"Bahaaar..."
"Benim adım Bahar değil!"
"Benimle oyun oynama, Bahar. Seni sonbahara çeviririm, dökülür sonra yaprakların."
"Lütfen git."
"Kapıyı mı kilitledin? Aç şunu!"
Sesler çoğaldı. Dışarıda fırtınalar estiren rüzgâr bulanık zihnimdeki odaların kapılarını sonuna kadar açıp birbirine çarptırırken çıkan gürültüde kendimi kaybediyordum, kapıya en uzak köşeye kıvrılmış küçük bedenimle kapıya patlatırcasına vuran yumruklarının kuvvetini ve öfkesini hissetmemek için kendi kendime ninniler mırıldanıyordum.
"L-Liva?"
"Ne olursa olsun yaralar açık kalmamalıydı, iğnen yoksa tırnaklarınla; ipin yoksa saç tellerinle dikmeliydin yaralarını. Bana bunu sen öğretmiştin anne.