Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Enes Başak

Enes Başak
@drenesbasak
224 syf.
·
Puan vermedi
Ülkemizin son dönemlerdeki en önemli meselelerinden biri tarikat ve cemaatlerdir. Osmanlı döneminde din eğitimi devlet tarafından verilirken Cumhuriyet dönemi ile birlikte tekke ve zaviyeler kapatılmış, laiklik ilkesi gereği din ve devlet işleri birbirinden ayrılmıştır. Ayrılmıştır ama din eğitimi veren bir organizma da kalmamıştır. Hal böyle olunca merdiven altı olarak tarif edilen sayısız tarikat ve cemaat türemiştir. Bunların arasında da nice sapıklar, din tacirleri ve mehdiler ortaya çıkmıştır. İsmail Saymaz’ın “Şehvetiye Tarikatı” kitabında bahsettiği olaylardan biri, Timur Soykan tarafından “Badeci Şeyh’in Sır Odası” ismiyle kaleme alındı. Din adı altında akla hayale gelmeyecek sapıklıklar bu kitapta anlatıldı. Din eğitiminden yoksun, bilgisiz, Kuran okumasını dahi bilmeyen insanlara 2011 Türkiye’sinde feci sapıklıklar yapıldı. Bunların ne olduğunu buradan anlatmayı benim midem kaldırmıyor, açın okuyun lütfen. Hükümet biran evvel bu tarikat ve cemaat olaylarına el atmalı. Diyanet işleri başkanlığı tarafından ülkedeki tüm tarikat ve cemaatlerin faaliyetleri denetlenmeli. Kitaplar, dergiler, vaazlar, zikirler gibi her faaliyet dine uygunluğu bakımdan incelenmeli. Bununla ilgili komisyonlar kurulmalı. Tarikat ve cemaatler dernek statüsüne alınarak ekonomileri incelenmeli. Ciddi önlemler alınmazsa, maalesef ülkemiz çok daha vahim olaylara gebe durumda.
Badeci Şeyh'in Sır Odası
Badeci Şeyh'in Sır OdasıTimur Soykan · Kırmızı Kedi Yayınları · 2019603 okunma
Reklam
115 syf.
·
Puan vermedi
Mustafa Kutlu’nun eşsiz kalemi ile edebiyatımıza kazandırılmış “Uzun Hikâye” eseri 2002 yılında yazılmış olup 2012 yılında da sinemaya uyarlanmıştır. Aşkın zorbalığa direnmesi ile başlayan hikâyede birbirinden zor maceralara göğüs geren kahramanlar aşklarından bir şey kaybetmeden sıkıntılarla diyar diyar sürükleniyorlar. Sosyalizmin bir veba olduğu dönemi yer yer hatırlatan eser, basın özgürlüğünün olmamasından da dem vuruyor. Maziyi özleyenleri o yıllara taşıyan, anlatımı sade, dili yalın ve üslubu akıcı bu eserde kendinizi olayların akışına kaptıracaksınız. Ayrıca filmini izleyerek kitabı biraz daha pekiştirebilirsiniz, ben de en kısa zamanda filmini izleyeceğim. Bir wikipedia bilgisi ekleyelim. Yönetmen Osman Sınav, 35 yıl sonra Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, görsel sanatlar fakültesi, sinema-TV bölümünden bu filmle mezun olmuştur. Kitaptan bir kelime: İbibullah sivri külah: yapayalnız, varlıksız olan kimse.
Uzun Hikâye
Uzun HikâyeMustafa Kutlu · Dergâh Yayınları · 202336,4bin okunma
261 syf.
