Roland Barthes'in Çağdaş Söylenler'i dilin başkaldırısıdır. Dilin, verili ve ezberlenmiş alımlanma biçimlerinin dışında "ötesindeki"ni kavratmaya çalışır. Öte yandan dilin nasıl bir iktidar biçimi olabildiğini temellendirmesi açısından önemli bir eser.
Her şeyin ötesinde "Dominici ya da Yazının Utkusu" denemesinden söz açmakta yarar var. Yazıda yaşlı ve cahil Fransız köylüsü Gaston Dominici'nin 1952 yılında, kendi köy evi yakınında kamp kuran Sir Jack Drummond bir İngiliz turist ile eşini öldürmekle suçlanmış ve giyotin cezasına mahkum edilmişti.
Barthes bu yazıda, mahkeme tutanaklarına dayanarak cahil ve yaşlı Fransız köylüsü ile Ağırceza hakiminin dillerinin (ikisinin de Fransızca konuşmasına rağmen) birbirini tutmadığını, hiçbir şeyi sızdırmayan bir kapalılık içinde olduklarını vurguluyor. Evet, iki ayrı dil; ama biri "onuru, gücü ve yasayı" tekeline almış durumda. Barthes, eşsiz bir metaforla kurguladığı yazısını şöyle bitiriyor:
"Sanığın suçluluk derecesi ne olursa olsun, hepimizi tehdit eden bir yıldırı gösterisine tanık olduk; bize yüklendiğinden başka bir dil istemeyen bir iktidar tarafından yargılanma yıldırısı. Hepimiz gücül olarak birer Dominici'yiz, adam öldürmediysek de dilinden yoksun bırakılmış, daha da kötüsü suçlayıcılarımızın diliyle gülünç kılıklara sokulmuş, alçaltılmış, mahkum edilmiş sanıklarız. Dilin kendisi adına bir insanın dilini çalmak.
Bütün yasal cinayetler bununla başlar."
