Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ceren Düven

Ceren Düven
@ebediokuyan
Müstakbel bir hukukçu
İstanbul
81 okur puanı
Ekim 2021 tarihinde katıldı
231 syf.
·
Puan vermedi
·
25 saatte okudu
Kriminoloji
KriminolojiR. Füsun Sokullu Akıncı
7.9/10 · 57 okunma
Reklam
192 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
“Bugün yazıyı sadece silah mecazıyla değil (“kalem kılıçtan keskindir”), aynı zamanda bir “dokuma”, bir “örgü”, bir “ağ” olarak düşünüyorsak, bunda “Virginia’nın Ağı”nın da payı var. “Çekiçle felsefe” (Nietzsche), “baltayla yazı” (Galeano) oluyorsa, dokuyarak, örerek, ağ oluşturarak yazmak neden olmasın?” Bilge Karasu’nun “ikircikle, olasılıkların, olanakların gözden geçirilmesi, tartılması, seçilmesiyle, verilen kararın bir daha, bir daha düşünülmesiyle doldurduğum süre” dediği şey çoğu yazıda görünmez. Nurdan Gürbilek bu kitapta o ara bölge de yazıda görünsün, düşüncenin karşıt seslerle karşılaştığında, yan yollara saptığında ya da odak noktasını değiştirdiğinde geçirdiği değişim, rotadaki o sapma ya da dönüşüm anları da yazının parçası olsun istemiş. Her bir denemesinde de bunu hissettirmiş. Woolf’tan ilham alarak seçtiği “Örme Biçimleri” başlığı, Freud ve Woolf arasında kurduğu bağ, Latife Tekin, Orhan Kemal, Kafka, Arendt ve Dostoyevski… Nurdan Gürbilek’in kalemini çok sevdim. Sanıyorum kendisinden okuyacağım ikinci kitap İkinci Hayat olacak. Kitapla ve merakla…
Örme Biçimleri
Örme BiçimleriNurdan Gürbilek · Metis Yayınları · 202377 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
“Bugün yazıyı sadece silah mecazıyla değil (“kalem kılıçtan keskindir”), aynı zamanda bir “dokuma”, bir “örgü”, bir “ağ” olarak düşünüyorsak, bunda “Virginia’nın Ağı”nın da payı var. “Çekiçle felsefe” (Nietzsche), “baltayla yazı” (Galeano) oluyorsa, dokuyarak, örerek, ağ oluşturarak yazmak neden olmasın?”
Sayfa 22 - Metis YayıneviKitabı okudu
336 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Pierre Riviere, 19. yüzyıl Fransa’sında yaşamış ve yirmi yaşındayken annesini, kız kardeşini ve erkek kardeşini katletmiş genç bir köylü. Ara yayıncılıktan (sonra Ayrıntı’dan) çıkmış bu kitapta Michel Foucault ve arkadaşları tarafından dava dosyası ve notlar derlenmiş. Dosya bölümünde savcıların mütalaası ve doktorların tıbbi görüşlerinin orijinal hâllerine yer verilmiş. Özellikle hukukçular ile hekimlerin Riviere’in akıl sağlığının yerinde olup olmaması konusundaki görüş ayrılıkları günümüzde de tartışılan ayırt etme gücü yerinde olmayan kişinin fiil ehliyetinden yoksun olması konusunu aklıma getirdi. Dava dosyası bu kadar açık seçik hâlde kitaplaştırılmışken kitaptaki bir diğer etkileyici kısım da Riviere’in yazdığı ve cinayeti neden işlediğini anlattığı hatıratıydı. Kitabın ikinci bölümü olan notlar kısmında Foucault ve diğer filozoflar tarafından Riviere ailesi cinayeti analiz edilmiş. On dokuzuncu yüzyılda işlenmiş bir cinayeti ve cinayete dair yazılanları yirmi birinci yüzyılda yaşayan bir hukuk fakültesi öğrencisi olarak okumak keyifliydi. İlgililere tavsiye ederim. Kitapla ve merakla kalın.