·
Puan vermedi
Nobel Edebiyat Ödüllü William Golding tarafından 1954 yılında kaleme alınan alegori tarzındaki “Sineklerin Tanrısı” romanı, çocuklardaki iyimserliği yerle bir ederek insan karakterinin derinlerinde yer etmiş bulunan vahşiliği açığa çıkarıyor. İnsan, doğası gereği iyi ve kötü özellikleri beraber bulundurur ve alınan eğitimler ile kötü özellikler bastırılabilir. Bu kötülükleri ifade etmek adına kitapta: “bizden başka canavar yok belki” ifadesi kullanılır. Ancak her insanın özünde kötülüklerin bulunduğunu ve bunların her an açığa çıkabileceğini gösteren Golding, tüm çocukların masum bir melek olmadığını ifade eder. Güç unsuru ile insan karakterinin kötülüğe evirilebileceği, vahşileşebileceği ve hatta zorba bir diktatör olabileceği görülür. Hatta, kitapta zorbalaşan Jack karakteri, bazı eleştirmenler tarafından Hitler’e benzetilmiştir. İnsan doğasını keşfetmek adına okunabilecek ve çocukların eğitiminde daha ciddi davranılmasını sağlayabilecek bu kitabın herkes tarafından okunmasını tavsiye ediyorum.
Sineklerin Tanrısı
Sineklerin TanrısıWilliam Golding · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202080,7bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
170 syf.
·
Puan vermedi
Bu kitap içerisinde birbirinden farklı dört adet metin bulunuyor; Yunancadan Arapçaya çevrilmiş “Salaman ve Absal”, İbn Sina’nın bu eseri okuyarak aynı isimle yazdığı felsefi öykü, İbn Sina’nın yazdığı “Hay Bin Yakzan” ve İbn Tufeyl’in yazdığı “Hay Bin Yakzan”. İsimlerinin aynı olması dışında, İbn Sina ve İbn Tufeyl’in eserlerinin başka bir ortak
Hay bin Yakzan
Hay bin Yakzanİbn-i Sina · Yapı Kredi Yayınları · 20214,721 okunma
211 syf.
·
Puan vermedi
Daha önce “Huzursuz Bacak” kitabını okuduğum Mustafa Kutlu’nun bugün hikâye türündeki “Mavi Kuş” eserini okudum. Karakter, çevre ve zaman tasvirini mükemmel bir incelik ile yapan Kutlu, hikâyeyi kolayca sahiplenmenizi sağlıyor. Akıcı anlatımını sadelikle bezemiş olan Kutlu, mesleğe özgü terimleri kullanmakta da çok iyi. Öyle ki doktor karakterinin muayene yöntem ve bulguları, hikâyeyi yazarken bu alanda iyi bir araştırma yaptığını gösteriyor. Yer yer okuyucuya mesaj veriyor ve günümüzde hasretini çektiğimiz saf, temiz, kötülük bilmeyen, hamiyetperver Anadolu insanını “Ahlak Risalesi” başlıklı kısa bir bölümde özetliyor. Hikâyenin geçtiği dönemde, tıpkı yer yer günümüzde de devam ettiği üzere, erkek çocuğun daha değerli olması durumunu “bir sürü kıza mukabil bir erkek çocuk” diyerek özetliyor. Hikâyenin sonunda ne olacağını merak ederek okumaya devam ederken, sonunu tahminlerin ötesinde farklı bir şekilde tamamlayarak sizleri şaşırtıyor. Usta’ya selam edilecek güzel bir eser. İyi ki bazı insanlar, dünyamızı daha güzel kılmak için hayatlarından feragat edip yazıyor… Kitaptan bir kelime: Bibliyoman: “kitap manyağı” anlamına gelir. Kitaba hastalık derecesinde bağlı olan kimseler için kullanılan bir tabirdir. Kitaplara asla doymaz, gözüne kestirdiği her kitabı mutlaka almaya çalışır. Aldıklarını biriktirir, belli bir sıra halinde okumayı tercih eder. Kocaman kütüphaneye sahip olmak isterler ve asla paylaşımcı değillerdir.
Mavi Kuş
Mavi KuşMustafa Kutlu · Dergâh Yayınları · 201112,1bin okunma
Reklam
112 syf.
