceli olmasına dikkat edin. Ahlaklı bir çevreniz olsun. Eşiniz olursa siz onu, o sizi çok sevsin. Aileniz sizi siz onları çok sevin. Dünyada şu kadarcık zaman diliminde ne eşinizi ne dostunuzu sakın üzmeyin kimseninde sizi üzmesine izin vermeyin. Ah be insanoğlu... Mutluluğu kendine çok görme.
Oshocum, narsistsin eminim :))
Sevgi olmadığında, o zaman her şeye dikkat edilmesi gerekir, çünkü o zaman yerine bir şey koymak zorundasın.
Reklam
Her yolu kendin bulmak zorunda olduğun ve çoğu zaman ayağını nereye bastığına dikkat etmen gerektiği böyle bir yerde yaşamanın, onu ne denli bezdirdiğini anlayıvermişti.
Nahit, sen bunu istiyorsan aramız­da, yani seninle benim aramda, hiçbir kötü şey yok. Bizden başka hiçbir şey yok. İnabn bana. Sen benim için daima tek varolan şeysin. Dikkat et, en çok demiyorum, tek diyorum.
“Ellerin nasır içinde. Ben böyle şeylere çok dikkat ederim. Hoşuma gider.”
*Saksağan*
45-56 cm büyüklüğünde olan bu kuşların bir özelliği çok dikkat çekici geldi bana. Aynada kendilerini tanıyan nadir kuşlardan. Bu kuşları tüylerinden bir kaçı farklı renge boyandiktan sonra, aynanın karşısına getirmişler ve kuşlar o renkleri farkederek gagalarıyla tüyleri ordan çıkarmaya çalışmışlar. Çok iyi değil mi?🤓 Ayrıca saksağanlar depoladıkları yiyeceklerin yerini hatırlayan kuşlardan. Biz elinle koyduğun gibi buldun deriz ya, bunlara da gaganla koyduğun gibi buldun denilebilir... 😏Çok zeki hayvanlar olarak biliniyor. Genelde bu kargalar için geçerliydi, en azından çoğunluk öyle biliyor...Ve saksağanlar çok meraklıymış... Arada sırada kendi yuvalarında deney yapacak kadar mucit 😅 çok sevdim bunu🫠 Böcek, örümcek,solucan ile beslenmelerinin yanısıra yumurta da yiyorlar...🤨 Cıvıl cıvıl ötüşleri var ama bazen de çok gevezelik edip cızırtı çıkarırcasına ötüyorlarmış. O da zaten nadir zamanlarda oluyormuş. Muhtemelen canları sıkıldığı zaman yapıyorlar bunu 🥰
Reklam
70 syf.
6/10 puan verdi
Spoiler vermeden ufak bir inceleme/değerlendirme yazmak istiyorum. Zweig'in kalem karakterini yansıtan, ancak başyapıtları arasında sayılmasına engel olan bir finale sahip, sürükleyici öyküsü. Evet bazı kitaplar ters köşe yapar, heyecanla ve pür dikkat okuduğunuz, kaptırdığınız ve olası senaryoyu okurken kafanızda biçimlendirdiğiniz halde mevzu umulmadık bir yere sürüklenebilir. Bu öyküde yazar bunu amaçlamış. Ancak beklenmedik senaryoya geçiş o kadar aniden, yüzeysel ve yavanki sanki kitabı yazmaktan sıkılmış ve bir anda bitirmeye karar vermiş Zweig. Tabi yazar psikolojik çözümleme ve gerilim odaklı o kadar iyi eserler vermiş ki, bunu onlarla aynı kefeye koyabilmek mümkün değil. Yine de keyifle okunabilecek, şaşırtabilecek bir kitap. Okunur. Ancak şok etkisi yaratmaz, "Ben ne okudum vay be(Zweig etkisi diyorum ben buna)" bırakmaz.
Korku
Korku
6/10
Korku
KorkuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Yayınları · 2022102,5bin okunma
147 syf.