Bir Aile Cinayeti
Bir Aile CinayetiErdoğan Yıldırım · Ayrıntı Yayınları · 2012317 okunma
Reklam
127 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev, Homeros’tan bir alıntı ile başlıyor: “Göremem hiçbir iyilik birçok efendinin olmasından. Yalnız tek bir kişinin efendi, tek bir kişinin kral olmasıdır gereken.” Bu alıntıdan sonra yazar, La Boétie, bu tümcelere ilişkin yorum yapıyor. Yazar, efendi sıfatını almış tek bir kişinin erkinin katı ve saçma olduğunu söylemekle birlikte istediği an kötü olma erkini sürekli olarak elinde bulundurmasından sebep iyi olabileceğine hiçbir zaman güvenilmeyecek bir efendinin kulu olmanın ne kadar büyük bir mutsuzluk olacağını da ekliyor. Bunu 1550 (?) yılında yirmili yaşlarındayken yazıyor. La Boétie, yapıtı boyunca insanların nasıl olup da itaat etmekle kalmayıp boyun eğmeyi ve hatta kulluk etmeyi arzuladıkları sorununu irdeliyor. Bunun beraberinde iktidar olgusu ve devlet egemenliğini de didik didik ediyor. La Boétie, devleti doğal olmayan yapay bir kurum biçiminde algılamasıyla Machiavelli ve Hobbes gibi modern siyasal düşünürlere yaklaşsa da onlardan önemli bir noktada ayrılıyor. Söylev, toplumun devletten bağımsız olarak düşünülemeyeceği kanısına açıkça başkaldırıyor. Montaigne’in “Çağımızın en büyük insanı” dediği Etienne de La Boétie, seninle tanıştığım için mutluyum. Artık bir başucu kitabım daha var. “Halk bir kere kulluklaşmaya görsün, özgürlüğü öylesine unutuyor ki, artık onun uyanıp yeniden özgürlüğünü ele geçirmesi olanaksız oluyor.” (s. 32) “Tirana karşı koymak, onunla savaşmak gerektirmez bile. Ülke ona kulluk etmemeye karar versin bir kere, tiran kendiliğinden yok olup gider.” (s. 22) Kitapla ve merakla kalın.
Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev
Gönüllü Kulluk Üzerine SöylevÉtienne de la Boétie · İmge Kitabevi · 20181,062 okunma
176 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Güneş Çarpması, Nobel Edebiyat Ödüllü ilk Rus yazar olan İvan Bunin’in on öyküsünün derlemesi. Kitaba adını veren Güneş Çarpması kitapta yer verilen öykülerden biri. İtiraf etmeliyim ki ben Bunin ile Jaguar Kitap vesilesiyle tanıştım. Yayımlayacakları her kitabı titizlikle seçtiklerini bildiğimden sarı kapaklı bu yeni kitabın yayımlanacağı haberini görünce merakla kitabın çıkmasını beklemeye başlamıştım. Nitekim benden hızlı davranan bir kitap müptelası, kitap çıkar çıkmaz bana hediye etmişti. Kitabı okuduktan sonra emin oldum ki Çehov ve Gorki ile tanışan Bunin, edebi açıdan da onlardan etkilenmiş. Öykülerinde ağırlıklı olarak aşk, acı, melankoli ve ölüm temalarını işlemiş. Nabokov’un Bunin için neden “renklerin en güçlü ustası” dediğinin sırrı da burada gizli bence. Arka kapağa Andrey Tarkovski’nin en sevdiği öykünün Güneş Çarpması olduğu yazılmış. Kendisinin aksine öyküler benim “en”lerim arasına girmemiş olsa da her bir öyküyü okurken keyif aldım. Natali ve Kafkasya öykülerini ayrıca sevdim. İlgisini çekip okumaya karar verenlere şimdiden keyifli okumalar. Çeviri: Eyüp Karakuş Kitapla ve merakla kalın.
Güneş Çarpması
Güneş Çarpmasıİvan Bunin · Jaguar Kitap · 2023104 okunma
İvan Bunin’den Tolstoy’a…
“Bizim mutluluğumuz, azizim, balık ağındaki su gibidir, çekersin artar, çıkarırsın yok olur.”
İlk cümle.
“Bir zamanlar bir babamız var fakat biz farkına varmadan ölüyor.”
Sayfa 13 - Can yayınları
192 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Transhümanizmi bu dönem gördüğüm Fütürizm ve Hukuk dersimden sonra araştırmaya başladım. Batı’da 2003 senesinden bu yana tartışılan transhümanizm bizim için hâlâ yeni bir kavram. Yeni diyorum çünkü maalesef bu konu üzerine yazılmış pek fazla Türkçe kaynak yok. Umarım konuya dair daha fazla yazılıp çizilir. Luc Ferry, kitapta yakın geleceğe
Transhümanist Devrim
Transhümanist DevrimLuc Ferry · İş Bankası Kültür Yayınları · 202329 okunma
195 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.