·
Puan vermedi
Nobel ödüllü yazar Gabriel García Márquez, “Kırmızı Pazartesi” kitabında, çocukluğunu geçirdiği kasabada yaşanmış gerçek bir cinayeti anlatıyor. Kitabın ilk satırlarından itibaren ne olacağı belli olmasına rağmen kitap sürükleyiciliğinden bir şey kaybetmiyor. Ritmik ve akıcı anlatımı ile tadına doyulası bir kitap. Bu kitabı okurken aklıma toplumsal sessizlik kavramı geldi. Kitapta cinayetin işleneceği herkes tarafından bilinmesine rağmen cinayet önlenmez, hiç kimse kahramanı uyarmaz, kısacası kurbanın katledilmesine karşı “toplumsal bir sessizlik” yaşanır. Cümlemin politize edilmemesi uyarısıyla ifade ediyorum ki, ülkemizde de buna benzer hadiseler dönem dönem yaşanmış ve kimi bariz olan gerçeklere karşı yer yer toplumsal sessizlikler yaşanmıştır. Çeşitli kaygılarla görmezden gelinen nice cinayetlerin yaşandığı ülkemiz ve tabi dünyamız, bilek ve/veya düşünce gücüyle engellenebilecek daha pek çok cinayete her geçen gün sahne olmaya devam etmektedir. Márquez, kitapseverler için, tüm kitapları okunabilecek yazarlar arasında yerini almalıdır. Kitaptan bir kelime: İspritizma: Ölülerin ruhlarıyla bazı şartlar altında haberleşmenin mümkün bulunduğuna inanan görüş ve bu maksatla yapılan tecrübeler.
Kırmızı Pazartesi
Kırmızı PazartesiGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 202178,1bin okunma
104 syf.
·
Puan vermedi
Sadi Şirazi’nin en bilinen eserleri Gülistan ve Bostan olmak üzere, bu kitapta, daha az bilinen “Beş Meclis” ve “Akıl ve Aşk Risalesi” eserleri birlikte sunulmuş. “Beş Meclis”, vaaz olarak ifade edilmiş sözlerin yazıya aktarılması olup takva, zühd, ibadet, terk-i dünya, keramet gibi konulardan bahseder. Yazılarında sık sık ayetlere yer verir ve özellikle bazı ayetlerin manasını ifade eder. Salih ve arifin ayrımı bölümü ziyadesiyle hoşuma gitti diyebilirim. Said Nursi’nin: “akıllı adam gideceği yere hazırlık yapandır” sözünün anlamı “Beş Mecliste” de sarih olarak ifade edilmiştir. “Akıl ve Aşk Risalesi” bölümünde ise Sadi, çağdaşı Sadeddin Natanzî’nin 9 beyitte sorduğu sorulara verdiği cevap yer almaktadır. Eserleri yaklaşık olarak 750 yıl öncesine dayansa da Sadi halen en çok sevilen Fars şairlerden biridir. Sözünü esirgememesi, döneminde bir atabeğe tavsiyeler üzerine eser yazması, dili ve meramını anlatmadaki ustalığı takdir edilmelidir. “Düşman cefa çektirirse onun tarzıdır, Sen dost ve sevgilisin sen cefa etme.” Sadi Şirazi
Beş Meclis ve Akıl ve Aşk Risalesi
Beş Meclis ve Akıl ve Aşk RisalesiŞeyh Sadi Şirazi · Büyüyen Ay Yayınları · 2016163 okunma
216 syf.
·
Puan vermedi
Yakın bir dostumun tavsiyesi ve Güray Süngü ismini ilk defa duymuş olmanın hicabı ile okuduğum “Mehmet’i Sakatlayan Serçe Parmağı” dili, akıcılığı ve kendine has üslubu ile okuyucuyu kendine bağlayan bir kitap. Eserleri, “Oğuz Atay Roman Ödülü”, “Türkiye Yazarlar Birliği Roman Ödülü” ve “Necip Fazıl Hikâye Ödülü” ile taçlandırılmış olan Süngü, 2018 yılında 14. Kristal Lale ödüllerinde yılın edebiyatçısı seçildi. Bunlarla birlikte, okurlarının övgüsünü aldığı da su götürmez bir gerçek gibi duruyor. Süngü, kitabında olay örgüsünde kronolojik bir seyir takip etmeyerek okuyucuyu zaman çizgisinde bir seyahate çıkarıyor. Karakterler arasındaki diyalogları sunarken, anlaşılması başlangıçta güç ancak devamında alışıldıkça kendini sevdiren ayrı bir teknik kullanıyor. Hemen herkesin yaşadığı veya yaşayabileceği gündelik hayattan konusu ile bu kitabının birçok insanın bamteline dokunabilecek ve devamında duygulu nağmelere hayat verecek kadar güçlü olduğunu düşünüyorum. Kendisinin diğer kitaplarını da en kısa zamanda okuyacağım inşallah. Güray Süngü hocamı naçizane takdir ediyor, haddimi aşarak yapmış olduğum değerlendirme için kendisinin affına sığınıyorum. Kitaptan bir kelime: Iğranmak: kıpırdamak, sallanmak, yerinden hareket etmek
Mehmet'i Sakatlayan Serçe Parmağı
Mehmet'i Sakatlayan Serçe ParmağıGüray Süngü · Dedalus Kitap · 2015605 okunma
104 syf.