8/10 puan verdi
·
21 saatte okudu
Güzel bir kitaptı. Yaşanmış bir hikaye anlatılıyor. //DİKKAT Kitabın konusu hakkında bilgi içerir.// Atalarının yaşadığı yerleri görmek için Ürgüp’e gelen Yunanistanlı bir gazetecinin Mustafa Bey ve ailesi ile tanışması ve Mustafa Beyin anılarını anlatması konu alınıyor. Mustafa Güzelgöz kitap sevgisini o yörenin insanlarına öğretmeye çalışıyor. Ancak kitap yok. Yurtiçi ve yurtdışında yaşayan insanlara mektuplar yazıyor. Kitap istiyor. Bunda da başarılı oluyor. Eşeklerle yolu olmayan köylere kitap götürüyor. Kooperatifler kuruyor, müzeler yaptırıyor, yöre halkı için kaymakam, vali, belediye başkanı, üst düzey yöneticilerle görüşüyor hatta Ankara’ya kadar gidiyor. Kredi çıkarttırıyor. Çocukların, gençlerin kadınların cahil kalmaması için elinden ne geliyorsa yapmaya çalışıyor. Mustafa Güzelgöz bu kadar çabalamasının tek bir nedeni var insan sevgisi. Kitap sevgisi ayrı bir şey ama asıl insan sevgisi olmazsa bunların hiçbirini yapamazdı. Kitap okumak dünyaya açılmaktır. Bir sürü insan, çevre tanımaktır. Kitaplar hayatı öğretir. Acıyı, güzeli çirkini öğretir. Zulmü gösterir. Hiç kitap okumayan biri iyiyi ya da kötüyü sadece gördüğü yaşadığı kadarıyla bilir. Kitap okumak öğrenmektir, ders çıkarmaktır. Herkes kitap okumaz. Zahmetli iştir kitap okumak. Pineklemek varken neden kitap okuyalım ki dimi. Kitap okumak boş insan işi değildir. Zaman ayırmak gerekir. Çaba sarf etmek gerekir. Kitap okumak güzeldir. Ama okuyup da anlamak ve de iyi insan olmak en güzelidir.
Eşekli Kütüphaneci
Eşekli KütüphaneciFakir Baykurt · Literatür Yayınları · 20109,5bin okunma
Duygusal zihin akılcı zihinden çok daha hızlıdır ve bir an bile durup ne yaptığını gözden geçirmeden eyleme atılır. Bu hız, düşünen zihnin bir işareti olan ölçülü ve analitik düşünmeye imkân tanımaz. Evrim süreci içinde bu hız, büyük olasılıkla, neye dikkat edilmesi gerektiğinin ve -örneğin başka bir hayvanla karşı karşıya gelindiğinde oluşan ihtiyat halinde- ‘ben bunu yer miyim, yoksa o mu beni yer?’ gibi soruların yanıtını anında verme zorunluluğundan ortaya çıkmıştır. Bu yanıtlar için durup düşünmeye fazla zaman harcamayan organizmaların, yavaş tepkili genlerini aktarabilecekleri bir şey üretme olasılığı çok azdır
Gözlerimiz insanlar üzerinden geçip giderken onlara hiç dikkat etmiyor, ayrıntılarıyla hiç ilgilenmiyordu…
Reklam
Hız uyuşturuyor. Artık her yerde ve hiçbir yerdeyiz. Orada ama buradayız. Dostumuzla sohbetteyiz ama telefonun veya sohbet ağının ucundayız. Aslında bütün varlığımızla bir yerde değiliz, parça parça orada ve buradayız. Anlaşmak için zaman gerekir, zaman ve mekân. Konuşmanın yanında susmak da gerekir, birbirinin söylediğine dikkat kesilebilmek, kalbini dostunun kalbine yaklaştırmak gerekir, insana ve gerçek hayata ayrılan zaman azaldıkça yabancılaşma çoğalıyor. Gerçek hayattan ayrışan bilinç, sanal ses ve sanal sohbetle uyuşuyor.
Sigmund Freud
“Sigmund Freud, insanlığın daha da aydınlanmasını sağlamıştır. Şuna dikkat çekmek isterim; daha mutlu olmaktan değil daha da aydınlanmaktan bahsediyorum. Freud bir neslin dünya görüşünü derinleştirmiştir: Güzelleştirmiştir demiyorum, derinleştirmiştir diyorum. Çünkü radikal değişimler insanı asla mutlu etmez, yalnızca bir sonuca ulaştırır. Keza insanlığın ebediyen var olacak çocuk yüreğini daha da yeni sakinleştirici düşler eşliğinde beşiğinde sallamak, bilimin görevleri arasında sayılmıyor zaten.”
Sayfa 30
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.