·
Puan vermedi
Mustafa Kutlu’nun eşsiz üslubu ile 1984 yılında okuyucu ile buluşan “Yoksulluk İçimizde”, bir aşk hikayesini konu ediniyor. Kutlu bu eserinde, hayatın amacını sorgulamış ve metaı ekseninde devam eden, süfli şeylere bulaşmış bir hayatı “haram” kelimesi ile özetleyerek karakterlerin maddeden manaya geçiş sürecini anlatmıştır. Dünya hayatının amacı nedir? Daha çok almak, daha çok biriktirmek, daha iyi ev, daha iyi araba, daha iyi ve daha iyi… Kutlu bu eseriyle, metaının hayatın amacı değil, ancak Allah’a ulaştıran araçlar olabileceğini belirtmiştir. Dışta, yani sadece maddede ne kadar zengin olunmasının bir önemi olmadığından, böyle bir hayat süren insanı “Yoksulluk İçimizde” diyerek tarif etmiştir. Maddeden manaya teveccüh eden kullar olabilmek duası ile… Kitaptan bir kelime: Biteviye: aynı biçimde, hep öyle sürüp giderek, sürekli olarak, tekdüze.
Yoksulluk İçimizde
Yoksulluk İçimizdeMustafa Kutlu · Dergâh Yayınları · 202110,8bin okunma
192 syf.
·
Puan vermedi
Milenko Yergoviç tarafından kaleme alınan “Saraybosna Marlborosu”, savaş konulu kitaplar arasında hatırı sayılır bir yere sahiptir ve World Literature Today (1989-2014) tarafından dünyaya ilham veren 25 kitaptan biri olarak seçilmiştir. Kitabın adı Bosna - Amerika ilişkilerine gönderme yapmak amacıyla bu şekilde konmuştur. Yüz binin üzerinde insanın öldüğü ve 2 milyon kişinin göç etmek zorunda kaldığı Saraybosna Savaşını anlatan eser, kurgu ile gerçeğin harmanlandığı 29 öyküden oluşuyor. Savaş sırasında 1 yıl Saraybosna’da bulunan Yergoviç, savaşın gündelik insan hayatını nasıl etkilediğini anlatıyor. Aşk, komşuluk, eş, aile vesaire toplumun her kesiminden insanın savaştan nasıl etkilendiği okuyucuya sunulurken gerçek ile kurgunun ayrımının yapılamadığı sıradan hayatlara yer veriliyor. Bıçak gibi biten öykü sonları, mutlu aile tablolarının, ilişkilerin ve hayallerin savaş durumunda nasıl biranda yok olabildiğini gözler önüne seriyor. Öykü, savaş veya Saraybosna’ya ilgi duyanların bu kitabı zevkle okuyacağına eminim. Kitaptan bir kelime: Ustaşalar: 1929-1945 yılları arasında faaliyet gösteren Hırvat, faşist, aşırı milliyetçi örgüt. İdeolojisi çoğunlukla Nazi'lerin ırk politikasına dayanmaktaydı.
Saraybosna Marlborosu
Saraybosna MarlborosuMiljenko Jergovic · Kutu Yayınları · 20191,001 okunma
Geri116
250 öğeden 241 ile 250 arasındakiler gösteriliyor.